Cumhuriyet Meydanı’nda bir konuşma yapan Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası Başkanı Hakkı Alacaoğlu, Türkiye genelindeki muhasebe meslek camiasının 500 bini bulan onurlu çalışanlarının; Siyasi Erk`ten "Vicdan Muhasebesi" talebinde bulunduğunu belirterek; “Bakanlık vesayetine son verilmelidir. Taleplerimiz Maliye Bakanlığı Müsteşarlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığı`na iletilmiş olup, en kısa sürede çözüme kavuşturulmalıdır. Demokratik haklarımız saklı kalmak kaydıyla, bu sürecin; takipçisi olacağımızdan kimsenin şüphesi olmamalıdır” dedi.
Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası Başkanı Hakkı Alacaoğlu ile beraberindeki muhasebeciler taleplerini haykırdı. Cumhuriyet Meydanı’nda bir konuşma yapan Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası Başkanı Hakkı Alacaoğlu, Türkiye genelindeki muhasebe meslek camiasının 500 bini bulan onurlu çalışanlarının; 3568 Sayılı Meslek Yasası`nın kabul edilişinin 23`üncü yıldönümü olan 13 Haziran 2012`de Siyasi Erk`ten "Vicdan Muhasebesi" talebinde bulunduğunu belirterek; “Bugün ‘Yapılanların/yapılmayanların gözden geçirilmesi, doğru veya yanlışların ortaya konulması’ günüdür. Yani herkes için 2Vicdan Muhasebesi Günüdür!’ Bizler; akademik bir mesleğin mensupları olarak, yıllardır kurum ve kuruluşların, gerçek ve tüzel kişilerin, devletle kurduğu vergi-fınans ilişkilerinde, sistemin başrolünde olduk. Bizler; demokratik ve sivil bir örgütlenmenin mensupları olarak, meslekte hem vicdanı hem de hukuksal ağır sorumluluklarla gecemizi gündüzümüze katarak, ülkemizin sosyal ve ekonomik gelişiminde, özellikle kayıt dışı ekonominin önlenmesinde elimizi taşın altına koyduk. Yıllarca vergilerin toplanmasında İdare`nin en güçlü "görülmez eli" olduk. Ekonomik krizlerde "çözüm ortağı" görüldük” dedi.
“Oysa bugün..!”
Muhasebecilerin taleplerinin göz ardı edildiğine dikkat çeken Alacaoğlu; “Refahın paylaşılmasında, devletin "yetim çocuğu" olduk. Çatı Örgütümüz TÜRMOB ve ülkemiz genelinde 83 il ve ilçede örgütlü, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavir Odaları olarak mesleğimizin artık dayanılmaz bir noktaya geldiğini gördük. Dün vesayete son derken, bugün ne oldu, yarın ne olmamalı! Dün; 3568 Sayılı Meslek Yasamızın 35. Maddesinde "5`e 4" diye bilinen, TÜRMOB yönetiminde 80 bin SMM`yi 4 üyenin, 4 bin YMM`yi ise 5 üyenin temsil ettiği "azınlığın çoğunluğu yönettiği" antidemokratik hükümlerin kaldırılmasını istedik. Duyulmadı! Dün; TÜRMOB Genel Kurulu`nun iradesiyle oluşan yönetmeliklerin yayınlanması özellikle de binlerce meslektaşımızın kariyerlerini ve geleceklerini ilgilendiren `yeni sınav hakkı` çağrısında bulunduk. Gözardı edildi! Oysa bugün; İlgili kuruluşların fikri alınmadan, bir gecede, Kanun Hükmündeki Kararname`yle, 9 üyeden 7`sinin bakanlıklardan atanan özerk? Bugün; Denetim yapacak kurum ve müşavirlerden fahiş tutarlı ruhsat harçları talep ediliyor. Mesleğin her aşamasında getirilen yüksek harçlar meslek mensubunu adeta cezalandıracak, denetimin ise tekellere bırakılmasına sebep olacaktır. Bugün; ülkemizde yüzbinlerce KOBİ`ye bağımsız denetim hizmeti vermeye hazır olan meslektaşlarımızın önü kesilmemelidir. Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu TÜRMOB`la mutlaka işbirliği yapmalı, unvanlara eşit davranmalı, denetim yapacak meslek mensupları için asla ve asla sınav getirmemelidir!” diye konuştu.
