KESK'ten gözaltılara tepki

620
KESK`e bağlı SES` in Eş Genel Başkanı Selma Atabey, önceki dönem Eş Genel Başkanı Gönül Erden, Eski Genel Başkanlarından Bedriye Yorgun, eski MYK üyeleri Fikret Çalağan ve Belkıs Yurtsever ile önceki dönem Ankara SES Şube Eş Başkanı Rona Temelli ve Şube Yöneticileri Erdal Turan, Ramazan Taş geçtiğimiz gün evlerine operasyon ile gözaltına alındılar. Yapılan gözaltılara KESK Çanakkale Şubeleri Platformu tarafından yapılan basın açıklaması ile tepki gösterildi. SES Çanakkale Şube Başkanı Canan Coşan tarafından yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi; "Ortada hukuka uygun net suçlamalar ya da elle tutulur hukuki deliller bulunmadığı anlaşılmaktadır, Düzenlenen basın açıklamalarından ve toplantılardan suç üretmeye çalışan zihniyetin verdiği bilindik gizlilik kararı da, kamuoyunun kafasını karıştırmaya yöneliktir. Sabahın erken saatlerinde yapılan gözaltılar tamamen hukuk dışıdır ve keyfidir. Devlet-sermaye-mafya-tarikat ilişkilerinin kirli yüzü deşifre oldukça, emek ve demokrasi güçlerine, toplumsal muhalefetin tüm bileşenlerine yönelik gözaltı operasyonları artmaya başlamıştır. Siyasal iktidar her sıkıştığında, içerde ve dışarda yeni düşmanlar yaratarak, toplumu kutuplaştırma siyaseti güderek ömrünü uzatmaya çalışıyor. Çağırdıklarında ifadeye rahatlıkla gidebilecek, işyerleri kurumları belli olan insanları, şafak vakti baskınlarıyla gözaltına alarak, demokratik faaliyetleri kriminalize etmeye çalışıyor. Kendi bekalarını, ülkenin bekası diye yutturmak istiyorlar."
 
"Arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın"
"1,5 yıldır süren salgın boyunca sağlık emekçileri başta olmak üzere halkımızın sağlığı için yeterli tedbirleri almayan iktidar, yine sağlık hakkı ve sağlık emekçilerinin haklı mücadelesinin öncülerini hedef alıyor. Pandeminin başından itibaren SES; sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin hakları, halkın yaşam ve sağlık hakkı mücadelesinde sürekli sözünü kurmuş, eylemini gerçekleştirmiştir. Söylenemeyeni söylemiş, gerçekleri tüm çıplaklığıyla ifşa etmiştir. Hazmedilemeyen tam da bu mücadeledir. Ölümleri engellemek gibi bir derdi olmayan ve pandemiden istifade ederek iktidarlarının ömrünü uzatmak isteyenler, ölümler olmasın diye mücadele edenlerin sesini kısmak istiyor. Bu çürümüşlüğe, devlet-sermaye-mafya-tarikat düzenine karşı emekten yana, özgürlükçü, laik ve demokratik bir Türkiye, barış içinde bir arada yaşam için mücadele etme, sorumlulardan hesap sorma zamanıdır. Düşlediğimiz ülke ve dünyayı kuracak tek şey emekçilerin, halkın birlikte ve örgütlü mücadelesidir. Mafyanın, çetenin, tarikatın ve her tür karanlığın merkezine yerleştiği bu düzenin tuğlasını emekçiler çekecek, duvarı yıkacağız. Arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın."
(Atakan Alkış)
Paylaş