"Kazdağları'nda yaşam yok olacak"

667

Bayramiç-Çan İlçelerinde, Cengiz Holding tarafından gerçekleştirilmek istenen ve onlarca köyü etkileyecek olan Halilağa Bakır(altın) Madeni Projesi için tüm itirazlara ve halkın tepkilerine rağmen 26 Temmuz 2021 tarihinde "ÇED Olumlu" kararı verildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nın bu kararına karşı Kazdağları Ekoloji Platformu`nun organizasyonu ile çevre örgüt ve STK`ları tarafından dava açıldı. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Çanakkale Tabip Odası, İnsan Hakları Derneği Çanakkale Şubesi, Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği, Ayvalık Tabiat Derneği, Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği... gibi 6 kurumsal davacı dışında, bölgede yaşayan 82 vatandaş da davacı oldu. Çanakkale Adliyesi önünde yapılan açıklamada, projenin gerçekleşmesi durumunda bölgedeki köylerin suyunu kurutacağı, henüz başlangıç aşamasında ÇED alanı içinde kalan 540 hektar (5400 dönüm) orman, 43 hektar (430 dönüm) tarım alanının yok olacağı, bölgedeki kültürel varlıkların tehdit altında olduğu...şeklinde gerekçeler sıralandı. TEMA Vakfı`nın Nisan 2020`de yayınladığı `Kazdag?ları ve Yöresi`nde Madencilik` başlıklı rapora göre Biga Yarımadası`nın yüzde 79`u metalik madencilik için ruhsatlandırılmış olduğu ve tüm bu projelerin gerçekleşmesi durumunda Kazdağları`nın ortadan kalkarak yaşamın yok olacağı belirtildi. 

"Proje arazisi orman ve şahıs arazilerinden meydana geliyor"
Çanakkale adliyesi önünde yapılan açıklamada; "Cengiz Holding söz konusu projeyi 2019 yılında Kanadalı Liberty Gold`dan 55 milyon Dolar`a devralmıştı. Proje kapsamında bakır ocağı kapasite artışı, cevher zenginleştirme tesisi ve atık depolama tesisi var. Projenin İşletme Ruhsat alanı çok büyük... Yaklaşık 5166 hektar. Yani 51 bin 660 dönüm. Proje süresi 15 yıl ve "patlatmalı açık ocak" şeklinde işletilmesi planlanıyor. Proje süresince 90 milyon ton cevher ve 105 milyon ton pasa üretilecek. Yani 15 yıl boyunca dinamitle patlatma yapılacak ve civar köyler, tarım alanları ve ormanlar toza bulanacak. Projeden Hacıbekirler, Muratlar, Halilag?a, Yanıklar, Osmaniye, Yaylacık ve civardaki diğer köyler etkilenecek. Proje Hacıbekirler köyüne yalnızca 750 metre mesafede bulunuyor. Proje arazisi orman ve şahıs arazilerinden meydana geliyor" denildi. 
"Köylerin suyunu kurutacak"
Projenin gerçekleşmesi durumunda bölgedeki köylerin suyunu kurutacağı ifade edilen açıklamada; "Henüz başlangıç aşamasında ÇED alanı içinde kalan 540 hektar (5400 dönüm) ormanı, 43 hektar (430 dönüm) tarım alanını yok olacak. Proje alanı sonra daha da büyüyecek. Şimdiden proje için köylülerin tarlaları "kamulaştırma tehdidi ile tebligat gönderilerek" ellerinden alınmaya çalışılıyor. ÇED Alanı içerisinde ve hemen 100 metre yakınında arkeolojik sit alanları var. Kültürel varlıklarımız da tehdit altında. Ezine ve Bayramiç tarım alanlarını sulayan Bayramiç Barajı, ÇED alanına sadece 13.8 km mesafede. Tüm tarım alanları ve su kaynakları siyanür, sülfirik asit, arsenik ve diğer kimyasallar ve ağır metallerle kirlenme tehlikesiyle karşı karşıya. Muratlar ve Hacıbekirler Köylerinin içme suyu kaynakları proje alanı içerisinde bulunmakta. Yani bu köylerin sularına el konulacak. Geçtiğimiz yıl iklim krizi nedeniyle susuzluk çekilen köylerde su kaynakları Cengiz Holding`e tahsis edilecek...Akıncı Deresi, Bostanlık Deresi, Koca Dere, Asmalı Deresi de projeden olumsuz etkilenecek" denildi. 
 
