"Karanlıklar aydınlanıncaya kadar mücadele edeceğiz..."

339

 2 Temmuz 1993 yılında Pir Sultan Abdal Şenlikleri provokasyon sonucu aşırı dinci grupların saldırısına uğramış, şenliklerin gerçekleştirildiği Madımak Oteli ateşe verilmiş ve 33 aydın hayatını kaybetmişti. Katliam 24’üncü yıl dönümünde Pir Sultan Abdal Çanakkale Şubesi tarafından anıldı. İskele Meydanı’nda gerçekleştirilen anmaya Belediye Başkan Yardımcısı Rebiye Ünüvar, CHP Merkez İlçe Başkanı Celal Karakaş, Emek Partisi İl ve Merkez İlçe örgütü, Halkevi ve Komünist Parti’nin yanı sıra, KESK, Eğitim-Sen gibi sendika ve demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri katıldı. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Çanakkale Şube Başkanı Filiz Ceylan Tekin yaptığı açıklamada; “2 Temmuz 1993 tarihinde bizlere yaşatılan kara günün üzerinden tam 24 yıl geçti. Bizler o günden beri sürdürdüğümüz mücadeleyi aynı kararlılıkla, aynı inatla sürdürüyoruz. İnsanlık tarihinin en vahşi katliamlarından biri olan Madımak katliamının 24. yılında da o aydınlık yüzlerin sesi olmaya devam ediyoruz. Acımızdan, hak ve hakikat arayışımızdan asla vazgeçmeyeceğiz” dedi. 

 
Sivas’ın aydınlık yüzü olan 33 canımız gibi…
Karanlığına inat 24.yılında da Madımak Oteli’nin Utanç Müzesine dönüştürülmesi taleplerini haykıracaklarını açıklayan Tekin; “Bugün içinde bulunduğumuz karanlık günler, o gün onları bizden alanların eseridir. O gün Pirimiz Pir Sultan Abdal’ın heykelini yerlerde sürükleyenler bugün KHK ve OHAL zulmü ile kamu emekçilerini işlerinden ediyorlar. Bunlara karşı direnenleri ise tutuklayıp ölüme terk ediyor, halkımızı açlığa sefalete sürüklüyorlar. O kara günde Madımak Otel’inde 33 canımızı bizden alanlar, bugün de aynı karanlık zihniyet ile sokak ortasında gençlerimizi katlediyorlar. Gençlerimizi hedef alarak Gazi’de, Nevroz alanında, evlerimizde pırıl pırıl gençlerimizi bizlerden kopartıyorlar. O kara günde canlarımızı bizden alanlar, bugün Dilek Doğan’ın katillerine, Berkin’in, Ethem’in, Uğur Kurt’un katillerine ödül gibi cezalar veriyorlar. O kara günde canlarımızı bizden alanlar, inancımızın varlığını kabul etmeyenler, bugün de gerici eğitim sistemleri ile ‘Zorunlu Din Dersleri’ zulmü ile gençlerimizi asimile etmeye devam ediyorlar. Bizler o kara günde olduğu gibi bugün de, ülkemizde gerçekleştirilmeye çalışılan tek adam rejimine karşı, laik, demokratik bir ülke özlemimizi haykırmaya devam edeceğiz” dedi. 
 
“Unutmuyoruz ve asla unutturamayacaklar”
Doğru bildikleri yolda yürümeye devam edeceklerini vurgulayan Tekin; “Bizlerden aldığınız tüm canlarımızı anmaya,  Kerbela’dan bu güne inancımızın yolunda yürümeye devam edeceğiz. Bizim Yol’umuz tarih boyunca karşı karşıya olan, zulüm karşısında adaletin, ezenlerin karşısında ezilenlerin, Muaviye’nin karşısında Şah-ı Merdan Ali’nin, Yezid’in karşısında 72 yaren yoldaşı ile direnen İmam Hüseyin’in, Hünkar’ımız Hacı Bektaş-i Veli’nin, Banaz’da Pir Sultan’ın, Dersim’de Seyid Rıza’nın yoludur. Günümüzün zalimlerine karşıda aynı inançla yolumuzda yürümeye devam edeceğiz” dedi. 

“Katliamlar aydınlatılana kadar mücadeleniz sürecek”
Yaşanan katliamları unutmayacaklarını ve aydınlatma mücadelelerini sürdüreceklerini ifade eden Tekin; “Her katliamın birbiri ile bağlantılı olduğunu görerek 2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nde yaşadığımız katliamın aydınlatılmamasından kaynaklı Gaziyi, Suruç’u, Ankara’yı, Taksim’i, Antep’i, Reina’yı yaşadığımızı biliyoruz. Ve diyoruz ki ‘Hak ve hakikat, adalet arayışımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Katliamlar aydınlatılana kadar mücadelemizden asla geri adım atmayacağız” dedi. 
 
‘Hayır’ Daha Bitmedi”
Sivas için, haksızlığa uğramış tüm kesimler için adalet istediklerini vurgulayan Tekin, son olarak; “Nuriye Gülmen ve Semih Özakça şahsında KHK mağduru bütün kamu emekçileri için adalet istiyoruz. Katliamlarınıza, karanlığınıza boyun eğmeyeceğiz diyerek Gezi’den ‘Hayır’a giden birlikteliğimizden aldığımız güçle Madımak Oteli Utanç Müzesi olana kadar mücadelemizde aynı kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz. Madımak Oteli Utanç Müzesi olacak” demek için, “Sivas’ın ışığı sönmeyecek demek için, tekçi anlayışa “hayır” demek için, eşit yurttaşlık hakkı, barış, demokrasi, özgürlük, laiklik ve adalet talebimizi haykırmak için, ‘Gelin Canlar Bir Olalım” dedi.  Anma töreni, söylenen deyişler ile son buldu. 
 (Eren Aşnaz)
Paylaş