"Kıyı planında, çevre düzeni dikkate alınmamış"
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nın Balıkesir ve Çanakkale sahil bandı ile Gökçeada ve Bozcaada`nın da aralarında bulunduğu Marmara Adalarını kapsayan "Balıkesir-Çanakkale İlleri 1/50.000 ölçekli Bütünleşik Kıyı Alanları Planı" konusu tartışılmaya devam ediliyor. Son olarak Mimarlar Odası Çanakkale Şubesi Başkanı Sevil Ural tarafından yapılan açıklamada rapora ilişkin çekinceler belirtildi. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; "Öncelikle, Balıkesir - Çanakkale Planlama Bölgesi 1/100000 ölçekli Çevre Düzeni Planının; TMMOB Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Şehir Plancıları Odası ve Ziraat Mühendisleri Odasının davacıları olduğu Danıştay 6. Daire Başkanlığında halen devam etmekte olan 2015/6640 nolu dava dosyası bulunmaktadır. Dolayısıyla Çevre Düzeni Planının dikkate alınmadığı ve planlama alanı sınırının hangi kriterlere göre belirlendiğinin net olmadığı görülmüştür. Söz konusu planda deprem tehlikesi belirtilirken 1.Bölge tanımı yapılmıştır. Halbuki artık bu tanım geçerli değildir. 22 Ocak 2018 tarih ve 2018/11275 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Türkiye Deprem Tehlike Haritaları için Deprem Yer Hareketi Düzeyleri tanımlanmıştır. Depremin oluşturacağı tehlike sadece sıvılaşma olayı olarak bahsedilmiştir. Oysa sıvılaşmanın yanı sıra zemin büyümesi, yüzey faylanması tehlikesi, taşıma gücü kaybı, heyelanların tetiklenmesi ve depremin episantrının denizde olması durumunda tsunami de depremin meydana getireceği tehlikelerdir. Bu tehlikeler planda göz önüne alınmamıştır. Aynı zamanda çalışma alanındaki aktif pay zonları, bunların oluşturacağı tehlikeler dikkate alınmamıştır."
"Kabul edilebilir bir durum değildir"
"Bozcaada`da yaşanan turizm yoğunluğunun yok edici etkisini arttıracak kruvaziyer Limanı ile Yat Limanı ilave önerisinin kabul edilemez olması, Gökçeada ve Bozcaada kıyı denizlerinin tehlikeli madde taşıyan gemi demirleme sahası olarak ayrılması bölge denizinin kirlenmesine, sahil kesimlerinin bu kirlilikten doğrudan etkilenmesine yol açacak olması, Gökçeada ve Bozcaada karasal alanlarının tümünü kapsayan planlama alanı, olası plan ve karar süreçlerinden yerel dinamiklerin ve iktidarların bu plan ile devre dışı bırakılıyor olması kabul edilebilir bir durum değildir. Kaldı ki Adaların Yerel Yönetim Başkanları da bu konudaki çekincelerini ifade etmişlerdir. Balıkesir-Çanakkale coğrafyasının ulaşım akslarıyla her yönden eziliyor ve kirletiliyor olması, mevcut otoban, köprü, karayolu alanlarının bu planla korunuyor ve destekleniyor olması ve ilave olarak deniz ulaşımıyla tüm olumsuzlukların arttırılıyor olması kirlenmeyi ve çevresel yok oluşu arttırmaktadır. Bu plan 7 bölgeye ayrılarak planlanmış olmakta ve böylelikle " Bütünleşik Kıyı Alanları Planı" olduğu tartışmalıdır. 1.Bölge: Bandırma Bölgesi 2.Bölge: Karabiga Bölgesi 3. Bölge: Çanakkale Merkez Bölgesi 4.Bölge: Bozcaada Bölgesi 5.Bölge: Edremit- Körfez Bölgesi 6.Bölge: Ayvalık Bölgesi 7.Bölge: Gelibolu Tarihi Yarımada Bölgesi Aynı zamanda Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alanı/Barış Parkı, Milli Park Alanları, Tabiat Parkı Alanları, Yaban Hayatı Koruma ve Geliştirme Alanları ve Tuzla Alanları, Sulak Alanlar (Ekolojik-Tampon), Arkeolojik- Kentsel-Tarihi-Doğal Sit Alanları, Askeri/Stratejik/Güvenlik Alanları bu planlama içerisinde bulunmaktadır. Bu alanların önemine dikkat edilmediği gibi deniz altındaki doğal hayat ve tabiatın etkilenmesinden hiç bahsedilmemiştir."
(Atakan Alkış)