Kurşunlu davası bahara kaldı!
Bayramiç`in Kurşunlu Köyü’ndeki çevre direnişine katılan köylülerden 7 kişi hakim karşısına çıktı. Hakkında açılan iki ayrı dava davada ilk duruşmaya dün yapıldı. Köylüler, kendi köylerindeki madencinin, “iş ve çalışma hürriyetini engellemek” suçundan yargılanıyor.
Bayramiç`e bağlı Kurşunlu Köyü`nda bulunan Killiktepe Mevkisi’nde Zafer Madencilik şirketi tarafından işletilmekte olan feldspat madeni ve madene ulaşmak için ağaç kesilecek olmasına karşı eylem yapan köylüler hakkında açılan iki ayrı davanın ilk duruşması dün gerçekleştirildi. Dava saatinde Bayramiç Adliyesi önünde bulunan Çanakkale ve Küçükkuyu’dan gelen çevre örgütleri de köylülere destek oldu. Çanakkale Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant da Bayramiç`teydi. Köylülerden, Bülent Özüren, Kaan Baraş, Ayşe Nihan Kuzucu ve Kurşunlu Köyü muhtarı Muharrem Güler Türk Ceza Kanunu 117/1’inci maddesi kapsamında, ‘iş ve çalışma hürriyetinin ihlali’ suçundan hâkim önüne çıkarken, yine köylülerden Tolga Gürel, Nazmi Çetin ve Ersin Çetin de köy içinden geçirmeme şikayeti üzerine yargılanmaya başlandı. Her iki dava da 4 Mart tarihine ertelendi.
“Onlar burada yaşayabilir mi?”
Çanakkale Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant ile Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan ve kurşunlu köylüleri adına Bülent Özüren mahkeme sonunda basın açıklaması yaptılar. Yapılan açıklamayı kitle edine Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant okudu. Nalbant, “Bugün mahkemede oluşmuş yolsuzluk ve hırsızlık suçlarından değil; ormanlarımıza ve köyümüze sahip çıkma dileğimizdendir. Böyle bir suçlamadan onur ve gurur duyarız. Kazdağları’nda altı altın madeninin çed kararını iptal eden ve itirazlarını da üst mahkemede reddeden suyumuzu, ormanlarımızı, dağlarımızı tabiatın doğal dengesini koruyan duyarlı hakimlerimize bu vesileyle halkımız adına gönülden teşekkür ederiz” dedi. Köylülerden Özüren ise “Kurşunlu Köyünde Zafer Madenciliğin işletme ruhsatı aldığı köyümüzün ve insanlarımızın yok sayıldığı. Bugün maden kanununun son eve 60 metre uzakta taş madeni kurulmasına izin veren maddesini şiddetle protesto ediyoruz. Kim sabahın köründe kaya kırıcı makinelerin inanılmaz gürültüsüyle uyanıp ortaya çıkan bembeyaz toz solumak ister? Üstelik bu çalışma 15-20 yıl sürecek.Bu ruhsata imza atanları köyümüzde yaşamaya davet ediyoruz. Onlar `yaşayamayız` derlerse bize bu cezayı neden layık gördüklerini açıklasınlar” dedi.