ÇOMÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Abdullah Akın`ın Cumhuriyet’e yönelik; “Camiler satılıyor. Çok özür diliyorum, affınıza sığınıyorum, Çanakkale’de ve Bursa’da genelev olarak kullanılan camiler var. Ahır olarak kullanılan camiler var. Türkiye’de camileri kapatıyorlar müessese olarak” sözlerinin yankısı sürerken, ülke ve kent genelinde tepkiler artarak devam diyor. Dün, ÇOMÜ İlahiyat Fakültesi Dekanlığı tarafından Akın’ın sözleri ile ilgili üç maddelik bir açıklama yapılmış, açıklamada Akın’ın sözlerinin kurumu bağlamadığı belirtilerek; “Ne kurum, ne de öğretim elemanları olarak kimsenin iddialarının ‘savcılığı’nı üstlenecek durum ve konumda değiliz” ifadelerine yer verilmişti. İlahiyat Fakültesi Dekanlığı, dün yayınladığı üç maddelik açıklamasına bir madde daha ekledi. Eklenen maddede ‘Kamuoyuna Önemli Duyuru’ başlığı yapılan açıklamada Akın hakkında, idari soruşturma başlatıldığı belirtilerek; ‘İddialarını kabul etmediğimizi ve edemeyeceğimizi ve ilgili şahıs ile ilgili olarak da gerekli idarî inceleme-soruşturma süreçlerinin başlatıldığını tekraren belirtmek isteriz” denildi.
“İlahiyat Fakültesi ‘savcılığını üstlenemeyiz’ açıklamasında bulunmuştu”
ÇOMÜ İlahiyat Fakültesi Dekanlığı resmi sitesinden yayınladığı 3 maddelik açıklamada; “Gerek klasik tarih, gerekse yakın tarih ile ilgili kişisel görüşlerini ortaya koyan öğretim elemanlarının görüşleri, fikirleri, yorumları ve yaklaşımları tamamen ve hususi olarak kendilerini bağlar ve ne kurum olarak, ne de akademik çerçeve olarak akademisyenlerimizin görüşlerinin ifadesi olarak değerlendirilemez; ne kurum, ne de öğretim elemanları olarak kimsenin iddialarının ‘savcılığı’ nı üstlenecek durum ve konumda değiliz. Akademisyenlik her şeyden ve her durumdan önce ‘ön kabul’lerden soyutlanmayı ve ortaya atılan iddiaların delillendirilmesini ön şart kabul eder. Bu da iddia sahibini sahiplerini bağlar ve iddialar delillendirilinceye dek, ortaya atılanlar ancak şahsî, sübjektif, indî ve tek taraflı görüş, fikir, yorum ve yaklaşım olarak kabul edilirler. İlkesel olarak, akademik iklim, düşünce üretimi, fikir yürütme, perspektif ortaya koyma gibi hususlarda kontrol, teftiş, hegemonya ve yapılması, yapılmaması gerekenler şeklindeki despotik tutum ve refleksleri yadsır ve reddeder. Bu bağlamda kimlerin neler konuşacağı, nasıl ve ne tarz görüşler ortaya atacağı gibi hususlar bu iklimin dinamitlenmesi olarak kabul edilmesi gerektiğinden, kişilerin değişik ortamlarda dile getirdiği iddialar, görüşler, yorumlar, yanlış bile olsa, korunması gereken bu iklimin bir gereği olarak görülmelidir. Bununla birlikte kişiler, ortaya attıkları iddialar ile ilgili olarak şahıslar veya hukuk açısından sorumlulukları kendilerini bağlar ve kurumsal olarak herhangi bir sorumluluk ve savunma yükümlülüğünü baştan ve ilkesel olarak reddederiz” ifadelerine yer vermişti.
“Soruşturma süreci başladı”
ÇOMÜ’den yapılan açıklamada, önceki gün yapılan açıklamaya ek olarak Akın hakkında idari soruşturma başlatıldığı ifade edildi. Açıklamada; “Kısaca, gündem konusu haline gelen mevzubahis öğretim üyesinin görüşleri veya iddiaları sadece kendisini bağladığını, kurumsal olarak görüşlerini veya iddialarını kabul etmediğimizi ve edemeyeceğimizi ve ilgili şahıs ile ilgili olarak da gerekli idarî inceleme-soruşturma süreçlerinin başlatıldığını tekraren belirtmek isteriz” denildi.
(Seçkin Sağlam)