Köylüler "Onlar nasıl giriyor bizim ormanımıza?"

513
Ayvacık`a bağlı Arıklı Köyü yakınlarında yapılan uranyum ve toryum sondajı alanına girmek isteyen köylüler jandarma tarafından engellendi. Jandarmaya tepki gösteren köylüler, sondaj çalışması istemediklerini dile getirdiler. 
 
Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü`nce yapılan sondaj çalışmalarına karşı, Ayvacık Kaymakamlığı`na başvuran yöre halkı, sonrasında Ayvacık Adliyesi`nde suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunun ardından, Arıklı ve çevre köylerden vatandaşlar, Arıklı Dayanışması, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği ile çevre aktivistleri, Arıklı Köy Meydanı`nda toplanarak sondaj alanına yürümek istedi. Sondaj alınanda açıklama yapmak isteyen yöre halkı jandarma barikatı ile karşılaştı. 
"Şimdi yoldan geçemiyoruz, yarın evden çıkamayacağız"
Jandarmanın barikatını aşamayan köylüler, durduruldukları yerde tepki gösterdi. "Şimdi, daha hiçbir şey yokken yoldan geçemiyoruz, yarın hiç sokmayacaklar bizi. Evlerimizden çıkamayacağız" diyen vatandaşlar sonrasında burada açıklama yaptılar. 
 
"ÇED süreci işletilmedi"
MTA tarafından başlatılan maden arama faaliyeti ile ilgili olarak, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı`nın ECED duyuru sisteminde ÇED sürecine dair herhangi bir bilgiye rastlanılmazken, devam eden faaliyetin telafisi olmayan zararlara neden olacağı belirtiliyor. Yapılan suç duyurusunda, "İşlemin açıkça hukuka aykırı olması nedenleri ile suç duyurusunda bulunuyoruz" denildi. 
 
9 köye ve Antik Kente çok yakın
Sondaj çalışması, Ayvacık`ın Nusratlı, Arıklı, Hasanobası, Ahmetçe, Sazlı, Kozlu, Büyükhusun, Demirci, Hüseyinfakı köylerine çok yakın bir alanda yapılırken, arkeolojik sit olan Gargaria Antik kentinin de arama ruhsatının alanı içerisinde bulunduğu öğrenildi. 
1980`li yıllardaki sondajlar ölümle sonuçlandı!
Bölgede 1980 yılında yine MTA tarafından Arıklı Köyü girişinde 1800 metre derinliğinde iki sondaj çukuru açtığı, sondajda Arıklı Köyünden insanlar çalıştırıldığı biliniyor. O sondajda çalışanların kanserden öldüğü, sondaj bittikten sonra üzeri betonlanıp, alan tel örgü ile çevrilmiş olmasına rağmen, güvenlik sebebiyle alanda görevlendirilen bekçilerin de kanser nedeni ile öldükleri iddia ediliyor. Sondaj çalışmaları ile ilgili yapılan suç duyurusunda, "Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) tarafından aynı bölgede daha önce yapılan çalışmalar ile yöredeki kayalarda uranyum madeni ve radyasyon bulunduğu tespit edilmiş, bu tespitler belediye başkanları ile paylaşılmış ve buna dair bir kitapçık da yayınlanmıştır" denildi. 
 
"Biz köyümüzde mutlu ve huzurluyuz"
Sondaj çalışmaları nedeni ile endişeli olduklarını dile getiren yöre halkı, sondaj çalışmalarının durdurulmasını istediler. "Kanser olmak, ölmek istemiyoruz" diyen vatandaşlar, Topraklarımızda sağlıklı yaşamak ve çocuklarımıza temiz toprak, hava ve su bırakmak istiyoruz. Biz köyümüzde mutlu ve huzurluyuz. Bizim zeytinimiz, koyunumuz, keçimiz, ormanlarımız, turizm gelirlerimiz bize yeter. Biz uranyum madeni istemiyoruz. Biz sağlıklı bir şekilde yaşamak istiyoruz. MTA`nın acilen bu sondajı durdurmasını ve köyümüzden ayrılmasını istiyoruz" ifadelerinde bulundular.
(Seçkin Sağlam) 
Paylaş