Kurşunlu'da ÇED'e halk engeli…

857

 Zafer Madencilik tarafından Bayramiç’in Kurşunlu Köyü’nde 2013-2014 yılları arasında feldspat madeni açma planı köylülerin ve çevrecilerin büyük mücadelesi sonucu iptal edilmişti. Tekrar hayat geçirilmek istenen proje için düzenlenecek olan ÇED toplantısı köylülerin köylerinde feldspat madeni istememeleri sebebi ile yapılmadı. Zafer Madencilik ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Yetkilileri tarafından dün saat 11’de hayata geçirilmek istenen feldspat madeni için Kurşunlu Köyü’nde ÇED toplantısı yapılmak istendi. Daha önce 2013-2014 yılında maden istemedikleri için büyük mücadeleler veren köy sakinleri, toplantının yapılmaması için sabahın erken saatlerinde bir araya geldi. Köylülere destek amacı ile Çanakkale Çevre Platformu ile İstanbul ve Ankara’dan da çevre gönüllülerinin yanı sıra Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı Rebiye Ünüvar, CHP Belediye Meclis Üyesi Ali Uyanık, Çanakkale Barosu Çevre Hukuku Komisyonu üyesi ve CHP İl Başkan Yardımcısı Av. Güneş Pehlivan ve Komisyon avukatları da katıldı.

 
Çevreciler köy meydanında karşılandı
Sabahın erken saatlerinde bir araya gelen köylülere destek amacı ile Cumhuriyet Meydanı’nda otobüsler kaldırıldı. Kurşunlu Köyüne destek amacı ile gelen çevreciler Kurşunlu Köyü halkı tarafından köy meydanında karşılandı. Köy halkı ve çevreciler Maden ocağına karşı pankartları ve davulları ile ÇED yetkililerini bekledi.
 
Toplantı yapılmadı ibaresi tartışma yarattı
Saat 11’de gelen ÇED yetkililerini kadınlar ellerinde davulları ile köy meydanı girişinde karşıladı. Yetkililere, köy halkı tarafından köylerinde maden istemedikleri bir kez daha yenilenirken toplantının yapılmadığına dair tutanak tutulması talep edildi. ÇED yetkilileri tarafından tutanak tutulmak önce istenmedi. Ancak tutanak ısrarı sonucu yetkililer tarafından köy halkının ‘bilgilendirilmek istenmediğini bu nedenle köyden ayrıldıklarını’ belirten tutanak tutuldu. Komisyon avukatları tarafından ‘köyde toplantının yapılmadığı’  ibaresinin eklenmesi gerektiği ifade edildi.  Köy halkının ve avukatların ısrarı sonucu ‘köyde toplantı yapılmadığı’ ibaresi tutanağa geçildi. Yetkililer ile avukatlar arasında ikinci bir tartışmada tutanağın nüshası arasında yaşandı. Yetkililer, tutanak nüshasını vermek istemezken, avukatlar olay yerinde tutulan bir tutanağın nüshasının verilmemesinin suç teşkil edeceği belirtildi. Araçlarının önü köy halkı tarafından kesilen yetkililer, tutanağın fotoğrafını avukatlara vermek zorunda kaldı. Aynı zamanda Çanakkale Barosu Çevre Hukuku Komisyonu tarafından da usulsüzlükleri belirten tutanak tutuldu. Gerçekleştirilemeyen ÇED toplantısı köy halkı tarafından sevinçle karşılandı. (Eren Aşnaz)
 
