Okul kantin işletmeleri, Covid-19 virüsünün tüm dünyayı etkisi almasının ardından geçtiğimiz yıl 13 Mart`ta kapatıldı. Okul kantincileri bir yıldır iş yapamıyor. `Yüz yüze` eğitime kısmen başlansa da okula giden öğrenci sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Okula gelen öğrenciler ise okulların öğlene kadar açık olması nedeniyle kantinden neredeyse hiç alışveriş yapmıyor. Kantinci esnafı, bu süreçte banka kredileri ve borçlar ile hayata tutunmaya çalışıyor. Okul kantinci esnafının yaşadığı zor durumu Türkiye Kantin İşletmecileri Esnaf Dernekleri Federasyonu Başkanı Vahap Osmanoğlu ile Türkiye Kantinciler Odası Federasyonu İkinci Başkanı ve Çanakkale Kantinciler Derneği Başkanı Aziz Asan gazetemize değerlendirdi.
Kantinci esnafının bir yıldır iş yapamadığını belirten Türkiye Kantinciler Odası Federasyonu İkinci Başkanı ve Çanakkale Kantinciler Derneği Başkanı Aziz Asan, kantinci esnafının batmış olduğunu ve çok zor durumda olduğunu söyledi. Asan yaptığı konuşmada kantincilerin kendisini arayarak iş ve borç istediğini dile getirdi. Başkan Asan konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede şunları söyledi; "Bir ara Kasım ayında kısa bir süre okulları açtılar. O da haftada yarımşar günden iki gündü. Yeniden 1 Mart`ta okulları açtılar ama kantinlerde ortaokul 8`inci sınıflar, liseler son sınıf ve ilkokulların tamamı olmak üzere; ortaokul ve son sınıfların 8`inci ve 12`inci sınıfları haftalık 12 saate düşürdüler. Şu anda kantinlerini açan arkadaşlarımız da para kazanamıyor, açmıyorlar. Çoğu okul müdürlerine dilekçe verdi. Ben de okuluma gittim, müdürüm bana `5-6 öğrenci var açtığına değmez` dedi. Yani öğrenci okula gelmiyor. İlkokullarda da öğrenciler okula gitse de öğretmenler ve veliler hastalık korkusundan dolayı çocukları kantinlere göndermiyorlar."
"Kiraları bile çıkaramıyoruz"
"Çocuklar gelmiyor, zaten öğlen okul bitiyor. Bazı kantincilerimiz sözleşmelerini feshettiler. Kiralarımız her ne kadar pandemi döneminde düşürülse de bu kiraları bile çıkaramıyoruz. Kantinci esnafı o kadar zor durumda ki... Bir yıl çalışmadan siz düşünebiliyor musunuz? Bir yıl hiç iş yapmadan ev geçindirmek çok zor... Yani hiçbir geliriniz yok, ev kiranız var, BAÐKUR giderleriniz var, elektrik giderleriniz var, su giderleriniz var, mutfak giderleriniz var, çocuklarınızın giderleri var..."
"Kadın ağlıyor `çocuğuma süt alın` diyor..."
"Geçen gün kadın kantincilerimizden birisi aradı beni. Samimiyetimle söylüyorum kadın ağlıyor `çocuğuma süt alın` diyor... Borçlar birikti, eşten dosttan bulabildikleri borç, bankadan çektikleri kredilerle ayakta durmaya çalışıyorlar. Ama şu anda borçları da çok birikti. Kantinler tam kapasiteyle açılsa bile iki yıl içinde bu borçlarını ödeme şansları yok."
"Evlerini geçindiremiyorlar"
"Kantinci arkadaşlarımız beni arıyor `başkan bir iş bul, ne iş olursa olsun` diyorlar. Ama dışarda da iş kapasitesi çok düşük. Dükkanlar kapalı, herkes işçi çıkartıyor veya açık olanlar belirli saatler arasında açık. İnanın bana belki 20 tane kantincim arayıp `başkan ev kiram birikti, elektriğim kesilecek bana biraz borç verebilir misin` diyen kantinciler var. Yönetim kuruluyla iki gün önce toplantı yaptık konuştuk... Arkadaşlarımız gerçekten çok zor durumdalar. Evlerini geçindiremiyorlar. Borçlar da üst üste krediler, kredi kartları patlamış... Borçları birikmiş vaziyette. İnanın gerçekten insanlar çok zor durumda ve ne yapacaklarını bilemiyorlar. Elimizden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyoruz."
