Karakaş; “Türkiye’de siyaseti yenilememiz gerekiyor...”

 

 

SODEV, yerel yönetimlerin demokratik yaşam için öneminin bilinciyle, yerel yönetimlere eğitilmiş kadrolar hazırlamak, seçilmiş kadroların da günümüz koşullarına uygun yeni bilgilerle donatılmaları ve sosyal demokrat belediyecilik konusunda bilgilendirmek amacıyla düzenlediği Yerel Yönetimler Okulu çalışmasına kaldığı yerden devam etti. Çanakkale Belediyesi, SODEV, CHP İl Başkanlığı ve YYO iş birliği ile gerçekleştirilen ve 6 dersten oluşan Yerel Yönetimler Okulu Çalışması`nın ertelenen toplantısı dün Parion Otel`de yapıldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ercan Karakaş`ın konuşmacı olarak yer aldığı toplantıya Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, CHP İl Başkanı Hamza Karagöz, CHP Merkez İlçe Başkanı Nejat Önder, İl Genel Meclisi CHP Grup Başkan Vekili Hicri Nalbant, CHP Çanakkale Milletvekili aday adayı Av. Muharrem Erkek, ilçe ve belde belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyeleri ve çok sayıda partili katıldı.

 

 

Toplantıda konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Ercan Karakaş, Türkiye`nin AKP hükümetinden bir an evvel kurtulması gerektiğini belirterek; "Cumhuriyet Halk Partisi olarak mutlaka eğitimi sürekli bir hale getirmemiz lazım. Parti programımızda eğitimi artık belli sınırlarla görmüyoruz. Ömür boyu eğitim diye bir kavram var. Bunu benimsiyoruz. Partimizin devamlı eğitim yapması lazım. Bir seçime gidiyoruz. AKP hükümeti gerçekten zor durumda. Dünyada hiç bir itibarları kalmadı. İçerde ise hukuk devletinin son kalıntılarını da ortadan kaldırıyorlar. Herkes her zaman tutuklanabiliyor. En çok yolsuzluk olan ülkelerden birisi haline geldik. Böyle zor bir Türkiye`de yaşıyoruz. O yüzden bu seçimler önemli. Partimizin burada bir atılım yapması lazım ve bu sistemi değiştirmesi lazım. Mecliste iki tane kanun teklifimiz var. Barajın %5`e düşmesi konusunda. Hatta bir tanesi %3`ü öneriyor. Bu hükümet barajın düşmesiyle ilgili hiç elini kımıldatmadı. Halbuki 2002 programında hükümetin bu barajı kaldıracağız diyor. Programa yazmışlar. Ama şimdi memnunlar. Türkiye`nin bu hükümetten bir an evvel kurtulması lazım" dedi.

 

 

Temel değerleri ve ilkeleri olan Cumhuriyet Halk Partisi olarak Türkiye`de hakça bir düzen kuracaklarını ifade eden Karakaş; "İdeoloji dediğimiz şey bir dünya görüşü. Bir fikirler birliği. Dolayısıyla ideolojiler bittiği zaman hayatta biter. İdeoloji konusunda net olmamız lazım. Böyle bir çağda en çok ihtiyacımız olan şey dünyaya bakış, dünya görüşü yani ideoloji. Temel değerler, ilkeler ve bir yön. Eğer bir yön olmazsa temel değerler ve ilkeler olmazsa inanın başarılı olamayız. Cumhuriyet Halk Partisi`nin temel değerleri ve ilkeleri var. Özgürlük, eşitlik, dayanışma, kalkınmanın bütünlüğü, emeğin öncülüğü ve halkın yönetimi. Demek ki 12 tane ilkemiz var. Bu ilkeleri içerikleriyle çok iyi bilmemiz lazım ve herhangi bir politikayı düşünürken, bir program üretirken acaba yaptığımız bu iş ilkelere uygun düşüyor mu diye bakmamız lazım. Eğer bu ilkelere uygun programlar ve projeler üretirsek ve bu ilkelere bağlı olarak ortaya koyduğumuz projeleri hep birlikte aynı ağızdan savunabilirsek başarılı olmamamız için bir zorluk görmüyorum. İdeolojiler bitmez. Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi`nin ideolojisi çok net. Özgürlük ve demokrasi içerisinde sürekli bir adalet ve eşitlik arayışı. Yani eğer bir gün toplumumuzda herkes eşit olursa, toplumun ürettiği değerler, zenginlikler eşit bölüştürülürse, kadın-erkek eşit olursa bütün yurttaşlar eşit olursa o zaman ideolojiler zayıflayabilir. Ezilen olmayacak ve hakça bir düzen kuracağız. Bunu unutmamamız lazım" diye konuştu.

 

Cumhuriyet Halk Partisi olarak iktidar olmaları halinde Seçim Yasası başta olmak üzere Siyasi Partiler Yasası`nı mutlaka Avrupa Birliği standartlarında yenileyeceklerini kaydeden Karakaş; bir Siyasi Etik Yasası çıkaracaklarını ve Türkiye`deki siyaseti de yenileyeceklerinin altını çizdi. Karakaş şu şekilde konuştu: "Türkiye`de siyaseti de yenilememiz gerekiyor. Siyaset Türkiye`de demokratik değildir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz diyoruz ki, iktidar olmamız halinde seçim yasasını, siyasi partiler yasasını mutlaka Avrupa Birliği standartlarında yenileyeceğiz. Baraj meselesi, parti içi demokrasi meselesi, sendikalar ve sivil toplum örgütlerinin siyaset yapması ile ilgili sınırlamalar, kamu çalışanlarının siyasete doğrudan katılamaması gibi siyasete katılımın önünde çok engeller var. Bu iki yasayı köklü olarak değiştireceğiz. Bir siyasi etik yasası çıkaracağız. Yasa hazırlandı. Meclise de getirildi ama bu hükümetin siyaseti sınırlayacak ve ahlak kurallarına bağlayacak bir düzenleme yapmasını bekleyemeyiz. Siyasi etik yasası çıktığı zaman hepimiz bu siyasi düzenlemeye uyacağız. Bu yasayı da mutlaka çıkartmayı düşünüyoruz. Türkiye`deki siyasetin daha saydam, daha demokratik, halka açık, denetlenebilir bir hale gelmesi lazım. Neden baraj aşağıda olması lazım? Çünkü büyük partilerin dışında toplumda var olan başka görüşlerinde siyasallaşarak meclise yansıması demokrasi bakımından önemli. Toplumda var olan tüm düşünceler mecliste ifade edilmiş oluyor. Bu tabi güzel bir şey."

 

Karakaş konuşmasının devamında; "Biz çoğulcu, katılımcı bir demokrasiyi benimseyen bir parti olduğumuza göre yasaları da zorlayarak yerel yönetimlerde halkın yönetime katılmasını, fikir söylemesini ve proje sunmasını teşvik eden bir partiyiz. Dolayısıyla katılım kanallarını genişletmemiz lazım. Katılım kanallarını genişletiyorsak, demokrasiyi de derinleştirmiş oluyoruz. Demokrasi eğer yerelde işlemezse genelde de işlemez. Bu bir gerçek. Partide, sendikada, dernekte, okul aile birliğinde işlemezse demokrasi yaşam biçimine dönüşmez. Kağıt üzerinde kalır. Demek ki, yerel yönetim demokraside halkın katılımına en uygun yer. Yerel yönetimler, sosyal demokrat halk partilerin işidir. Bu batıda da çok yaygın" ifadelerini kullandı. Karakaş`ın konuşmasının ardından Yerel Yönetimler Okulu Çalışması katılımcılarına sertifikaları takdim edildi.