"Kazdağları mücadelesini yargılamaya çalışan hukuksuz bir dava"
Çanakkale`nin tek içme ve sulama suyu Atikhisar Su Havzası`nda yapılmak istenen siyanürlü altın madenine karşı başlatılan çadırlı direnişin birinci yılı olan 25 Temmuz 2020 tarihinde yapılmak istenen basın açıklamasına müdahale edilmiş, çok sayıda çevreci gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan 16 çevreciye yönelik "2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet" suçlaması ile açılan davanın ilk duruşması dün, Çanakkale 3`üncü Asliye Ceza Mahkemesi`nde görüldü. Dava ileri bir tarihe ertelenirken, çevreciler Çanakkale Adliyesi önünde basın açıklaması yaptılar. Açıklamada konuşan dava avukatı Burcu Özaydın, yapılmak istenen açıklamanın hukuk dışı bir şekilde engellendiğini söyledi. Açıklamanın bir hafta öncesinden bilinmesine rağmen, 2 saat öncesinden Valilik tarafından yasaklama getirildiğini belirten Özaydın, yasak kararının hukuka aykırı olduğunu belirtti. Toplantı hakkının kısıtlamasına yönelik verilen bir yasak kararının en azından 24 saat önce ilan edilmesi gerektiğini ifade eden Özaydın; "Bu yasak, Kazdağlarını savunanların söz söylemesini engellemeye yönelik alınmış bir karardır" dedi.
"Basın açıklaması hukuksuz bir biçimde engellendi"
Avukat Özaydın duruşma sonrası yaptığı açıklamada; "Çanakkale 3`üncü Asliye Ceza Mahkemesi`nde 25 Temmuz`da Kirazlı direnişinin birinci yılında yapılmak istene basın açıklamasına yapılan polis saldırısı ve arkadaşlarımızın gözaltına alınması üzerine açılana davanın ilk duruşmasındaydık. Dava 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet etmekten açıldı. Hepimiz biliyoruz ki yapılmak istenen basın açıklaması tamamen hukuka aykırı bir şekilde engellendi. Basın açıklamasını yapılacağı haftalar öncesinden bilinmesine rağmen son anda pandemi gerekçe gösterilerek açıklamaya 2 saat kala bir yasak ilanında bulundu. Bu yasak zaten hukuka aykırıdır. Bu tarz bir toplantı hakkının kısıtlamasına yönelik verilen bir yasak kararı en azından 24 saat önce ilan edilmelidir. Bu yasak Kazdağlarını savunanların söz söylemesini engellemeye yönelik alınmış bir karardır" dedi.
"Bu dava kesinlikle açılmamalıydı"
Davanın kesinlikle açılmaması gerektiğini ifade eden avukat Özaydın; "Basın açıklaması yapmak için direnmeyen, sadece yasak kararı verildiğini deklare etmeye çalışan arkadaşlarımıza polis ciddi şekilde saldırdı ve gözaltına aldı. Buda yasağın neye hizmet ettiğini, gösteriyor. Ayrıca arkadaşlarımıza saldıran kolluk kuvvetleri ile ilgili yaptığımız şikayetler hakkında takipsizlik kararı verildi. Bu asla kabul edilemez. Yargılanması gerekenin kolluk kuvvetleri olması gerekirdi ancak yaşam savunucuları yargılanıyor. Beraat kararı alacağımıza inanıyoruz ancak bu dava kesinlikle açılmamalıydı. Bu dava Kazdağları mücadelesini yargılamaya çalışan tamamen hukuksuz bir davadır" dedi.
(Eren Aşnaz)