"Köyümün çeşmelerimi geri istiyorum...!"

1260
Kazdağları Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan, yapımı devam eden Küçükkuyu tünellerinde kullanılan suyun, çökeltmeden doğrudan borularla dereye bağlandığını belirterek, bu sebeple artık köy çeşmelerinin akmadığını iddia etti. Doğan, köy çeşmelerinin yeni ve eski hallerini paylaştı. 20 yıldır Nusratlı köyünde yaşadığını belirten Doğan; "20 yıl oldu Nusratlı`ya yerleşeli... Köyün beni en çok etkileyen yanlarından biri çeşmeleri olmuştu... Eski cami önündeki çift oluklu, altı köşeli yıldızlı çeşme, Çamaşırlık Çeşmesi, Karakovanlık Çeşmesi, Aşağı İniş Çeşmesi, Subaşı Çeşmesi, Musatpınarı... Çok üzgünüm....Köyün çeşmeleri akmıyor artık...Çeşmesiz köy olur mu? Oldu işte... Ben köyümün çeşmelerini geri istiyorum... Yazık...Arılar, kuşlar, kediler, köpekler nereden su içecek? Artık paralı hale gelen köyümüzün suları kesildiğinde hiç değilse köy çeşmeleri imdadımıza yetişirdi... Artık o da yok..." dedi. 
"Her şey tünel inşaatı ile başladı"
Her şeyin tünel inşaatının başlaması ile olduğunu belirten Doğan; "Önce Nusratlı Deremiz bulanık akmaya ve kirlenmeye başladı... Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü`ne şikayet ettim. 20 gün sonra gelen ekip ile birlikte tünel şantiyesinde kirlenmenin kaynağını bulduk ve suçüstü yaptık. Tünelin içinde kullandıkları suyu çökeltmeden doğrudan borularla dereye bağlamışlardı... Üstelik şantiyede görevli çevre mühendisleri de varken... Şirket para cezası almış olmalı...Umarım...İl Müdürlüğü bana öyle cevap yazmıştı. Şimdi de çeşmelerimiz kurudu. Nedeni yine büyük olasılıkla tünel inşaatı... Ben de inşaat mühendisiyim. Bu tür inşaatların yer altı su sistemini ne kadar çok etkilediğini, suyu nasıl kaçırdığını çok iyi bilirim. Çeşmeler akmıyor... Hala duruma müdahale eden, bu çeşmelere ne oldu diyen, hesap soran yok... Bu tünel şirketinin bir ayrıcalığı mı var? Verdikleri zararı telafi etmeleri gerekmiyor mu? Yeni su kaynağı bulup çeşmeleri akar hale getirsin. Yazık değil mi köye?" dedi. 
"Bir dert daha yarattı tünel inşaatı..."
Tünel kazısından çıkan hafriyatın aylardır sürekli ve düzenli olarak Nusratlı Deresi`nin başına, ormanlık alana döküldüğünü ifade eden Doğan; "Artık yeni bir dağ oluştu. Dağın altında kaç çam ağacı kaldı, kaç can kaldı kim bilir? Daha ne kadar dökülecek? Orman idaresi nasıl izin veriyor? Korkarım bu dağ önümüzdeki kış yağmurlarla birlikte dereye doğru akacak... Bir de asit maden drenajı tehdidi var... Madenciler çok iyi bilir ki yerin altında bulunan topraklar ağır metaller barındırır. Yerin altında oldukları sürece sorun yoktur. Dev uyur. Ancak topraklar kazılıp ortaya yığılınca içindeki ağır metaller açığa çıkar, yağmurla ve havadaki oksijenle birleşince çözülür, uyuyan dev uyanır ve asitli sular derelere, yer altı sularına karışır... Balya`nın derelerinde olduğu gibi... Nusratlı Deresi`nin başındaki yığılı pasa dağının altında geçirimsizliği sağlayan bir membran var mıdır? Büyük olasılıkla oluşacak asitli suları toplayacak kuşaklama kanalları var mıdır? Bu durumlar kamu tarafından denetlenmekte midir?" dedi. 
"Yetkilileri göreve davet ediyorum"
Yetkilileri göreve davet eden Doğan; "Nusratlı Deresi bu kış daha da bulanık ve kirli akacak. Atlar ve diğer hayvanlar yine su içemeyecek... Koklayıp geçecekler geçtiğimiz kış olduğu gibi... Çanakkale Valiliği`ni, Ayvacık Kaymakanlığı`nı, Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü`nü, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü`nü, Nusratlı Köyü Muhtarlığı`nı, hatırı sayılır Nusratlılıları göreve davet ediyorum... Çeşmelerimi ve temiz deremi geri istiyorum! Temiz su haktır!" dedi.
(Eren Aşnaz)
Paylaş