"Bakanlıklarla görüşmelerimiz devam ediyor"
"Dün akşam İstanbul`a geldim. Şu anda federasyon başkanının yanındayım. Başkanla ne yapabiliriz diye konuşuyoruz. Bakanlıklarla görüşmelerimiz devam ediyor. Bütün bakanlıklarla görüşüyoruz. Tarım Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Sosyal Çalışma Bakanlığı... Hepsiyle görüşülüyor. Nasıl bir çözüm üretebiliriz onu düşünüyoruz. Kantincilerimiz ciddi anlamda zor durumdalar."
"Okula zaten 5-6 tane öğrenci geliyor"
"Bu insanlar bir senedir hiç çalışmıyor. 1 Mart`ta okullar açıldı, çoğu okul müdürüne `açmak istemiyorum` diye dilekçe verdi. Niye açmak istemiyor? Çünkü günde 15-20 lira para topluyor. Açtığı zaman elektrik masrafı, su masrafı, eleman masrafı... Diyor ki hiç değilse devletin belirlediği düşük kirayı öderim, eleman parası elektrik parası ödemem... İnsanlar kantinleri bile açmıyorlar... Çünkü öğrenci yok. Ben dahi kendi okul müdürüme `açmayacağım` diye dilekçe verdim. Okula zaten 5-6 tane öğrenci geliyor... Zaten öğlen okul bitiyor."
"Çoğu iflas etmiş durumda"
"Kantine uğrayan yok. Bu çarkın dönme şansı yok. Kantinci esnafı batmış durumda. Çoğu iflas etmiş durumda. Herkes okullar Eylül`de açılacak mı, açılırsa çarkımızı döndürebilir miyiz bunun derdinde. Bir yıl hiç çalışmadan, hiçbir gelir olmadan ev geçindiriyor. Ev giderlerimiz, fatura giderlerimiz, çocuklarımızın giderler var. Bu hiç çalışmadan nasıl olacak?"
"Bu hastalık sadece okullardan bulaşmıyor"
"Okulları kademeli de açsalar bütün sınıflara açsınlar. Öğleye kadar açsınlar ama bütün sınıflara açsınlar ki hiç değilse kantinci esnafı bir nefes alsın. Bu hastalık sadece okullardan bulaşmıyor. Çoğu Avrupa ülkesinde okullar açık. Okuldan bulaşıyor diye bir kural da yok. Kantinciler olarak zaten bütün tedbirlerimizi aldık. Zaten pandemiden önce de bizim okul kantinlerimiz sıkı denetim altındaydı. Bütün kurallara uyuyoruz. Eldivensiz, bonesiz, maskesiz eleman çalıştırmıyoruz biz zaten. Bir tek dezenfektanımız, sosyal mesafe uyarılarımız yoktu, onları da ayarladık. Okulların kademeli olarak, bütün sınıfların açılmasıyla kantincilerimiz nefes alabilir, hayatını idame ettirebilir. Borçlarını ödeyemez ama bir nebze evine ekmek götürebilirler."
"Bu iş bütçe meselesi, kriz de var"
Türkiye Kantin İşletmecileri Esnaf Dernekleri Federasyonu Başkanı Vahap Osmanoğlu ise yaptığı değerlendirme sadece kantincilerin değil genel olarak insanların perişan durumda olduğunu belirterek şunları söyledi; "Devlet de para da yok. Çok bastırdık destek alalım diye ama bize `ben size vereyim ama senin yanında diğer esnaflar var onlar bu sefer ayaklanıyor` diyorlar. Mevcut imkânlarla herkes kendini döndürmeye çalışacak. Başka yapacak hiçbir şey yok bu iş bütçe meselesi, kriz de var. Allah kimseye hastalığı vermesin. Bir nefes almak için milyarları veriyoruz. Bu hastalıktan ders almamız lazım. Ben kantinciyim başka gelirim yok; galericilere bakıyorum hepsi iflas etmiş, kahvelere bakıyorum hepsi iflas etmiş, büfeler iflas etmiş... Herkes zor durumda. Şükrediyoruz, canımıza bir şey gelmesin Önce bu bela başımızdan defolsun gitsin."
(Atakan Alkış)