KESK Eğitim ve Örgütlenme Sekreteri Akman Şimşek, hükümetin ciddiyetten yoksun teklifine karşı tüm Konfederasyonları ve kamu emekçilerini 23 Mayıs’ta grev hakkını kullanmaya davet ederken, hükümetin toplu sözleşme görüşmelerindeki tavrını protesto eden Memur-Sen İl Başkanı İsmail Temiz ise; kamu emekçilerine sunulan teklifin komik olduğunu ifade etti.
KESK Eğitim ve Örgütlenme Sekreteri Akman Şimşek, hükümetin ciddiyetten yoksun teklifine karşı tüm Konfederasyonları ve kamu emekçilerini 23 Mayıs’ta grev hakkını kullanmaya davet etti. Eğitim-Sen hizmet binasında açıklama yapan KESK Eğitim ve Örgütlenme Sekreteri Akman Şimşek, toplu sözleşme masasına getirdiği teklifle hükümetin, milyonlarca kamu emekçisi, emekli ve ailelerinin beklentilerini boşa çıkardığını belirterek; “30 Nisanda başlayan toplu sözleşme görüşmelerinden iki hafta önce konfederasyonların tekliflerini almasına rağmen kendi teklifini uzun süre açıklamayan hükümet dün nihayet teklifini açıklamıştır. Buna göre AKP Hükümeti, kamu emekçilerine 2012 yılı için ilk 6 ay %3, ikinci 6 ay % 3 olmak üzere toplamda % 6, 2013 yılı için ilk 6 ay için % 2, ikinci altı ay için % 3 olmak üzere toplamda yüzde 5 zam verilmesini teklif etmiştir. Daha görüşmelerin başlamasından haftalar önce “bütçe kaynakları sınırlı” “mali disiplini bozamayız” tarzında açıklamalar yapan hükümet, toplu sözleşme masasına getirdiği teklifle milyonlarca kamu emekçisinin, emeklinin ve ailelerinin beklentilerini boşa çıkarmıştır” dedi.
“Büyük bir saygısızlıktır”
“Hükümetin teklifi her şeyden önce yıllardır ülkenin dört bir yanında fedakârca çalışan kamu emekçilerine karşı yapılmış büyük bir saygısızlıktır” diyen Şimşek; “Teklif bu haliyle kamu emekçilerinin emeğini aşağılamak anlamına gelmektedir. Yakın zaman önce sermeye kesimine bir kalemde milyarlarca liralık teşvik paketi hazırlayan AKP hükümeti, sıra kamu emekçilerine gelince teklif diye “sadaka” gibi maaş zamları önermiştir. Bu tutum hükümetin sermayeye karşı ne kadar bonkör, kamu emekçilerine karşı ne kadar cimri davrandığını göstermektedir. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin üvey evlat muamelesi görmesi kabul edilemez. Doğalgaz, elektrik, akaryakıt başta olmak üzere temel tüketim maddelerine bir yıl içerisinde toplamda % 30’u aşan zamlar yapıldığı bilinmektedir. Nisan ayında yapılan zamlarla devletin resmi rakamlarına göre enflasyon son 3,5 yılın rekorunu kırmış yılık enflasyon % 11’in üzerine çıkmıştır. Bu rakamlar enflasyon hesaplamasında oranı ne olursa olsun emekçilerin sofrasının yakınından bile geçmeyen deve etini, ördek etini bile baz alan Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) rakamlarıdır ve gerçeği yansıtmaktan çok uzaktır. Sokakta, pazarda, hayatın her alanında gerçek enflasyonu yaşayan emekçiler bu rakamların kendi yaşamını, kendi enflasyonunu yansıtmadığını çok iyi bilmektedir. Diğer taraftan yapılan araştırmalar açlık sınırının 1.050 TL’yi yoksulluk sınırının 3.300 TL’yi aştığını göstermektedir. Bu koşullarda hükümetin toplu sözleşme masasına getirdiği teklif, ortalama 1.500-1.600 TL maaş alarak yaşam savaşı veren kamu emekçileri ve yine ortalama 1.100 TL ile sefalete itilen emeklilerle alay etmek demektir” şeklinde konuştu.
