MAHAL sanatseverlere kapılarını açtı

Çanakkale’nin ilk alternatif sanat mekânı olan MAHAL düzenlenen açılış töreniyle kapılarını açtı.

1741
 
Çanakkale merkezli uluslararası çağdaş sanat faaliyetleri yürüten Çanakkale Bienali İnisiyatifi (CABININ), kentte yeni ve alternatif bir sanat mekânı kazandırdı. Sanata, kültüre dair bir düşünce ve eylem platformu olarak, sosyal fayda ve sorumluluğa dayalı, ulusal ve uluslararası katılımlı etkinlikler düzenleyen CABININ, bu faaliyetlerini Kasım 2013’ten itibaren MAHAL’de yürütecek. Sarıçay kenarında, Çay Mahallesinin kıyısında bulunan bu eski palamut deposu, Penso ailesi tarafından Fortüne ve İsak Kumru anısına yakın zamanda restore ettirilmişti. Kentin kültürel mirasını canlandıran bu restorasyonun ardından özgün mimarisiyle sanat faaliyetleri için eşsiz bir kapalı alan sunan depo, MAHAL adıyla Çanakkale’nin kültür sanat hayatına katıldı. Açılış törenine Vali Ahmet Çınar, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Vali Yardımcıları Cemal Yıldızer ile Hüseyin Kulözü, ÇASİAD Başkanı Salih Yıldız ve çok sayıda davetli katıldı.
 
 
MAHAL Çanakkalelilere hizmet edecek
MAHAL, CABININ tarafından hayata geçirilecek uluslararası projelerin beraberinde, Çanakkale, Türkiye ve dünyadan sanatın farklı disiplinlerinde üretim, sergileme ve gösterimler, sivil toplum faaliyetleri ve kar amacı gütmeyen her türlü özgün proje için çok amaçlı, açık bir mekân, altyapı ve iletişim ağı işlevi görecek. Genel Sanat yönetmenliğini Seyhan Boztepe’nin, koordinasyonunu Deniz Erbaş, Kubilay Özmen ve Erdinç Alnıak’ın, danışmanlığını ise İsmail Erten’in üstlendiği MAHAL, aynı zamanda “Açık Mahal” programı ile diğer sivil grupların da kullanımına açık olacak.
 
 
Erten; “Mekan, kimliğini devam ettirmeli”
Törende konuşan Genel Sanat Yönetmeni Seyhan Boztepe, ilk alternatif sanat mekânı olan MAHAL`i kentte kazandırdıkları için mutlu olduklarını söyledi. Mekanda çeşitli etkinlikler düzenlemeyi planladıklarını kaydeden Boztepe, mekanın bugüne gelmesinde emeği olan herkese teşekkür etti. MAHAL`in danışmanlığını üstlenen İsmail Erten ise mekan hakkında katılımcıları bilgilendirdi. 1800 yıllarında Musevi ve palamut deposu olarak kullanılan mekanın bu kimliğini devam ettirmesi gerektiğini ifade eden Erten; “Bu mekanın iki tane adı var. Birisi Musevi depoları olarak geçer, diğeri ise palamut depoları olarak geçer. Bu mekanın Musevi deposu kimliğini devam ettirmesi lazım. Dünyada çok önemli mitolojik değeri olan meşe ağacının çok özel bir cinsi olan Troia meşesinin meyvesidir. Bunun adı palamuttur. Palamut bu coğrafyanın çok önemli bir ekonomik değeridir. Çünkü, kimyasal boya olmadan önce, bu bitkiden çıkan madde gerek deri gerekse tekstil sektörünün en önemli boya maddesi olarak kullanılmıştır. Bu nedenle bütün dünyada bu bitkinin elde edilmesi için 1800 yıllardan itibaren çok önemli bir ticari faaliyet yaratılmıştır. Bulunduğumuz mekanda toplanan bu bitkiler, Sarıçay`da bekleyen küçük kayıklarla boğazdaki büyük teknelere aktarılmıştır. Bu büyük teknelerde İzmir, İstanbul ve diğer Uluslararası tekstil ve benzeri boya sektörüne satılmıştır. Bundan dolayı bu mekan bence, adını gerek Musevi deposu gerekse palamut deposu anlamında hak eden en önemli yapılardan birisidir” dedi.
 
 
Katılımcılar mekana hayran kaldı
Yapılan konuşmaların ardından mekanı inceleyen Vali Ahmet Çınar ile beraberindeki protokol üyelerine MAHAL`in Genel Sanat Yönetmeni Seyhan Boztepe tarafından tarihi değeri olan mekan hakkında bilgiler verildi. Mekanın daha önceki durumundan son haline kadar yapılan restorasyan çalışmaları da katılmcılara fotoğraflar eşliğinde aktarıldı. Bugüne kadar Er Hamamı, Eski Ermeni Kilisesi, Eski Tütün Deposu (şimdiki Korfmann Kütüphanesi), Fevzipaşa Mahallesi’ndeki metruk binalar, Eski Otogar gibi farklı ve özgün birçok özel ve kamusal alanı geçici etkinliklerde kentin kültür hayatıyla buluşturan CABININ, düzenli ve sürekli bir faaliyet merkezi işlevini üstlenen MAHAL, Çanakkale kentinin Akdeniz havzasında kültürel bir odak olma vizyonunun taşıyıcısı olacak.
Paylaş