"Alamos`dan sonra Cengiz..."
ÇED Raporuna göre proje alanında 5` i endemik 269 bitki türü, 42 memeli hayvan türünün yaşadığı ifade edilen açıklamada; "Alamos Gold yetmezmiş gibi şimdi de Cengiz Holding Kazdağları`nı yok etmek istiyor. TEMA Vakfı`nın Nisan 2020`de yayınladığı "Kazdağları ve Yöresi`nde Madencilik" başlıklı rapora göre Biga Yarımadası`nın yüzde 79`u metalik madencilik için ruhsatlandırılmış durumda. Tüm bu projelerin gerçekleşmesi durumunda Kazdağları ortadan kalkacak, yaşam yok olacak" denildi. 
"İklim krizi artık yaşamlarımızı derinden etkiliyor"
İklim krizinin artık yaşamı derinden etkilediği belirtilen açıklamada; "Geçtiğimiz haftalarda Türkiye tarihinin en büyük, en acılı orman yangınlarını yaşadık. Ardından da Karadeniz`de yüzlerce canımızı bizden alan selleri yaşadık. Vahşi kapitalizmin kar ve rant uğruna uyguladığı politikalar sonucu iklim krizi tüm gerçekliği artık yaşamlarımızı derinden etkiliyor. Ekosistem dengelerini altüst ediyor. İklim krizini daha da derinleştirecek hiçbir proje ve faaliyete ve bu faaliyetlerin yol açacağı yıkımlara, tek bir ağacı bile kaybetmeye tahammülümüz yok" denildi. 
 
"Kazdağları`nın havası, suyu, toprağı zehirlenecek"
"Cengiz Holding`i Türkiye kamuoyu yakından tanıyor. Millete ettiği küfürler unutulmadı" ifadelerinin yer aldığı açıklamada; "Artvin Murgul Bakır Madeni ve Cerattepe Altın Madeni Projesi`nde nedeniyle çevreye ve insan sağlığına verdikleri zararlar kamuoyunda biliniyor. Cengiz Holding, aynı şekilde yine Rize İkizdere`de eşsiz ekosistemi ile koruma altına alınması gereken Eskencidere Vadisi`nde halkın haklı direnişine rağmen taş ocağı projesiyle yıkım yaratmaya devam ediyor. Karadeniz`de, Kuzey Ormanları`nda dog?ayı talan eden ve kirleten ve beşli çete olarak ülkemizin tüm kaynaklarını sömüren Cengiz Holding`in Kazdağları`nda da aynı anlayışla hareket edeceğini ve Kazdağları`nın da havasını, suyunu, toprağını zehirleyeceğini biliyoruz" denildi. 
 
"Madencilik politikalarını boşa çıkartacağız"
Açıklamada son olarak; "Alamos Gold`un Kirazlı Altın Madeni Projesi`ne karşı tüm Çanakkale halkının ve tüm Türkiye`nin verdiği mücadele sonucu Kirazlı Projesi iptal edildi. Birlikte başardık. Alamos Gold`u nasıl durdurduysak Cengiz Holding`e karşı da tüm gücümüzle mücadele edeceğiz. B Ülkemizin her yerinde, Artvin Cerattepe`de, İkizdere`de havamızı, suyumuzu, toprağımızı yok eden Cengiz Holding`i Kazdağları`nda durduracağız! İktidarın ve sermayenin rant ve talana dayalı madencilik politikalarını boşa çıkartacağız!" denildi.
(Eren Aşnaz)
Paylaş