Kurşunlu Köylülerini anlayamayanlar, Çanakkale Zaferini anlayamazlar!...

Köylerine sahip çıkan, evlerine yaşam alanlarına hayvanlarına sahip çıkan Kurşunlu Köylüleri, birilerinin daha çok para kazanması için yok sayılıp,ardından da çeşitli cezalara çarptırıldıkları bir konumda Çanakkale Deniz Zaferi’nin 99. yılını kutluyoruz.
Çanakkale savaşları 1. paylaşım savaşının parçası olarak başlayan antiemperyalist nitelik kazanarak ulusal kurtuluş mücadelesinin kıvılcımı olmuş bir nitelik taşımaktadır.
Bugün Çanakkale Savaşları üzerinden çeşitli söylevlerde bulunacaklar, önce Kurşunlu Köylülerinin talepleri karşısında ne düşündüklerini, gelinen noktadaki çözüm önerilerini paylaşmadıkları sürece hamasetten öte gidemeyeceklerdir.
Bir köyü yok sayanlar, vatan savunmasının değerini hiç anlayamazlar.
Çokuluslu altın tekellerin çıkarları için Kazdağlarının yok edilmesine göz yumanlar Çanakkale ‘de gelip nutuk atmasınlar.
Bugün Kurşunlu köylüleri ile dayanışma günüdür.
Kurşunlu Köylüleri ile dayanışmak; yaşamı savunmaktır, toprağımıza suyumuza sahip çıkmaktır.
Kurşunlu Köylülerini yalnız bırakmayalım, bugün hep birlikte Kurşunlu’da olalım.

852
Berkin Elvan’ın yaşamını yitirmesi sonrasındaki gelişmeler ülkemizin gün geçtikçe tehlikeli bir kulvarda yol aldığını açığa çıkarmaktadır.
Berkin acısını paylaşmaktan bile imtina edenler milyonlarca insana hakaret edecek kadar küçülmüşlerdir.
Gözyaşlarına boğulan milyonlara ölü seviciler diyebiliyorlar.
Çok doğal olarak yönetimdeki siyasal iradenin bu yaklaşımı beraberinde yeni provokasyonları yaratmaktadır.
Demokrasi barış ve özgürlük taleplerinin yarattığı rahatsızlık bazı provokatif kesimleri harekete geçirdi.
Türkiye’nin muhtelif yerlerinde Halkların Demokratik Partisine karşı linç girişimleri organize edildi.
Berkin Elvan’ın yaşamını yitirmesiyle oluşan tepki karşısında genelde bu tepkiye karşı acımasız saldırılarda bulunuldu.
Özellikle İstanbul’da cenaze sonrasında kitleye karşı acımasız bir şiddet uygulandı.
İnsanlara acılarını  yaşaması bile çok görüldü.
Tam bir akıl tutulmasıyla tabu haline getirilen Taksim’ sokmama saçmalığı vahşi  saldırıların nedeni oldu.
Böylesi koşullarda yeni provokasyonlar yaşandı.
Okmeydanı’nda bir grubun tekbir sesleri ile başlattığı saldırı sonrasında çıkan çatışmada bir genç hayatını yitirdi.
Bir aile ocağına daha acı düşmüştü.
Bir babanın daha feryatlarına tanıklık ettik.
Tüm bunlar yaşanırken; acıları yarıştıran, senin acın benim acım üzerinden propaganda yapan bir başbakan izliyoruz.
Bir polisimizi yitirdik Tunceli’de; bu sefer şiddet bir başka acının yaşanmasının nedeni oldu.
Ülkemiz gerçekten tehlikeli bir kulvarda yol almaktadır.
Hükümet yaşanılan yolsuzluk ve hukuksuzlukların altında kalmış ve toplumu terörize edecek uygulamalar içersine girmiştir.
Yaratılmak istenen şiddet ve kargaşa ortamından medet umulmaktadır.
Demokrasi ve emek güçleri bu oyuna gelmeyecektir.
Bir yandan birlik ve dayanışma geliştirecek, diğer yandan demokrasi talepleriyle  daha etkin bir mücadele örülecektir.
Halkın içersinde bulunduğu durum bu noktadadır.
Çanakkale halkının AKP hükümeti uygulamalarına karşı tepkisi artık görülür bir boyuttadır.
Yeri gelmişken Berkin Elvan’ın ölümü sonrasında gelişen protesto ve anma etkinliklerine karşı Çanakkale emniyet bürokrasisi,  diğer illerden farklı olarak vatandaşların protesto hakkına saygı ile yaklaşmıştır.
Bu durum Çanakkale açısından son derce önemlidir.
Çanakkale’nin huzur ve barışına verilen bir destektir.
Çanakkale emniyet bürokrasisinin bu tavrı  takdir ile karşılanmıştır.
 
Tıp bayramını kutlayamayan doktorlar.
 
14 Mart tıp bayramında AKP’li bir milletvekilinin yazdıkları ,doktorlarımız hakkındaki yaklaşımın iğrençliği açısından ibret verici bir olay olarak tarihe geçecektir.
Berkin Elvan’ın ölümü üzerine doktorları siyasi tartışmaya alet ederek haklarında Berkin Elvan’ın   fişini çekebilecekleri ‘şeklindeki bir düşünce içersinde olabilmek ; doktorlar hakkındaki algının ne denli olumsuz olduğunun ifadesidir.
Gel sen böylesi koşullarda bayram yap!
Onurlu meslekleriyle her zaman vatandaşların hizmetinde olan fedakarca çalışan doktorlarımızın bu koşullarda tıp bayramını kutlamak ne kadar anlamlı olur bilememama vermiş oldukları onurlu mücadelelerinin her zaman destekçisi olduğumu belirtmek isterim.
  
Paylaş