"Kömürden 2030 yılına kadar adil çıkış istiyoruz"

Yıllardır kömürün çevresel etkilerine dikkat çeken Türkiye'nin farklı illerinden ekoloji örgütleri, 5 Haziran Dünya Çevre Günü öncesinde ortak bildiri paylaştı. İmzacılar arasında Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği ve Çan Çevre Derneği'nde olduğu bildiride mevcut kömürlü termik santrallerin 2030 yılına kadar kademeli olarak kapatılması gerektiği açıklandı.

440

Ekoloji örgütleri "Kömürden Adil Çıkış: Hedef 2030" bildirisini, Türkiye`nin 13 ilinde, 3 Haziran`da eş zamanlı basın açıklaması ve eylemlerle kamuoyuna sunuldu. Bildirinin imzacıları arasında Muğla, Kahramanmaraş, Çanakkale, Antalya, İzmir, Denizli, Sivas, Adana, Balıkesir, Bursa, Eskişehir, Hatay, Karaman gibi illerde yıllardır kömüre karşı mücadele eden demokratik kitle örgütleri yer aldı. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği ve Çan Çevre Derneği`ninde imzacı olduğu bildiride, kömür madenciliği ve kömürlü termik santraller nedeniyle bölgede yaşayanların ya topraklarını kaybederek köylerini terk etmek ya da madene inmek zorunda kaldıkları belirtildi. Karar alıcılardan, kimsenin işsiz, güvencesiz, sağlıksız, enerjisiz kalmadığı planlı ve kademeli bir kömürden çıkış planı hazırlanmasını talep eden imzacılar, bu planın ekolojik, ekonomik ve sosyal açıdan adil bir geçişi temin etmesinin şart olduğunu vurguladı.

"Enerji dönüşümü 2023`a kadar mümkün"
Bildiride, "Yıllar içinde kömür; suyumuzu, toprağımızı, gıdamızı kirletti. Madende ve santralde çalışan ve etrafında yaşayan herkes, her gün kömürün zehirlediği kirli havayı soluyor, kirli gıdayı tüketiyor. Kanser olduk; çocuklarımız ve gençlerimiz sinsi hastalıklara yakalandı" sözlerine yer verildi. Kömürün artık vadesinin dolduğuna dikkat çekilen bildiride, yapılan bilimsel çalışmaların Türkiye için rüzgarı ve güneşi merkeze alan toplumun gerçek enerji ihtiyacına yönelik bir enerji dönüşümünün 2030`a kadar mümkün olduğu belirtildi.

"Gıda güvencesini temin eden verimli tarımsal araziler korunmalı"
Bildiri açıklamasında son olarak şu cümleler yer aldı; "Bu enerji dönüşümü doğa koruma alanları, orman, tarım alanları, su varlıkları üzerindeki baskıyı arttırmayacak şekilde planlanmalı, dönüşümde biyolojik çeşitlilik gözetilmeli, arazi kullanımı kararları planlı ve bütüncül politikalarla verilmeli, gıda güvencesini temin eden verimli tarımsal araziler korunmalı, yöre insanının ekolojik ve sosyal hakları gözetilmeli. Ancak bu sayede iklim krizinin doğa ve toplum üzerindeki olumsuz etkileri ile mücadele edebiliriz"

"Yeni kömür santralleri ve kömür madenleri için verilmiş izinler istisnasız iptal edilsin"
Bildiride kömürden adil çıkış için talepler şöyle sıralandı: "Mevcut kömürlü termik santraller bugünden başlayarak 2030 yılına kadar kademeli olarak kapatılsın. Yeni kömür santralleri ve kömür madenleri için verilmiş izinler istisnasız iptal edilsin. Kömür madeni genişletmeleri durdurulsun. Kömür arama çalışmaları durdurulsun. Kömür madenlerinde ve termik santrallerde çalışan tüm emekçiler özlük haklarını ve geleceklerini güvence altına alacak programlarla desteklensin. Kömür bölgelerinde yaşanan ağır ekolojik yıkım ve buna bağlı insan sağlığındaki ve yerel ekonomideki çöküşün onarılması için etkilenen tüm ekosistemleri ve halkı kapsayan iyileştirme programları hayata geçirilsin. Krizlere karşı dirençli bir toplumu inşa etmek için şirketlerin çıkarlarını değil, kamu yararını, bilimi önceleyen politikalar geliştirilsin."
(Damla Yeltekin)

Paylaş