Aylardır Marmara Denizi`ni işgal eden müsilaj (deniz salyası) deniz ekosistemini tehdit ediyor. Müsilaj kirliliğine yönelik en geniş çaptaki temizlik seferberliği dün saat 14:00`da Çanakkale, İstanbul, Kocaeli, Bursa, Balıkesir, Yalova, ve Tekirdağ`da ilgili kamu kurumlarının ortaklığında eş zamanlı olarak başlatıldı. Çanakkale`de gerçekleştirilen çalışmalarda Çanakkale Belediyesi, Tarım Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, Kıyı Emniyeti, Liman Başkanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Emniyet Müdürlüğü ve STK temsilcileri yer aldı.
Yapılan çalışmaların başlangıcında Sahil Güvenlik ve Çanakkale Belediyesi ekipleri, botlar aracılığıyla müsilajı bir yere topladı. Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü ekipleri tarafından çalıştırılan skimmer pompa (denizin üzerindeki yağları toplama pompası) ile denizin üzerinde biriken müsilaj tabakası çekilerek, deniz suyundan ayrıştırıldı ve boş su tanklarına aktarıldı. Ardından ise Çanakkale Belediyesi`nin vidanjör aracı marinaya geldi ve çalışmalara vidanjör ile devam edildi. Çalışmalarda birkaç ton müsilaj toplansa da marinadaki müsilaj oluşumunu temizlemeye yetmedi.
"Çalışmalara bugün itibariyle başlamış bulunuyoruz"
Müsilaj temizleme çalışmaları hakkında basın mensuplarına bilgi veren Çanakkale Valisi İlhami Aktaş; "Belediye Başkanlığımızın koordinasyonunda müsilaj temizliği için toplanmış bulunuyoruz. Son günlerde özellikle Marmara Denizimizde olmak üzere bu dorunla karşı karşıyayız. Müsilaj sorunu sadece ülkemize mahsus bir şey değil. Yapılan araştırma ve gözlemlerde dünyada birçok yerde Akdeniz`de, Adriyatik`te, Tuna nehri boyunda görüldüğü saptanmış olup ilimizde ve Marmara Bölgesinde yoğun olarak yaşanmakta. Bunun bertaraf edilmesiyle ilgili sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın öncülüğünde çalışmalara başlandı. Bir çalıştay düzenlendi. Çalıştayda eylem planı açıklandı. 22 maddelik eylem planımız var. İlimizde belediyelerimiz, Tarım Müdürlüğümüz, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğümüz, Kıyı Emniyetimiz, Liman Başkanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığımız ve katkıda bulunan STK`lar, üniversitemiz hem de büyük özel firmalarımız var. Onların katkılarıyla denizimizi normale döndürmek için çalışmalara bugün itibariyle başlamış bulunuyoruz. İnşallah bu kurumların katkılarıyla da kısa sürede çözüm bulunur, denizlerimizi tekrar balıkçılarımızın, yüzmede bulunanların faaliyetine sunma imkanımız olur" dedi.
"Büyük temizlik gemileri ile günlerce çalışmak lazım"
Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ise yaptığı konuşmada şunları söyledi; "Bugün Çevre Günleri etkinlikleri kapsamında Sayın Vali`mizin başkanlığında toplandık. Tüm Türkiye`de bu saatte Çevre Günü etkinlikleri yapılıyor. Bizim için Çanakkale`de ve Marmara`da en büyük sorun müsilaj ve buna bağlı olarak kirlilik sorunu. Çeşitli biçimde kirlenme söz konusu. Çanakkale`ye geldiğimizde Yat Limanı`ndayız. Müsilaj burayı kaplamış durumda. Burayı acaba temizleyebilir miyiz? Yüzeyde oluşmuş olan bu salya denilen ölmüş planktonların ya da yüzeyde birikmiş planktonların temizlenmesi de söz konusu olabilir mi? Onun denemesini yapıyoruz. Biz de burada çıkan atıkların nasıl bertaraf edileceği konusunda fikir alışverişinde bulunuyoruz çünkü her bir atık her yere atılamaz, onun bir standardı var. Şu an itibari ile deniz yüzeyini temizleyebilir miyiz? Onları alabilir miyiz diye çalışıyoruz, ama çok küçük çaplı borularla değil de bunu büyük temizlik gemileri ile komple yapmak günlerce çalışmak lazım. Bu şekilde başarılı olması mümkün değil. Mutlaka kıyılara deniz temizliğini sağlayan gemilerin, araçların temini şart. Bunlar belediyelerimize verilmesi lazım. Bununla ilgili Bakanlığa yurtdışı kaynakları da önerdim, çünkü çevre konusu hibe şeklinde Avrupa Birliğinden Dünya Bankasından kaynak olabilir. Devlet destek olabilir. Bunlar bize verilirse bunları etkin bir biçimde temizlemek için çaba gösteririz. Bu sadece müsilajı değil katı atıkları da toplar."
"Müsilajın yoğun olduğu bölgelerde denize girilmesini çok tavsiye etmiyoruz"
Deniz sistemlerinin dinamik sistemleri olduğunu belirten ÇOMÜ Deniz Bilimleri Teknolojisi Fakültesi Prof. Dr. Yeşim Büyükateş konuşmasının devamında şunları söyledi; "Dolayısıyla siz bu sistemleri insan kaynaklı etkileşimi minimuma indirdiğiniz zaman, zaman içerisinde kendilerini toparlarlar. Dolayısıyla ümidi kesmek gibi bir şey söz konusu olamaz. Sadece yapmamız gereken şey işbirliği içerisinde, belediyeler, ilgili bakanlıklar, STK`lar biz bilim insanları beraberce çalışarak sorunun kaynaklarını, ortaya çıkış nedenlerini ve mücadele yöntemlerini beraberce irdeleyip çözüme ulaştırmak. Bu süreçte vatandaşların denize girip girmemesi ile ilgili de konuşan Büyükateş, "Genellikle yoğun olarak yaşandığı bölgelerde girmeyi tavsiye etmiyoruz. Onun nedeni de şu; bunu ortaya çıkaran organizmaların kendilerinden kaynaklanan sıkıntılardan çok, bir organik çorba olarak düşünürsek bunu burada bulunan, yapışan ya da bununla beraber, burayı da habitat olarak düşünmekte fayda var. Çeşitli organizmalar olabilir, patojen organizmalar olabilir, sağlığa zararlı organizmalar olabilir. Onun dışında çeşitli diğer organizmaların kistleri, yumurtaları olabilir. Bunlardan kaçınmak adına, yoğun olduğu bölgelerde denize girilmesini çok tavsiye etmiyoruz."
(Atakan Alkış)