“Hükümet bu tavrıyla dalga geçmektedir”
Hükümet tarafından sunulan teklifin, kamu emekçilerinin beklentilerinden çok uzakta olduğunu ve bu teklifin ciddiye almanın mümkün olmadığını ifade eden Şimşek; “Yoksulluk sınırının 1 ay içerisinde 55 TL artığı koşullarda kamu emekçilerine 2012 yılının ilk altı ayında otalama 50 TL zam anlamına gelen %3 ‘lük artış, tek başına hükümetin teklifinin ciddiyetsizliğini ortaya koymaktadır. Devletin resmi rakamlarına göre 2012 yılının sadece ilk üç aynın enflasyon oranın %3.9 olduğu koşullarda kamu emekçilerine yapılan bu teklifi aklı başında olan hiç kimsenin kabul etmesi mümkün değildir. Hükümetin teklifi, kamu emekçilerinin beklentilerinden o kadar uzaktır ki, bu teklifi ciddiye almak mümkün değildir. Hemen hemen tüm konfederasyonların üzerinde ortaklaştığı 4/b-4/c gibi statülerde güvencesiz olarak çalıştırılanların tümünün kadroya alınması, ek ödemelerin emekli aylığına yansıtılması, 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan ek ödeme adaletsizliğinin ortadan kaldırılması, maaşlarımızın vergi diliminden etkilenmemesi için düzenleme yapılması vb gibi temel konular başta olmak üzere, onlarca kalemle ifade edilen konulara yönelik olarak hükümet hiçbir teklif sunmamıştır. Hükümetin bu tavrı 2 milyonu aşkın kamu emekçisi ve 1,8 milyon emekli ve onların hak alma örgütleri olan sendikalarla açıkça dalga geçmek demektir” diye konuştu.
KESK hükümeti uyardı
AKP Hükümetini ciddiyetten yoksun teklifini geri çekmeye ve kamu emekçilerinin, emeklilerin taleplerine kulak vermeye çağıran Şimşek, 16 Mayıs 2012 Çarşamba günü devam edecek olan görüşmelerde beş aydır zam verilmeyen kamu emekçilerinin beklentilerini karşılayacak gerçekçi bir teklif sunmaya davet ettiklerini kaydederek şu şekilde konuştu: “Hükümetin bu tavrı, sürecin başından bu yana grevli toplusözleşme hakkı talebinde ısrarcı olan KESK’in ne kadar haklı olduğunu bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Grev hakkı içermeyen bir toplusözleşme düzeninde işverenin bu tür tek taraflı dayatmalarla, komik bile sayılmayan zam teklifleri ile kamu emekçilerinin karşısına çıkması kaçınılmazdır. KESK olarak, AKP Hükümetin ciddiyetten yoksun teklifini geri çekmeye ve kamu emekçilerinin, emeklilerin taleplerine kulak vermeye çağırıyoruz. Bunun ilk adımı olarak hükümeti, 16 Mayıs 2012 Çarşamba günü devam edecek olan görüşmelerde beş aydır zam vermediği kamu emekçilerinin beklentilerini karşılayacak gerçekçi bir teklif sunmaya davet ediyoruz. Kamu emekçileri bugüne kadar fazlasıyla fedakârlıkta bulunmuş, açlık sınırında yaşam mücadelesini sürdürmeye terk edilmiştir. Biz bugün her fırsatta ekonomik büyüme rakamları ile övünen hükümetten fedakârlık istemiyoruz. Bu büyümeye en çok katkısı olan kamu emekçileri olarak alın terimizin karşılığını, hakkımızı istiyoruz.”
Şimşek’ten emekçilere çağrı
Toplusözleşme taleplerine sahip çıkmak için bütün konfederasyonlara ve tüm kamu emekçilerine çağrı yapan Şimşek; “Kamu emekçilerinin ve sendikaların kendileri ile dalga geçen bu teklife karşı ortak bir tutum geliştirmediği sürece hükümetin daha önceki dönemlerde olduğu gibi “tek taraflı belirleyen” olmaktan ve bizlere sefalet ücreti dayatmaktan vazgeçmeyeceği ortadadır. Bunun için hükümetin teklifi ile büyük bir hayal kırıklığı yaşayan örgütlü, örgütsüz bütün kamu emekçilerini ve bütün sendikaları kamu emekçilerinin insanca yaşam talebinin arkasında dimdik durmaya çağırıyor, geçtiğimiz Perşembe günü yaptığımız çağrımızı yineliyoruz. Bugün, bir iki saatlik iş bırakma eylemleriyle, basın açıklamalarıyla ya da mitinglerle kamu emekçileri ile dalga geçen teklifleri geri püskürtmek mümkün değildir. Bugün aileleri ile birlikte sayısı 20 milyonu bulan kamu emekçilerinin ve emeklilerin insanca bir yaşam özlemine cevap vermek için mücadeleyi yükselteme günüdür. Ayrım yapmaksızın bütün konfederasyonları, sendika üyesi olsun olmasın tüm kamu emekçilerini toplusözleşme taleplerine sahip çıkmaya, kendileri ile dalga geçen hükümete en kitlesel ve güçlü yanıtı vermek için, 23 Mayıs 2012 tarihinde grev hakkımızı kullanmaya davet ediyoruz” dedi.
