"Lütuf değil hakkımız olanı istiyoruz"

"İşçilere karo verilmediği gibi birçok hak kaybının da önü açılmıştır"

Ceylan açıklamasında; "Tüm vatandaşlarımız gibi bizler de emekçiler olarak salgından olumsuz yönde etkilendik. Sendikamızın Nisan ayında Aile Çalışma Ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı`na yapmış olduğumuz Toplu İş Sözleşmesi Yetki Tespiti Başvurularımız ancak sonuçlanmaya başladı ve 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 44`üncü maddesi gereğince belirtilen işyerlerinde sendikamız adına Toplu İş Sözleşmesi yapmaya yetkili olduğumuzu gösteren Yetki Belgelerimizden bazıları sendikamıza ulaştı. 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin süresi 30 Haziran 2020 tarihinde sona ermiş, Yetki Belgesi gelen işyerlerinde Özgür Toplu iş Sözleşmesi görüşmelerine başlanmıştır. 696 Sayılı KHK ile Kamuoyuna kadro olarak sunulan bu düzenleme ile işçilere gerçek anlamda kadro verilmediği gibi birçok hak kaybının ne yazık ki önünü açmıştır. Yaklaşık 400 bin belediye işçisine ayrımcılık yapılmış ve bu işçiler belediyeler yerine belediye şirketlerine aktarılmıştır. Bunun doğrudan bir sonucu olarak belediye şirketlerine aktarılan işçiler 52 günlük ilave tediye haklarından mahrum bırakılmıştır. Bunun yanı sıra iş sözleşmeleri gereği daha önce asgari ücretin yüzdelik farklarına göre ücret alan emekçilere, 2019 yılında asgari ücrete gelen yüzde 26 zam oranı ile 2020 yılında asgari ücrete gelen yüzde 15 zam oranı yansıtılmamış, 4+4 zam uygulaması ile işçilerin ücretleri 696 Sayılı KHK`nın süresi içerisinde reel olarak yüzde 40 oranında düşmüştür. Evet bu süreç çok zorlu, çok sancılı geçmiştir, geçmektedir. Bu süreçte bir yandan yasal engeller bir yandan bürokratik engellemeler ile mücadele etmek durumunda kalınmıştır. Ancak konfederasyonumuz DİSK ve Sendikamız Genel-İş gerek KHK`nın geçiş dönemindeki sorunlarına karşı gerekse de geçişten sonraki hak gasplarına karşı mücadele etmekten geri durmamış, işçi sınıfının Anayasal hakkı olan sendika, toplu iş sözleşmesi ve grev haklarına fiili bir mücadele göstererek sahip çıkmıştır. Bu mücadelemizin kararlı bir şekilde devam edeceğinden hiç kimsenin kuşkusu olmasın" dedi. 

"Toplu Sözleşme Görüşme tutanaklarımız yok sayılmaya çalışılmakta"

Çanakkale Belediyesi kentsel hizmetler müdürlüğü ile yapılan Özgür Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin tıkanma noktasına geldiğini belirten Ceylan; "696 Sayılı KHK`nın süresinin 30 Haziran 2020 tarihinde bitmesi ile birlikte, Çanakkale Belediye` sine bağlı Kentsel Hizmetler Müh. Müt. Tic. Ve San. A.Ş şirketi ile yapmış olduğumuz Toplu Sözleşme görüşmelerinde iki oturum gerçekleştirilmiş olup, önemli kazanımlar elde edilmiştir. Yapılan görüşmelerdeki tavır ve tutum Çanakkale Belediyesi`nin 2018 yılından bu yana 696 Sayılı KHK kapsamında çalışan ve hak kayıplarına uğrayan biz emekçilerin yüzünü güldürmüştür. Ancak sonrasında Toplu Sözleşme görüşmelerine devam edilememiştir. Çanakkale Belediye` sine bağlı Kentsel Hizmetler Müh. Müt. Tic. Ve San. A.Ş. şirketinde çalışan 712 emekçiyi yakından ilgilendiren, kendileri adına ilk kez yapılacak olan Özgür Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri tıkanma noktasına gelmiştir. Daha önce yapmış olduğumuz görüşmelerde tuttuğumuz Toplu Sözleşme Görüşme tutanaklarımız yok sayılmaya çalışılmakta, sözleşmenin yürürlük süresi ve kapsamı ile ilgili kafa karışıklığı yaratılmaktadır. Gecesini gündüzüne katarak salgına rağmen Çanakkale halkına en iyi hizmeti verebilmek için çalışan emekçiler olarak talebimiz geçinebileceğimiz, insanca yaşayabileceğimiz ücretlerdir. Bizler lütuf değil hakkımız olanı istiyoruz. İşçiler, emekçiler salgınla birlikte daha da derinleşen ekonomik krizin altında geçim derdine, yaşamak derdine düşmüşken istediğimiz en son şey oyalanmaktır. Temennimiz krizin faturasını işçiye ödetilmeye çalışılması değil, Toplu İş Sözleşmemizin bir an önce istediğimiz gibi sonuçlanması, geçen iki yıllık süreçte ücretlerimizdeki kayıpların telafi edilerek iyileştirme yapılması ve zor durumda olan emekçilerin hak ettiği ücretlere bir an önce kavuşmasıdır" dedi. 

Ceylan yaptığı açıklamada; "Emeğe yatırım geleceğe yatırımdır. İşçilerimizin emeği, çocuklarımızın geleceği üzerinde tahakküm kurmak isteyenler bilmelidirler ki bunun ne hesabını verebilirler ne de vebalini ödeyebilirler. Hiçbir bürokrata işçilerimizin alın teri üzerinde tahakküm kurdurmayız. Örgütümüz ile birlikte var gücümüzle mücadele edeceğimizi bilmelidirler. Toplu Sözleşme sürecinin sonlanmasına sayılı günler kaldı. Arabulucu süreci ile Toplu Sözleşme görüşmelerimiz sona erecek ve bizler üyelerimizle birlikte süreci nasıl sonlandıracağımızla ilgili bir karar alacağız. Kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız" ifadelerini kullandı.
(Eren Aşnaz)