“Meselenin takipçisi olacağız”
Köy halkı toplantının yapılmamasını sevinçle karşılanırken, ÇED yetkilileri ile yaşanan gelişmeleri Çevre komisyonu avukatı Güneş Pehlivan anlattı. Pehlivan gelişmeler ile ilgili; “Bugün 19 Haziran 2017 tarihi itibari ile Kurşunlu Köyü’nde Zafer Madencilik feldspat madeni projesi ve taş kırma eleme projesi için bura geldi. Ancak köy kahvesine girmedi. Köyün girişindeki yolda firma yetkilileri ve Bakanlık görevlisi araçlarından ayrılmadan tutanak tutmak istemediler. Biz, bu tutanağı takip ettik. Yetkililer, ‘köy halkının bilgilendirilmek istenmediğini bu nedenle köyden ayrıldıklarını’ tutanağa geçmek istediler ancak ‘toplantının yapılmadığını’ tutanağa geçmediler.  Biz bunun şu sebeple olduğunu düşünüyoruz, ‘toplantı yapılmıştır, köy halkına sorulmuştur köy halkı bilgilenmek istemediğini söylemiştir’ diyerek usule uygun bir toplantının yapıldığı algısını yaratmak istediler. Köy muhtarı, STK’lar ve köy halkının mücadelesi ve uyarıları ile bir tutanak tutuldu. Ama bu seferde toplantın yapılmadığı tutanağa geçirilmek istenmedi ve köy muhtarına tutanak imzalatılmak istenmedi. Özellikle şirket yetkilisi olan kişi bizlere, ‘keşke bu toplantıyı sağlıklı bir şekilde yapabilseydik’  şeklinde bir tavırda bulundu. Hem toplantının yapılmadığını kabul etmiyorlar, hem de bunlar böyle bir tavır sergiliyorlar. Biz de onarla feldspat madenlerinin, madencilik faaliyetlerinin yöre halkı için ne anlama geldiğini zaten bildiğimizi ifade ettik. Çünkü, bu maden projeleri ilk defa burada yapılmıyor. Artık Türk halkı tam olarak neyin ne olduğunu çok iyi biliyor. Çeşitli acılarla, çeşitli yerlerde bunlar yaşandı. Sonuç olarak köy muhtarına tutanağın imza ettirilmek istenmemesine rağmen köy muhtarı itirazı kayıt koyarak yani toplantının yapılmadığını da belirterek tutanağı imzalayabildi. Bu defada tutanaktan ıslak imzalı nüsha verilmedi.   ‘Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne gelerek temin edebilirsiniz’ dendi. Bu açıkça hukuka aykırıdır. Eğer, ortada bir tutanak tutulacaksa, her kim imzalayacaksa, taraf sayısı kadar ıslak imzalı tutanak düzenlenmeli ve o kişiye de derhal olay yerinde tutanak verilmedir. Çanakkale Barosu Çevre Hukuku Komisyonu olarak bizde hemen olay yerinde ve olayın akabinde tutanak ile ilgili usulsüzlüklere ilişkin şu an bir tutanak tutuyoruz. Bu tutanağı imza edeceğiz. Bundan sonrada gerekirse yargı süreçlerinde bu meselenin takipçisi olacağız” dedi. 
 
“Kaz Dağları’ndan ve köyümüzden gitmelerini istiyoruz”
Köy azası ve çevre gönüllüsü Kaan Baraş ise madencilerin köylerini tamamen terk edene kadar mücadelelerini sürdüreceklerini belirterek; “Çanakkale İdari Mahkemesinde Zafer Madenciliğin ruhsatının iptali için daha önce dava açmıştık. ÇED yetkilileri ile ilgili kara iptal edildi. Bu şirket insanların meyvelerini suladığı Bayramiç Baraja sıfır tesis kurmuş bir şirket. 15 sen önce nasıl yapmışlar ise bunu araştırmak lazım. Bu şirket bu yaptığı tahribattan ötürü bunlar gelemeyeceği için ruhsatını muhtemelen başka bir firmaya kiralamış. Bu şirket şimdi adını çıkartmak, istemiyor. Bunun adına başka bir şirket proje dosyasını hazırlıyor. Bugün burada projesini ilk aşaması olan halkı katın toplantısı yapma istemediler. Kurşunlu köylülerin köylerinde 3-4 sene nasıl madene karşı tutumları bugünde aynı şekilde devam ediyor. Bu toplantı yapılamadı ancak tutanakta sıkıntılar çıktı. Şimdi barodaki avukat arkadaşlar da bunu itirazını yapıyorlar. Normalde ıslak imza halinde iki nüsha halinde alınması gereken rapor. Tek bir tutanakta tutuldu ve kendileri ne yazmak istiyorlarsa yazdılar ve biz gidiyoruz dediler. Burası bir tüzel kişilik bir köy var ve kararı verilecek. Bizim imzamız olmadan bir tutanak tutulması olacak bir şey değil. Uğraşlar sonucunda tutanağı tuttuk ve ‘toplantı yapılamamıştır’ şerhimizi düştük. Yinede nüshayı vermek istemediler ve gittiler. Şimdi de arkadaşlar onun tutanağını tutuyorlar. Maden yapılmasına karşı değiliz ama Kaz Dağları’ndan ve köyümüzden gitmelerini istiyoruz. Bunun içinde Hukuk çerçevesinde elimizden ne geliyorsa yapmaya devam edeceğiz” dedi.
(Eren Aşnaz)
Paylaş