Temiz; “Hükümetin teklifi alanlara davettir”
AKP hükümetinin toplu sözleşme görüşmelerinde sunduğu teklife tepki gösteren Memur-Sen üyeleri, eylem sinyallerini verdi. Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelen sendika üyeleri, görüşmelerde komik bir rakam sunan AKP hükümetini sert bir dille eleştirdi. AKP hükümeti tarafından kamu emekçilerine sunulan teklifin komik olduğunu belirten Memur-Sen İl Başkanı İsmail Temiz; “Memur-Sen olarak, hizmet kollarının sorunlarına yönelik tüm teklifleri 21 Mayıs akşamına kadar masada tutacağımızı, kamu görevlilerine yeni hak ve kazanımlar sağlayıncaya kadar da mücadele edeceğimizi buradan deklare ediyoruz. Kamu İşveren Heyeti, hizmet kollarına ilişkin görüşmelerde takındığı "benim dediğim olur" dayatmasını, genci toplu sözleşme görüşmelerinde de sürdürmektedir. Maalesef `ekonomik büyümede Dünya ikincisi, Avrupa birincisi olduk`, `ekonomik gelişmede Avrupa`ya örnek ülke durumundayız` diyen Hükümetin, Kamu İşveren Heyeti aracılığıyla kamu görevlilerine önerilen 2012 yılı için %3+%3, 2013 yılı için %2+%3 zam teklifi komiktir. Komik olduğu kadar da Türkiye`nin ekonomik gerçeklerini yansıtmamaktadır. Biz, toplu sözleşme masasında olduğumuzu sanıyorduk. Ancak, bu teklifle karşılaşınca bir an kendimizi Cem Yılmaz`ın gösterisinde gibi hissettik. Büyük Memur-Sen ailesinin, bırakın bu maaş artışı teklifini kabul etmesini ciddiye alıp değerlendirmesi bile mümkün değildir. Bu çerçevede, 2.5 milyon kamu görevlisi ve 1.8 milyon kamu görevlisi emeklisi adına, en kısa zamanda Kamu İşveren Heyeti`nden yeni ve gerçekten değerlendirmeye değecek oranda maaş zammı teklifi bekliyoruz. Bu teklif, beklentimizi karşılamazsa, bizi bekleyen alanları ısıtmaya hazırız. Üretim ve örgütlenmeden gelen gücümüzü masada görmezden gelenler, alanlara çıktığımızda isteseler de istemeseler de o gücü görecekler ve kabul edeceklerdir” dedi.
“Gecikme zammı farkı ödensin”
5 aydır zamsız maaş alan kamu emekçilerine gecikme zammı farkının ödenmesi gerektiğini de ifade eden Temiz; “Diğer taraftan Vergi Usul Kanunu kapsamında bulunan vergilerdeki artış oranına ilişkin yemden değerleme oram, 2012 yık için, yüzde 10.26 olarak belirlenmiştir. Buna rağmen, vatandaştan alınan bazı vergi ve harçlara yeniden değerleme oranının da üstünde yüzde 11 ila yüzde 15 arasında zam yapılmıştır. Vatandaşına kestiği cezaya, aldığı vergi ve harçlara, pasaport gibi değerli kağıtlara yüzde 15`lere varan zam yapan hükümet, kamu görevlilerinin maaş zammına gelince cimri davranmıştır. Bir noktayı daha dikkatlerinize sunmak istiyorum. Tarihte ilk kez, kamu görevlileri 5 aydır zamsız maaş almaktadır. Memur-Sen olarak, gecikmenin sorumlusu olan hükümetin gecikmeden kaynaklanan mağduriyeti giderecek gecikme zammı farkını kamu görevlilerine ödemesi gerektiğine inanıyoruz. Maaş zammı teklifi belirlenirken, bu hususun da dikkate alınması gerekirdi. Ancak, maalesef bu hassasiyeti dahi göremedik” diye konuştu.
“Hükümete çağrıda bulunuyoruz”
AKP hükümetine çağrıda bulunan Temiz şu şekilde konuştu: “Hükümet artık kamu görevlilerinin maaş zamlan gündeme geldiğinde mali disiplin, bütçe disiplini, ekonomik sınırlılık kavramlarım bir kenara atsın. Üst düzey sivil bürokradara bir kalemde 772 lira, üst rütbeli askeri personele 336 lira veren, sermayeye tek kalemde 2 milyar liralık teşvik hediye eden hükümetten, kamu görevlilerini motive edecek, teşvik paketi oluşturacak teklifler istiyor ve bekliyoruz. Kamu görevlileri ihsan ya da lütuf beklentisi içerisinde değildir. Kamu görevlileri emeklerinin karşılığı olan ve yedi düvele övünerek anlatılan Türkiye ekonomisinin altından rahatlıkla kalkabileceği bir zam oram teklifi beklemektedir. Bu teklifler için, dağ fare bile doğurmamıştır diyoruz. Hükümetten masaya dağın fare değil dağın aslan doğuracağı bir teklif bekliyoruz.” Yapılan açıklamanın ardından çeşitli sloganlar atan kamu emekçileri daha sonra alandan sessizce ayrıldı.