"Kent Konseyi vaatte bulunulacak yer değildir"

589

 Çanakkale’de 22 Nisan’da yapılacak Kent Konseyi seçimleri ile ilgili gazetemiz Çanakkale OLAY’a özel açıklamalarda bulunan, Kent Konseyi mevcut başkanı ve yeniden başkan adayı Saim Yavuz, Kent Konseyi’nin ne olduğunu, neler yaptığını anlattı. 17 Aralık 2016’da gerçekleşmesi planlanan ve açılan davalarla ertelenen, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın inisiyatifiyle 22 Nisan’da yapılma kararı alınan süreçle ilgili bilgiler de veren Yavuz, “Seçim süreci herkesin de bildiği gibi enteresan gelişti. Genel kurul kararları ile ilgili ve de özelinde de derneklerin oy kullanıp kullanılmaması ile ilgili itirazlar oldu. Bu itirazların sonucunda da bir mahkeme süreci yaşandı. Aralık ayında yaşanan mahkeme süreci, ancak Şubat sonunda tamamlanabildi. Bu mahkeme süreçlerinin dışında sürekli olarak bakanlık ve valilik düzeyinde şikayetler oldu. Bu şikayetler gazetelere yansıdı, sosyal medyada tartışıldı ve sancılı bir süreç oldu. Neden böyle oldu? Çanakkale’de özellikle seçim dönemlerinde genel kurula ilgi yüksek. Tabi bu iyi bir şey. Seçimli genel kurullarda da olsa, kent konseyinin varlığının bilinir olması, kabul edilir olması, burada görev almak istemek, kente dair bir şeyler yapmak istemek, bunların hepsi güzel şeyler. Umudumuz ve beklentimiz, diğer genel kurullarda da kent konseyine katılımın üst düzeyde katılımın devam etmesidir. Çabalarımızı da son zamanlarda buna yoğunlaştırmıştık. Bu zamana kadar yaptığımız çalışmalar iyi gidiyordu. Bundan sonra da iyi gideceğini düşünüyoruz” dedi. 

 
Kandemir, “Meclisleri kapatacağım” demişti 
AKP’nin Başkan adayı Engin Kandemir’in, bir açıklamasındaki “Mahalle meclislerini kapatacağına” dair açıklamayı sorduğumuz Yavuz, “Engin Kandemir yapacaklarını söylüyor. Mahalle meclislerinin kapatılması gibi söylediği birçok şey var. Şimdi kent konseyleri bir danışma organıdır. Herhangi bir örgüt değil, bir mekanizma. Bu mekanizmada idari olarak belediyeye bağlı. Çalışmalarını belediyenin esas ve usullerine göre yürütür. Personel çalıştırmak, bir yer açmak, ofis açmak, kapatmak gibi işleyişler ile ilgili yapılacak her türlü iş, belediyenin usul ve esaslarına göre yürütülür. Onun dışında bir de genel kurul denen kent konseyinin bir organı vardır. En üst organ genel kuruldur ve genel kurul karar için tek organdır. Buradan çıkan kararlar, yine onun içinden seçilmiş olan başkan ve yürütme kurulu tarafından işleme sokulur. Yapılacak şeyler de zaten yönetmelik tarafından belirlenmiştir. Başkanın görevleri çok sınırlıdır. Yürütme kurulunun görevi çok sınırlıdır. Esas olan meclisler ve çalışma gruplarıdır. Kent Konseyi çalışma gruplarının ve meclislerin ayakları üzerinde durur, onlar iş ve çalışmaları yapar. Kent için çalışmalar, fikirler üretir. Bu üretilen fikirler yürütme kurulu tarafından genel kurula taşınır ve orada kararlaştırılır. O karar, belediye meclisinin ilk toplantısına sunulur. Bunu da kent konseyi başkanı yapar” dedi. 
 
“Kent Konseyi, karar organı değildir”
“Kent Konseyi ve başkanı kenti yönetmez” diyen Yavuz, “Kentin yöneticileri bellidir. Kent konseyi kenti yönetenlere görevlerini hatırlatır ya da görevlerini yapmalarına destek olur. Kent Konseyinin yönetmeliğine bağlı olarak yaptığı bir başka iş de, kent ile ilgili sorunların çözümü için hiçbir kuruluş ayırt etmeden, bireyler de dahil olmak üzere, kentin vereceği kararlara katma görevi vardır. Yani bir Kent Konseyi başkanı, yürütme kurulu ya da bir meclis kent hakkında karar veremez. Onlar ile ilgili herhangi bir söylemde bulunamaz. Kent Konseyi başkanı ve yürütme kurulunun görevi, bunları bir araya getirerek ortak aklın oluşturulmasına, oluşturulan bu ortak aklın da sonucunu belediyeye, valiliğe ya da ilgili kuruluşa iletmektir. Daha çok belediyenin danışma kurulu gibidir. Çünkü belediye bütün kenti kapsayan bir yapıdır. Kenti yönetemediği gibi, kent merkezi dışında herhangi bir yerde de hükmü yoktur. Yani bir Kent Konseyi Başkanı ya da yürütme kurulu Çan’da Kent Konseyi kurma görevi yoktur. Bunları toplayıp da amirlik yapmaz. Kent Konseyi Başkanının bir amirlik hükmü de yoktur. Kent Konseyi genel kuruluna, yürütme kuruluna başkanlık yapar. Çıkan kararların iletilmesinde aracılık yapar. Başkanın görevi bu kadardır” ifadelerine yer verdi. 
 
