"Kaybedecek ağacımız, suyumuz, toprağımız ve canımız yok artık...!"

1162
Bu yıl 58.`si düzenlenen Uluslararası Troia Festivali`nin resmi açılış töreni, 10 Ağustos Salı akşamı gerçekleşti. Troia Antik Kenti`nde düzenlene törene, CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Kepez Belediye Başkanı Birol Arslan, CHP İl Başkanı Metin Ümit Ural, CHP Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık, Çanakkale Kültür ve Turizm İl Müdürü Murat Yılmaz, Troya Müzesi Müdürü Rıdvan Gölcük, Troya Kazı Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan, Belediye ve il Genel Meclisi Üyeleri, oda ve STK başkanlarının yanı sıra çok sayıda vatandaş katıldı. Tören, Troia Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan`ın konuşması ve Belediye Başkanı Ülgür Gökhan`ın açılış konuşması ile başladı. Kazı Başkanı Prof. Dr. Arslan konuşmasında, 3 bin yıldır İlyada öyküsünün peşinden gidildiğini belirterek; "Hepimizi buraya toplayan bu destanın gücü" ifadelerini kullanırken, Başkan Gökhan ise; "Troia Festivalimizde de uzun süredir barış diyoruz. Barış Kültürümüz olsun, savaşların kenti olarak bilinen bu kent artık Barış`ın kenti olsun diyoruz. Kendinle barış, çevrenle barış, sanatla barış, doğayla barış diyoruz. Çünkü inanıyoruz ki barışın yolunu izleyerek, barışın dilini konuşarak her şey hallolabilir..." dedi. Tören, Başkan Gökhan`ın konuşmasının ardından genç müzisyenler Mutlu İşdar ve Dalsu Cantaş`ın dinletisi ile devam etti. Bu yıl ki Homeros Bilim Kültür ve Sanat Ödülü ise Troia Müzesi`ne verilirken, ödül Başkan Gökhan tarafından İl Kültür ve Turizm Müdürü Murat Yılmaz ile Troya Müzesi Müdürü Rıdvan Gölcük`e takdim edildi. 
"Hepimizi buraya toplayan bu destanın gücü"
Prof. Dr. Arslan konuşmasında; "Homeros İlyada Destanı`nda bu yaşadığımız çevrenin öyküsünü anlattığı destanın yaklaşık 3 bin yıldır yeniden anlatılan öyküsünün peşinden gidiyoruz. Hepimizi buraya toplayan bu destanın gücü. Son 2 yıldır Troia Festivali`nin açılışı yapılamamıştı. 2 yıl sonra tekrar festivalin açılış töreni yapılıyor. Bu beni çok sevindirdi. Birazda üzgünüm 2005 10 Ağustos`ta o zamanki kazı başkanımız Osman Korfmann Çanakkale`nin fahri hemşerilik unvanını alacaktı. O gece Osman bey vefat etmişti. Bunu hatırlayınca biraz üzülüyoruz ancak bizi sevindiren diğer bir olay Troia`yı sevenlerin kurduğu bir hayal vardı. Troia, 1988`den itibaren Dünya Kültür Mirası Listesine girdi. Troia Müzesi hayalimiz vardı Osman beyle ikimize bunun peşinden koştuk. O hayal 2018`de gerçekleşti. Buda bizi çok sevindiriyor. Biz, bu yaşadığımız topraklara olan borcumuzu ödemeliyiz. Bunu nasıl ödeyebiliriz? Bu toprakların önem ve değerini arttırarak buda Troia Müzesi gibi kültür projeleri ile mümkün" dedi. 
