Emek ve Demokrasi Güçleri adına açıklamayı Mehmet Dağaşmaz yaptı. Dağaşmaz, “Arjantin’den Hindistan’a, Ekvador’dan İtalya`ya. Kanada’dan Avustralya’ya kadar dünyanın pek çok ülkesinden, aralarında Noam Chomsky ve Nobel Barış Ödülü Sahibi Adolfo Perez Esqulvel`in de bulunduğu aydınlar, ‘İnsanlık İçin, Kobane İçin’ 1 Kasım’da küresel eylem çağrısı yaptı. IŞİD çetelerinin saldırılarına karşı Kobane halkının 15 Eylül gününden bu yana 48 gündür süren direnişi, bugün çeşitli etkinlik ve eylemlerle bütün dünya tarafından selamlanarak destekleniyor. Bizler de bugün burada bu çağrıya katılarak, direnişin başından beri Kobane’ye desteğini sunan halklarımızla birlikte küresel eyleme güç veriyoruz. IŞİD çetesi hedefine, Rojava’da Kürtler tarafından bölgede yaşayan diğer halklarla birlikte oluşturulan 3 kantonu koydu. Bu kantonlardan biri olan Kobane’ye 2014’ ten beri üç kez saldırdı. İlk iki saldırıda başarılı olamayan IŞİD, bu kez bütün cephelerden ağır silahlarla ve kapsamlı bir şekilde saldırdı. Yüz binlerce sivil, modem tarihin en vahşi soykırımıyla tehdit edildi. Kobane halkı ve YPG/YPJ güçleri, IŞİD teröristlerinin vahşi saldırılarına karşı basit silahlarla 48 gündür direniyor. IŞİD`le savaşmak için oluşturulan sözde uluslararası koalisyon, Kobane’ye karşı devam eden soykırım suçuna tanıklık etmesine rağmen, Kobane’deki direnişe etkili bir şekilde yardım etmiyor” dedi.
“11 Ekim`i unutmadık”
“11 Ekim günü Çanakkale’ de Emek ve Demokrasi güçlerine karşı, bilinçli olarak kışkırtılan sivil çeteler ve unsurların taşeron olarak kullanımıyla gerçekleştirilen saldırı planlı ve organizedir ve hafızalarımızdadır” diyen Dağaşmaz, “Doğanın, emeğin ve insanlığın sömürüsünü, yağma ve talanını başpolitikası haline getiren ve giderek pervasızlaşan AKP Hükümeti, Soma’ daki Maden Cinayetinin üzerinden henüz 5,5 ay geçmişken, bugün de Karaman Ermenek’ teki maden faciasının yaşanmasına yol açmıştır. Bilimsel raporlara rağmen, o bölgede en ilkel şartlarda maden ocağı işletilmesine ve işçilerin hayatına kast edilmesine göz yummuştur. Bu olayın faili bizzat hükümettir” ifadelerini kullandı.
“Her yeni güne yeni bir termik santral ile uyanıyoruz”
Dağaşmaz, Çanakkale`deki çevre zararlısı yatırımlara da dikkat çekerek, “Yeşili ve doğasıyla ender bölgelerden biri olan Biga yarımadası ve Çanakkale’ deki yaşam alanlarımız da, AKP iktidarının kalkınmacı ve sanayileşmeci politikaları nedeniyle tehdit altındadır. Her yeni güne yeni bir termik santral, yeni bir altın madeni başvurusu ile uyanmaktayız. Yaşam hakkımızın açık ihlali olan bu girişimler, yakında bölgemizi insandan arındıracak boyutlara gelecektir. Daha yaşanılabilir daha güzel ve aydınlık bir gelecek ancak eşitlik, özgürlük, demokrasi ve dayanışma dolu, ekolojik bir Türkiye’ de mümkündür. AKP iktidarını buradan bir kez daha uyarıyoruz. Emeğin, doğanın, insanın sömürüsüne, talan ve yağmasına yönelik vahşi kapitalizm politikalarınıza, en temel hak ve özgürlüklerimizin gaspına, ülkeyi yaşanmaz hale getiren güvenlik devleti konseptinize bir an önce son verin” ifadelerini kullandı.
Eylem sonrası yine gerginlik!
Basın açıklamasının ardından yarım saatlik oturma eylemi yapan grup, bu eylemde bittikten sonra dağılmaya başladı. Bu sırada İskele Meydanı`na doğru Saat Kulesi Meydanı`ndan, bir grup orta refüjde toplanırken, bir başka grup ise Denizbank`ın önünde toplanarak Kobane karşıtı sloganlar attılar. Kobane eylemi yapanlara yönelik olarak atılan sloganlar, kısa süreli bir gerginliğe yol açsa da, Kobane için eyleme katılanların sağduyulu tavırları nedeni ile herhangi bir olay yaşanmadı. Ancak, İskele Meydanı`na doğru girişlerde polislerde kimlik kontrolü yapılmasına rağmen, bu grupların nasıl eylem alanına yaklaştıkları ise merak uyandırdı!