“Mesleğimize sahip çıkma günüdür”
“Angaryalar bitsin derken, cezalandırıldık/yük katarı olduk!” diyen Alacaoğlu; “Angarya`lara karşı çıktık: Bürokrasiyi azaltmak için kesin mizan formlarının basitleştirilerek yıllık beyanname eki olarak alınmasını istedik. "Mahsup-iade sorunları", "internet vergi dairesi uygulamaları" ve "kod uygulamaları" için vergi daireleri arasında ve vergi dairesinin kendi içinde uygulama birliğinin sağlanmasını talep ettik. Ceza`larla karşı karşıya bırakıldık: Başta Ba/Bs olmak üzere sadece bilgi amaçlı formlar için bile özel usulsüzlük cezası uygulandı. Kesin mizan bildirimlerinin süresi içinde verilmemesi durumunda dahi özel usulsüzlük cezası uygulandı. Mükellef bilgileri bildiriminin eksik ve yanlış verilmesi durumuna özel usulsüzlük cezası uygulandı. Tahsil edilmeyen ücretin KDV`sini ödemeyelim dedik. Meslek mensupları tahsilat yapmamasına rağmen serbest meslek makbuzu veya fatura düzenlemek zorunda olduğu için tahsil etmediği "geliri" ve KDV`sini beyan ederek mağdur edildi. Meslektaşa destek istedik sonuç alamadık. KDV indirimi talep ettik. Muhasebe ve müşavirlik hizmetlerinde yüzde 18 olan yüksek Katma Değer Vergisi oranını, birçok sektörde uygulandığı halde yüzde 8`e düşürülmedi. Mesleki giderlerin indirilmesini talep ettik. Bugün, mesleğimize sahip çıkma günüdür!” şeklinde konuştu.
Muhasebecilerin talepleri
Konuşmanın devamında AKP hükümetine taleplerini açıklayan Alacaoğlu şu şekilde konuştu: “Bizler meslek mensupları olarak böylesine ağır sorunlarla boğuşurken gördük ki; bugün demokratik meslek örgütü olmamızın dahi önü kesilmek istenmektedir. Oysa bizler dün olduğu gibi bugün de; siyasete, mesleki ve meslektaşın sorunlarının, ülkemizin sorunlarının bir parçası olduğu görüşüyle baktık ve bu konuda asla taviz vermedik. Gelin; Artık ülkenin ekonomisine, özellikle mali sistemine çok önemli katkıları olan meslek örgütümüzü zedeleyen girişimlere son verin. Gelin; Meslektaşın bir ailesi ve sosyal bir yaşamının olduğunu unutmayın. Gelin; Meslek mensuplarımızın aşağıdaki haklı taleplerini yasal düzenlemelerle hayata geçirin`ki, ülkemiz kazansın! Taleplerimiz, Angaryalar kaldırılmalıdır. Başta 5 / 4 olmak üzere anti demokratik maddeler kaldırılmalıdır. TÜRMOB genel kurulunca kabul edilen yönetmelikler biran önce yayınlanmalıdır. Sınav mağdurlarının ek sınav talebi yerine getirilmelidir. Bilgi amaçlı bildirimlerden alınan özel usulsüzlük cezaları kaldırılmalıdır. Müşteri Bildirim Listeleri kaldırılmalıdır. Denetim sürecinde; yetki belgeleri ve ruhsat harçları bedelleri kaldırılmalıdır. Denetim lisanslamasmda sınav yapmayı asla düşünmeyin. E-beyanname şifresi mükelleflere değil, meslek mensuplarına verilmelidir. Meslek mensubunun KDV yükü azaltılmalıdır. Serbest meslek uygulamasında Gelir KDV çelişkisi düzeltilmelidir. Ücret tarifesinin yayınlanması meslek örgütümüze bırakılmalıdır. Bakanlık vesayetine son verilmelidir. Taleplerimiz Maliye Bakanlığı Müsteşarlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığı`na iletilmiş olup, en kısa sürede çözüme kavuşturulmalıdır. Demokratik haklarımız saklı kalmak kaydıyla, bu sürecin; takipçisi olacağımızdan kimsenin şüphesi olmamalıdır.”