"Seneler önce bu topraklarda yanan büyük bir ateş ile başladı destan"
Arslan`ın ardından 58. Uluslararası Troia Festivali`nin geleneksel hale gelen açılış töreninde bir konuşma yapan Başkan Gökhan; "Çanakkale`nin sosyal, kültürel, ekonomik yakın tarihine tanıklık eden, kalkınma ve tanıtım yolculuğunda önemli bir yeri olan Troia Festivali bir yaş daha alıyor, biraz daha kök salıyor. Bugün sizlere evrenin yegâne köklerinden biri olan ateşten bahsetmek istiyorum. Ateşin karşı konulmaz gücünden... Hem var edişinden hem yok edişinden. Yaşama dair tüm ögeleri sevgi ile nasıl birleştirdiğinden, nefret ile nasıl ayırdığından... Yeri geldiğinde yeni gün habercisi, yeri geldiğinde doğumun müjdecisi olandan... Bazen ise var olan her şeyi yok etmeye muktedir Ateş`ten. Seneler önce bu topraklarda yanan büyük bir ateş ile başladı destan. Tüm zamanların en çok okunan eserlerinden, okumaya ve öğrenmeye doyamadığımız İlyada Destanı. Tarihte var olan birçok medeniyet süregelen savaşlar sonucunda yıkılmış, yakılmış ve yok olmuştu şüphesiz. Troya`da yaşanan bu hikâye ise bizlere kendi öyküsünü katman katman, mısra mısra fısıldamaktan vaz geçmedi. Aşkın ateşi önce Helen ile Paris`i sardı, sonra bu ateş tüm Troya`yı yaktı. Bu ateşin ardından yeni bir vatan kurma umuduyla yola çıkan, Aeneas`ın yolculuğunu Virgilius destanlaştırdı. Troya`da yanan bu ateş, Yunanistan`a, Arnavutluk`a, Tunus`a ulaştı. Anka Kuşu yeniden doğar ya küllerinden, işte o tarihte bugün ki İtalya`nın kıyılarından kökleri Anadolu`da yeşermiş bir medeniyetin izleri çıktı karaya. Empedokles`in ateşi hem sevgiye büründü hem nefrete. Hem var etti hem de yok" dedi. 
"Şampiyonumuz Mete Gazoz sayesinde, bu toprakların hala en iyi okçuları yetiştirdiğini gördük"
 Bakjan Gökhan konuşmasının devamında; "Çok değil iki gün öncesine kadar yanan bir ateş daha vardı bu evrende. Zeus`un ateşi; Olimpiyat ateşi. 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları`nda kalplerimizin bir attığı, gururla göğsümüzü kabartan pek çok ayrıcalıklı ana tanıklık ettik. Birbirinden değerli sporcularımız bizlere bu barışçıl felsefenin ne kadar güzel ve birleştirici olduğunu tekrar hatırlattı. Bu topraklardan filizlenen bir yaşam biçimi olarak olimpizmin ne kadar kıymetli olduğunu, ayrım gözetmeden karşılıklı anlayışa, ahlaka, dostluğa ve dayanışmaya kucak açtığını birlikte gözlemledik. Troya`nın dillere destan okçuları gibi, Olimpiyat Şampiyonumuz Mete Gazoz sayesinde, bu toprakların hala en iyi okçuları yetiştirdiğini gördük... Başarılı kadın sporcularımız, bize kadının ve azminin yakıcı gücünü tekrar tekrar gösterdi... Ateşin aydınlığında buluştuk birdik binler olduk, biz olduk..." dedi.
"Yüreklerimizi dağlayan pek çok manzaraya şahit olduk"
Ülkede ve dünyada yanan ormanlara vurgu yapan Başkan Gökhan; "Ama biliyorsunuz ki, geçtiğimiz hafta yanan tek ateş Tokyo`da değildi, ülkemizde ve dünyanın farklı yerlerinde yanan başka ateşler de vardı. Anadolu`nun, Torosların milyonlarca canlıya ev sahipliği yapan ormanları yandı, kül oldu. Mersin`de, Muğla`da, Antalya`da, Adana`da... Yüreklerimizi dağlayan pek çok manzaraya şahit olduk. Bitki örtümüz, hayvanlarımız, evlerimiz, yurtlarımız yok oldu. İşte bu ateş beyazı değil siyahı çağıran, her şeyi yok etmeye muktedir olandı. Bu ateş Apollon`un kehaneti değildi, insanoğlunun kendi elleriyle ürettiği en tehlikeli silahtı. Yokluğu var eden bu ateş şüphesiz ki yine insanoğlunun vicdan çatışmasıydı. Yüzyıllar önce Troia`da, 1915`de Gelibolu`da Anadolu`yu yurt edinmiş tüm halklar, yanan ateşi söndürmek için yardıma koşmuştu. Marmaris`te, Milas`ta, Bodrum ve Manavgat`ta da yaşandı aynı manzara... Ateş yüreğine düşen herkes; kâh sırtına yüklediği su bidonlarıyla, kâh evinden çıkardığı yatalak yaşlıyla, kâh ateşten kurtardığı tavşanla, kah ekiplere dağıttığı ayranla ortak oldu mücadeleye... Bin yıllar önce Troia`da yükselen savaşın ateşi, diliyoruz ki bugün yalnızca barış çubuklarını yaksın... Bilgiye, bilime, tarihe, sanata, aydınlığa duyulan tutku olsun tek ateş. Troia`yı öğrenmek, anlamak ve gün yüzüne çıkarmak için bu ören yerine terlerini döken gerçek kahramanların olsun hep zafer. Bu anlamda, 1871`de Heinrich Schliemann tarafından başlatılan Troia kazıları sürecinin, fahri hemşerimiz rahmetli Manfred Osman Korfmann ile anlamlandığını, 2013 yılından bu yana ise Troia Ören Yeri Kazı Başkanı Sayın Prof. Dr. Rüstem Aslan`a emanet edildiğini biliyoruz. Her bir karışında izi, emeği olan, yarın aramızdan ayrılışının 16. Yılını dolduracağımız, onursal hemşerimiz, yurttaşımız Manfred Osman Korfmann`ı Troia ve bizlere kattıkları için saygı ve minnetle anıyorum. Troya Resmi Kazılarının 150. Yılında Sayın Korfmann` ın bıraktığı izleri koruyarak, aynı anlayışla çalışmalarını sürdüren Troia Kazı Başkanımız Sayın Rüstem Aslan`a bu köklü mirasa kendi çocuğu gibi özenle ve barışçıl bir dil ile yaklaştığı için çok teşekkür ediyor, kendisinin bu kent için çok kıymetli bir değer olduğunu tekrar belirtmek istiyorum" dedi. 
