Kısacık köyü ve çevresindeki köylüler, 2007 yılından bu yana bölgede altın madeni projesine karşı mücadele ediyorlardı. Çevre savunucuları, projenin doğaya ve insan sağlığına zarar vereceğini, su kaynaklarını kirleteceğini ve tarım alanlarını yok edeceğini belirtiyorlardı.
Ruhsat, 2008 yılında bir şahıs tarafından alınmış, 2012 yılında Kalsedon Madencilik’e, 2013 yılında ise Pumice Madencilik’e devredilmişti. Ancak hiçbir şirket, ruhsat alanında faaliyet gösteremedi. Köylüler, projeye karşı çeşitli eylemler, yürüyüşler, basın açıklamaları ve dava süreçleri yürüttü.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın ruhsatı iptal etmesi, köylüler ve çevre savunucuları tarafından sevinçle karşılandı. Bu kararın, yöre halkının zaferi olduğu ifade edildi. Çanakkale’de Kısacık Altın Madeni projesi iptal edildi. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan aldıkları bilgiye göre, maden şirketinin ruhsatının iptal edildiğini duyurdu. Doğan, “Hem dernek, hem de yöre halkı ve köylüleri olarak çok sevindik” dedi.
Kısacık Altın Madeni projesi, 2007 yılında sondaj çalışmaları ile başladı. Projenin, Kazdağı’nın doğal ve kültürel varlıkları tehdit ettiği sıkça belirtiliyordu. Projenin etkilediği Kısacık Köyü başta olmak üzere, Güzelköy, Koşuburnu, Akçin, Misvak, Dağahmetçe, Karagömlek, Bahçeli Köyü, Küçükkuyu Beldesi ve Ayvacık ilçesinde yaşayanlar, madene karşı çıktı. Kazdağı Koruması Girişimi Grubu adıyla kurulan dernek, bölgede altın madenciliğinin zararlarını anlatan sunumlar, bilgilendirme toplantıları, imza kampanyaları düzenledi. Dernek, iki kez yapılan ÇED Halkın Katılımı Toplantısı ve İDK toplantılarında da projeye itiraz etti.
2023 yılında ÇED süreci yeniden başlayınca, dernek çalışmalarını yoğunlaştırdı. 14 Kasım 2023 tarihinde yapılan ikinci ÇED Halkın Katılımı Toplantısı’nda, projeden etkilenen yerleşim yerlerinden çok sayıda yöre halkı tepkilerini dile getirdi. Dernek, projenin iptalini istedi. Bu talep, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından kabul edildi.
Kısacık Altın Madeni Projesi için 12 bin dönümlük bir ruhsat alınmıştı. ÇED-çalışma alanı ise proje dosyasında bin 551 dönüm olarak gösterilmişti. Proje dosyasına göre, yıllık 750 bin ton, günlük ise 4 bin 167 ton toprak ve kayaç kazılacak, toplam 56 milyon 285 bin ton cevher üretilecekti. Proje alanının çoğunluğu Orman Bakanlığı’na aitti. Proje alanından 1,7 km uzakta Akçin Göleti, 4,4 km uzakta Ayvacık Barajı ve 600 metre uzakta Koca Dere vardı. Projenin gerçekleşmesi halinde, bu su kaynaklarının zarar göreceği ifade edilmişti.
Doğan, projenin iptal edilmesinin ve faaliyete geçmemesinin bölgedeki doğal yaşamı kurtardığını söyleyerek, “Altın madeni açılsaydı, ağaçlar yok olacak, orman tahrip olacak, çölleşme, kuraklaşma yaşanacak, orman hayvanları ölecek, doğal peyzaj değişecek, büyük çukurlar ve tepeler oluşacak, pasa (atık toprak, taş kaya) yığınları birikecek, delme, kazma, kırma, eleme yapılırken toz çıkacak, patlatma, kırma, taşıma yapılırken ses, gürültü olacak, ekosistem bozulacak, doğanın dengesi kaybolacaktı” dedi.
Doğan, ayrıca, Kocadere, Akşin Göleti ve Ayvacık Barajı’nın kirleneceğini, göletlerin suladığı tarım arazilerinin zehirleneceğini, yeraltı suları ve içme suyu kaynaklarının kirleneceğini, bölgenin ana gelir kaynağı olan tarım ve hayvancılığın yapılamayacağını belirtti.
(SEVİ GÖZAY UĞURLU)
