"Kazdağları'nda çadırlı nöbet devam ediyor"
Kirazlı Balaban Mevkiinde uluslararası altın tekeli Alamos Gold ve onun yerli taşeronu Doğu Biga Madencilik yapılan katliama karşı başlatılan Su ve Vicdan Nöbeti devam ediyor. Su ve Vicdan Nöbeti Koordinasyon Komitesi konaklamalı eylem sürecini bitirdiğini açıklamış ve “Çadırlı konaklamaya devam eden kişi ve kurumlarla ilgimiz yok” demişti. Çadırlı direnişi sürdüren gençler de açıklama yaparak doğa ve yaşam mücadelesini büyütme çağrısı yaptı. “Ekolojik yaşam ve doğa savunucuları olarak Kazdağları’ndaki nöbetimize 27 gündür devam ediyoruz” diyen gençler, “Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli bölgelerinden bizlere destek olmak ve yaşamı savunmak için gelen doğa ve yaşam severlerle birlikteyiz. Alamos Gold ve taşeronu Doğu Biga Madencilik’in Kazdağları’nda yürütmekte olduğu siyanürle ayrıştırma yöntemi ile yapılan metalik madencilik faaliyetlerinin son bulması için buradayız. Bununla birlikte ülkenin diğer bölgelerinde de sürdürülmekte olan ya da planlanan projelerin gerçekleşmesine engel olmak için gökyüzünün rehberliğinde doğada gece ve gündüz nöbet tutmaya devam ediyoruz” dediler.
“Yangınlara karşı burada tetikteyiz”
Yapılan açıklamada, “27 gün önce başlatılan nöbet ve kamuoyu tepkisi sayesinde Alamos Gold ve Doğu Biga Madencilik firmalarının doğa katliamına yönelik faaliyetleri azami ölçüde yavaşlatılmıştır. Nöbet sayesinde onbinlerce ağacın kesilmesi geciktirilmiştir. Kazdağları’nda 7/24 nöbetin sona ermesi halinde buradaki ağaç katliamı hızlanacaktır. Bizler Anayasa’nın 56’ncı maddesinde geçen, herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir ilkesini savunuyoruz. Her gün iki kere maden sahasına giderek kamuoyuna maden sahasındaki gelişmeler hakkında bilgi aktarıyor, yeni ağaç kesimlerini önlemek amacıyla 7/24 nöbet tutuyor, katliamın anbean hafızası oluyor ve tüm dünyaya duyuruyoruz. Ayrıca, doğayı korumak için burada bulunan bizler, nöbetimiz sürerken ülke çapında çıkan orman yangınlarının benzerlerinin bölgemizde de yaşanmaması için tetikteyiz. Burada çıkartılabilecek olası orman yangınlarına dair önleyici ve ilk elden sorumlu kurumları bilgilendirici bir sorumluluk da üstlenmiş durumdayız. Kazdağları’nda gece-gündüz süren nöbetimiz, siyaset üstü bir duyarlılıkla devam etmektedir” denildi.
“Çadırlı nöbette ısrar altıncı şirketin gitmesine sebep olacaktır”
İlgili açıklamada, “Kamuoyuna açıklandığı üzere Su ve Vicdan Nöbeti Koordinasyon Kurulu, kendi eylem planı çerçevesinde mücadelesine devam ederken, çadırlı nöbeti sonlandırma kararı almıştır. Koordinasyon kurulunun tüm yaşamsal ve lojistik desteğini sonlandırmasına rağmen, bizler 7/24 nöbetimize devam ediyoruz. #HerYerKazdağları diyerek Kirazlı/Balaban mevkiinde demokratik yapılanma ile hiyerarşi olmadan ve hep birlikte mücadele edebiliriz. Başta Su ve Vicdan Nöbeti Koordinasyon Kurulu olmak üzere tüm yerel dinamiklerle Kazdağları’ndaki ekolojik katliama karşı, birlikte mücadele etmenin önemli olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Şunu çok iyi biliyoruz ki, duyarlı insanların çığlığı bu katliamı engelleyecektir. Doğayı ve yaşamı savunmak için başlatılan ve gece gündüz süren çadırlı nöbette ısrar, altıncı şirketi nasıl yavaşlattı ise faaliyetlerine de son verip gitmesine sebep olacaktır. Bu çerçevede ekoloji mücadelesi veren bütün kurumlara, konuya duyarlı bütün sivil inisiyatiflere, topluluklara ve yurttaşlara çağrımızdır. Kazdağları kurtulursa Cerattepe ve Salda kurtulur. Kazdağları kurtulursa, Kuzey Ormanları ve Murat Dağı kurtulur. Kazdağları kurtulursa, Munzur ve Hasankeyf kurtulur. Kazdağları kurtulursa, Istırancalar ve Alakır kurtulur. Kazdağları kurtulursa, ODTÜ Kavaklık ve Fatsa Kurtulur” denildi. Açıklama, “Yaşam mücadelesini büyüterek, Kazdağları sincaplarını gözeteceğiz. Kozalakları paylaşacağız, sularımızın ve doğamızın zehirlenmesine tarihi ve kültürel miraslarımızın yok edilmesine karşı duracağız. Herkesi buraya gelerek çadırlı nöbete güç vermeye, Türkiye’nin ve dünyanın her yerine çadırlar kurarak ses vermeye, sosyal medyada #HerYerKazdağları etiketi ile paylaşımlar yaparak mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz” ifadeleri ile son buldu.
(Seçkin Sağlam)