"Homeros Bilim Kültür Sanat Ödülü`nü Troia Müzesi`ne veriyoruz"
Homeros Bilim Kültür Sanat Ödülü`nün bu yıl Troya Müzesi`ne verileceğini belirten Başkan Gökhan; "Kentimizde her yıl düzenlenen Uluslararası Troia Festivali Homeros Bilim Kültür Sanat Ödülü`nü bu sene UNESCO`nun 1998 yılında Dünya Kültür Mirası Listesi`ne aldığı bu köklü topraklarda bulunan ve 2018 Troia yılında açıldığı günden bu yana birçok ödülle kentimizi gururlandıran Troya Müzesine veriyoruz. Biliyorsunuz müzemiz 2020 yılı Şubat`ında Türkiye`nin en başarılı müzesi seçildi. Ardından Dünya müzecilik tarihi açısından müzeciliğin Oscar`ı olarak tanımlanan "Avrupa Yılın Müzesi Özel Ödülü"nün de sahibi oldu. Festivalimizin de adını taşıdığı ortak değerimiz Müzemizin yapısal cazibesi ve sergilediği değerlerin dışında, başarıyla adını duyurmasında büyük emeği olan Çanakkale İl Kültür ve Turizm Müdürü Sayın Murat Yılmaz`a, Troya Müzesi`nin Kıymetli Müdürü Rıdvan Gölcük`e ve değerli çalışma arkadaşlarına çok teşekkür ediyorum" dedi.
"Savaşların kenti olarak bilinen bu kent artık Barış`ın kenti olsun diyoruz"
Başkan Gökhan, resmi açılış töreninde verecekleri konser öncesi genç müzisyenler Mutlu İşdar ve Dalsu Cantaş`ı da konuklara tanıtan Başkan Gökhan konuşmasında son olarak; "Çok uzun yıllar önce savaşla, intikam ateşiyle kavrulan bu topraklarda uzun süredir barışın dili hâkim. Bizler bugün her türlü ayrımcılığa, şiddete, haksız ve hukuksuz olana, doğaya yapılan her türlü talana karşı büyük bir mücadele veriyoruz. Biliyorsunuz ki Troia Festivalimizde de uzun süredir barış diyoruz. Barış Kültürümüz olsun, savaşların kenti olarak bilinen bu kent artık Barış`ın kenti olsun diyoruz. Kendinle barış, çevrenle barış, sanatla barış, doğayla barış diyoruz. Çünkü inanıyoruz ki barışın yolunu izleyerek, barışın dilini konuşarak her şey hallolabilir. Zaman hep birlikte olma zamanı, bizi sonu olmayan bir kaosa itmeye çalışanlara karşı tek yürek olma zamanıdır. Yıllar önce Troya atı hilesiyle fethedilen, yok edilmeye çalışılan bu topraklar gibi, ülkemizin karanlık bir çıkmaza düşmesine izin vermeme zamanıdır. Kaybedecek ağacımız, suyumuz, toprağımız ve canımız yok artık. Sözlerimi sonlandırırken bu sıcak Ağustos akşamında festivalimizin resmi açılış programına katılan siz değerli konuklarımızı barışın, kardeşliğin, gönül gönüle, omuz omuza olmanın mutluluğu ve coşkusuyla kucaklıyor, festivalimizin hazırlanmasında emeği geçen tüm belediye çalışanlarına, bugüne katkıda bulunan tüm paydaşlarımıza ve festivalimizi anlamlandıran değerli sanatkarlarımıza dostlarımıza çok teşekkür ediyorum" dedi.
(Eren Aşnaz)

Paylaş