Çanakkale merkezi bağlı Kirazlı Köyü Balaban Mevkii’nde, kentin tek ve alternatifsiz içme ve kullanma suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı su toplama havzası üzerinde bulunan altın madeni proje sahasında yapılan ağaç katliamı, hem Kazdağları eko sistemini hem de kenti tehdit ediyor. 72 milyon ton toprakta, 26 milyon ton cevherin işleneceği öğrenilirken, Balaban Tepesini hedef alan 5 bin 200 ton patlayıcı kullanılacak. 19 Temmuz’da Çanakkale merkezde yapılan miting ile tepki gösterilen, maden şirketi gelen tepkilere kulak asmayınca, Balaban mevkiinde “Su ve Vicdan Nöbeti”ne başlandı. Çadırların kurulduğu kamp alanındaki nöbet giderek büyürken, bugün düzenlenen “Su ve Vicdan Buluşması” ile maden sahasında tepkiler dile getiriliyor. Katılımın yüksek olduğu buluşmada, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan konuşma yaptı. Bölgede yaklaşık 2 bin dönümlük arazide ağaç katliamının yapıldığını ve bu öylemin Kazdağları’nı koruma eylemi olduğunu dile getiren Başkan Gökhan, “Bu Kaz Dağları’nı kurtarma eylemidir. Kaz Dağları dünyanın ikinci oksijen üreten dağıdır. Mitolojik bir tarihe sahiptir. Bu dağ altıncılar tarafından talan edilmektedir” dedi.
Devlet güçleri göz yumdu
Bugüne kadar Çanakkale milletvekillerinin yıllardır Kazdağlarını korumak amacıyla, bölgedeki altın madeni ve termik santrallere karşı mücadele ettiğini dile getiren Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, madenci şirketin hukuk kararlarına uymadığını da ifade etti. Başkan Gökhan, “2007 yılından beri mücadele ediyoruz. Hatta 2007 yılında MHP’li arkadaşlarımız, dostlarımız, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde maden felaketine dikkat çekmişler. Daha sonra CHP’li milletvekillerimizle bu mücadeleyi devam ettirdiler. Bizler de Çanakkale’de her fırsatta mücadelenin içinde yer aldık. ‘Şimdiye kadar neredeydiniz?’ diyenlere söylüyorum. Biz işin başından beri buradayız. Buradaki ÇED sürecinin başından beri Kirazlı’dayız. Mücadelemiz 12 yıldır devam ediyor. Burada Hukuki kazanımlarımız da oldu. Ama, burada devlet güçleri, onların bu hukuki kararları dinlemeden kıyım yapmasına göz yumdu. Çaktırmadan, gizli gizli, ÇED iptal olmasına rağmen, ağaç kıyımı devam etti. Artık işleri kandırmaya, yalana kaldı” dedi.
Binlerce yurttaş coşkuyla yürüyüşe geçti
Çanakkale Barosu ve çevre barolardan gelen avukatlar, cüppeleriyle açıklamanın bulunduğu alana girerken, açıklamaların ardından binlerce yurttaş ağaçların kesildiği şantiye alanına yürüyüş gerçekleştirdi. Yurttaşların bazılarının üstlerinde "Su ve Vicdan Nöbetindeyiz" yazılı tişörtler bulunurken, “Çavbella”, “Güzel günler göreceğiz” şarkısı yürüyüşe eşlik etti. Yürüyüş yapan yurttaşlar sık sık, "Bu daha başlangıç mücadeleye devam", "Havama suyuma toprağıma dokunma", "Hak, Hukuk, Adalet", "sloganı atarak yürüyüşünü gerçekleştirdi.
Yürüyüş maden alanına kadar devam etti. Madenci şirketin alanda ördüğü tel örgülü kapının açılması ile binlerce yurttaş maden inşaat alanına girdi. Protestolarını sürdüren yurttaşlar, “Madenci şirket Kazdağları’nı terk et” dediler. (Eren Aşnaz-Seçkin Sağlam)