Lapseki'de ikinci siyanürlü altın madeni tehlikesi

3475

Atikhisar Su Havzası içerisinde yapılmak istenen siyanürlü altın madeni ocağına karşı dava süreci devam ederken, bir siyanürlü altın madeni ocağı haberi de Lapseki’den geldi. Esan Eczacıbaşı Endüstriyel Hammaddeler Sanayi ve Ticaret A.Ş.tarafından TÜMAD Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin, Altın ve Gümüş zenginleştirme işletmesinin faaliyetine devam ettiği sahada, Lapseki’nin, Yenice, Şahinli, Mecidiyeköy, Adatepe ve Kocabaşlar gibi 5 köyü kapsayan Lapseki ilçesinde ‘altın ve gümüş madeni’ ocağı işletmesi için kolları sıvadığı belirtildi.   Esan’ın, aynı bölgede ikinci bir siyanürle altın madeni işletmeye açmasının Lapseki için ölüm fermanının imzalanması anlamına geldiğini dile getiren yöre halkı tepkisini; “Bu mızrak bu çuvala sığmaz. Birbirinin burnunun dibinde iki siyanürlü altın madeni işletmesi olmaz. Devlet bu işe el koymalı. Adım başı siyanürle altın madeni işletmesi çılgınlığına yasal olarak son verilsin” şeklinde ifade etti. 

 
“İşletme alanı Bayramdere Barajı sahası içerisinde”
Şahinli Köyü’nde iki yıldan beri TÜMAD Madenciliğe ait işletme faaliyetini yürüttüğü belirtilirken,  Esan’ın işletme açma girişimi durdurulmazsa Türkiye’de ilk kez aynı köy ve mahallenin sınırları içerisinde kalan sahada iki şirketin, siyanürle altın ve gümüş zenginleştirme işletmesini faaliyete geçirmiş olacağı ifade edildi.  Esan’ın siyanürle altın madeni işleteceği sahasının içerisinde Çanakkale ve Lapseki ilçesi için hayati öneme sahip Bayramdere Barajı’nın da yer aldığı, işletmeye açılması planlanan yeni maden işletmesinin, yer altı ve ana su damarlarına neşter vurarak, zaten su sıkıntısı çeken Şahinli ve Kocabaşlar köylerinin susuzluğa mahkûm etmesine kesin gözüyle bakıldığı belirtildi.
 
“Kiraz ve şeftali üretimi için büyük tehlike oluşturacak”
Açılacak işletmenin, Türkiye’nin en büyük şeftali ve kiraz üreticilerinin sıralandığı Lapseki’deki bahçeleri için de büyük bir tehdit oluşturacağı, zira, Esan’ın Lapseki’de ikinci siyanürlü altın madeni işletmesi açmasını, bölgenin ekolojik yapısına, endemik bitki ve hayvan varlığına zarar vereceği ve yörenin altın değerindeki kiraz ve şeftali bahçelerinin ölüm fermanın da imzalanması anlamına geleceği, ‘çünkü tonlarca siyanür girdisi ve üretimle ortaya çıkacak ağır metallerin buradaki meyveciliği de bitireceği’ bilgileri paylaşıldı.

“Deprem fay hattında bulunması büyük risk”
Aynı zamanda bölgenin deprem fay hattında bulunması nedeniyle de madenin Çanakkale için büyük bir tehdit olduğu ifade ediliyor. Bölgede olası bir depremde veya fay hattındaki en ufak bir çatlakta siyanürün suya veya doğaya karışması durumunda, bölgedeki yaşam için felaket çanlarının çalması anlamına geldiği ve sadece bu olasılık yüzünden bile Esan’a ikinci işletme izninin verilmemesi gerektiği ifade ediliyor.

“Lapseki’de siyanürle üretim yapan ikinci bir tesise gerek yok”
Madenlerin çıkarılmasına ve ekonomiye kazandırılmasına karşı olmadıklarını vurgulayan yöre halkı; “Lapseki’de siyanürle üretim yapan ikinci bir tesise gerek yok. Bölgede onlarca ruhsatlı saha var, her saha için ayrı işletme mi kurulacak? Şahinli’de var olan kurulu tesis bölgedeki cevheri işletmeye yeterli değil mi? Adım başı tesis kurulursa Lapseki’nin hali ne olacak? Şeftali ve kiraz üretimi bu durumdan nasıl etkilenecek? Hayvanlarımızı nerede otlatacağız? Zaten sıkıntılı olan içme suyunu nereden bulacağız? Lapseki’de siyanürle ikinci bir altın madeni işletmesine izin verilirse sonu felaket olmaz mı?” sorularını yönelterek madene olan tepkilerini dile getirdiler. 
(Haber Merkezi)
Paylaş