Kent, ekoloji ve direniş, Çanakkale'de konuşuldu
Prof. Dr Türkan Saylan Sosyal Tesisleri’nde Cumartesi günü, ‘Kent, Ekoloji, Direniş’ paneli düzenlendi. Çanakkale Birleşik Haziran Hareketi’nin organizasyonunda düzenlenen panelde konuşan CHP Tarım Politikaları ve Tarım Örgütlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal yaşanılan dönemin zorluğundan söz ederek; “Elimizin ve vücudumuzun kapılacağı bir dönemden geçiyoruz” dedi. Sarıbal ayrıca bu günlerde toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz konunun “vicdan” olduğunu sözlerine ekledi. Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay, ‘Çanakkale özelinde Biga yarım adasında bütün maden ve termik santraller meselesinin siyasi ve hukuki boyutunu, Kirazlı Balaban sürecinde yapılanlar ve yapılacakları’ hakkında hazırladığı sunumu aktardı. TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu üyesi Çevre Mühendisi Cevahir Efe Akçelik ise salondakilere ‘Türkiye’de kent ve doğa saldırılarına karşı mücadele biçimlerini’ anlattı. Panelde, CHP Tarım Politikaları ve Tarım Örgütlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal, TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu üyesi Çevre Mühendisi Cevahir Efe Akçelik ve Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay konuşmacı olarak yer aldı. Panelde ilk olarak konuşan Orhan Sarıbal, ülke gündemini ve gidişatını değerlendirdi.
“Vicdanımızı tüketmeye başladık, vicdanlı olmaya ihtiyacımız var”
Bugünlerde en çok ihtiyaç duyulan konunun ‘vicdan’ olduğunu dile getiren Sarıbal; “Birlikteliğe ihtiyacımız var ama belki de bu günlerde toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz konu ‘vicdan’. Vicdanımızı tüketmeye başladık, vicdanlı olmaya ihtiyacımız var. Empati yapmaya, birbirimize destek olmaya ihtiyacımız var. İşsizlik meselesi üzerinden sorunları çözemiyoruz. Ciddi anlamda büyük bir sıkıntı var. Sadece İstanbul’dan örnek vermek isterim; çalışan 28-30 bindir, müracaat 400 binin üzerindedir. Bütün yerellere bunu vurduğumuzda 8-8 buçuk milyon insanın yerellerden sorununun çözülmesinin mümkün olmadığını görüyoruz. Peki yoksulluk? Gelir dağılımı? Bir tarafta bir eli yağda bir eli balda, inanılmaz para kazanan üçkağıt ekonomisinin partnerleriyle; öbür tarafta yoksulluğun daha da derinleştiği mevsimlik tarım işçilerinden tutun da, romanlara kadar… Birçok insanın gerçekten çok zor durumda olduğunu sosyal travmalardan, intiharlardan bunu görüyoruz. Bütünüyle yeni bir mücadeleye ihtiyacımız var. Bu mücadelenin temel unsuru biz insanlarız. Bunu başarabiliriz, bu mümkün. ‘Kral çıplak’ demek durumundayız. Bu ülkenin bütün mücadeleci, devrimci, yurtsever güçlerini ortak mücadelede birlikte olmaya davet ediyoruz. Taşın altına el koymak değil, elimizin ve vücudumuzun kapılacağı bir dönemden geçiyoruz. Büyük fotoğraf emperyalizm, küçük fotoğraf onun yerli işbirlikçileri… En önemlisi kimlerle mücadele ettiğimizi biliyoruz” dedi.
(Baykal Sağlam)