“Burası kentin danışma organıdır”
Yavuz açıklamasında, Kent Konseyinin çalışma tarzına ilişkin olarak; “Burası Kent Konseyi başkanı ve yürütme kurulu üyelerinin vaatlerde bulunabileceği bir yer değil. Biz neyiz ki, vaatlerde bulunalım. Kent konseyine dair yönetmelikte yazan şeyleri yapacaksın. Burada imkan sağlama görevin vardır. Gruplar, dernekler, sendikalar çalışmak istiyorlardır, kente dair fikirleri vardır, onların bu çalışmaları yapması için imkan sağlama görevimiz vardır. Ama bu keyfi bir şey değildir. Falanca dernek sadece kendisi için bir şey yapmak istiyorsa ona bir şey yapamazsınız. Ancak kent için, kente dair fikrini hayata geçirmek istiyor, ama gücü yetmiyor, o zaman kent derneği o kuruluşa, o kimseye destek sağlayabilir. Orada da herhangi bir şucudur, bucudur, ondandır, bundandır diye hiçbir şekilde kimliğine bakılmıyor. Bu anlamda bizim bugüne kadar yapmış olduğumuz en azından 20 rapor vardır. Bu raporların hepsi de Valilik, belediye, üniversite, ilgili kurumlar kimse, onların katılımı ile yapılmıştır. Bu raporların sonuçları da ilgili kurullara iletilmiştir. Kent Konseyi herhangi bir dernek, sendika gibi bir yapı değil. Burası kentin danışma organıdır. Bu danışma organını da oluşturan yine bu kentliler. Kentliler varsa bu danışma organı var, onlar yoksa yok. Yani ben burada oturup tek başıma bir çalışma yapmam, yapmamalıyız da. Biz bütün bu kentteki yapıların kent için çalışmalarını sağlayabiliriz” dedi. 
 
Kent Konseyleri içinde, Çanakkale en üst sırada… 
“Çanakkale’de geçen dönem de olduğu gibi iyi bir rekabeti olan genel kurul yaşanacak” diyen Kent Konseyi Başkanı Saim Yavuz, “Sonucun yine kent için yararlı olacağını düşünüyorum. Bu arada şunu söylemek gerekiyor, Kent Konseyinin bugüne gelmesinde önemli bir faktör olarak belediye ve Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ı unutmamak lazım. Türkiye’deki yaklaşık 500 civarındaki kent konseyine baktığımızda, Çanakkale en tepede olandır. İstanbul dahil, 445 temsilci ile genel kurul yapan hiçbir Kent Konseyi yok. En iyisi dahi 200 temsilci ile yapıyor. Çanakkale’de yapılan genel kurullar gayet demokratik mücadele içerisinde, karşılıklı saygı içerisinde yürütülüyor. Bütün bunlara, Kent Konseyinin bugünlere gelmesinde, bu kültürün yaygınlaşmasında Ülgür Gökhan’ın, belediye imkanlarının Kent Konseyinin çalışmaları için gerekli olduğu ölçüde sağlamasıdır. İkincisi de kişisel tutumunun da Kent Konseyinin bugüne gelmesinde rolü vardır. Ne demek istiyorum? Kent Konseyinin özerk bir yapı olarak kendi imkanları ile çalışarak, kendi kararlarını oluşturmasına imkan sağlamıştır. Bununla ilgili hiçbir zaman talimatta, yönlendirmede bulunmamıştır. Bu önemli bir şeydir. Yer yer belediyenin kararları ile kentin kararları çatışmıştır, ondan dolayı da Ülgür Gökhan bunları dikkate almış, belediye meclisinde de görüşülmesi ve sonuçlandırılması için gayret sarf etmiştir. Bu vesile ile Kent Konseyi adına bugüne kadar bütün emeği geçen, gönüllü olarak emek veren çalışma arkadaşlarıma, Ülgür Gökhan’a teşekkür ediyorum. Kent Konseyinin en azından bugün ne olursa olsun tekerleği dönmektedir, bir yol almaktadır. Bu yol gelecek zamanlarda bütün kent için daha da önemli bir hale gelecektir” ifadeleri ile açıklamasını sonlandırdı… 
(Burhan Mert Balcı-Zeynep Kocaman)
Paylaş