Kamu emekçileri tedirgin
Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Telat Koç, dün yaptığı açıklamasında “Kamu emekçilerinin hukuksal güvenceleri ortadan kaldırılıyor” dedi.
Konu ile ilgili basın açıklaması yapan Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Telat Koç; “Anayasanın,_125. maddesi uyarınca idarenin her türlü işlem ve eylemi yargı denetimine tabidir. Bu neden yönetimin her türlü işlem ve eyleminin iptali istemiyle idare mahkemelerine başvurularak da açılabilmektedir. İdare mahkemelerince verilen kararların gereğinin ne şekilde yerine getirileceği ise 25` sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 28. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre mahkeme kararların gereği en geç 30 (otuz) gün içerisinde yerine getirilecektir.
AKP hükümetinin uzunca bir süredir, mahkemelerin tamamını kontrol altına almaya çalıştığı ve bu önemli oranda başardığı bilinmektedir. İstemediği biçimde verilen tek bir karara bile tahammülü olmayan hükümet, bir süredir, istemediği bu tür mahkeme kararlarını da boşa çıkarmak için girişimler bulunmaktadır. Yakın tarihte, 2577 sayılı Yasanın 28. maddesinde yapılan bir değişiklikle (21 Şubat 20 günlü 6526 sayılı Yasa) yönetimin görevden aldığı kamu görevlisi, boş kadro yok denilerek, mahkeme kararıyla bile eski görevine dönemeyecekti. Daha açık ifade etmek gerekirse, kamu görevlileri hakkında tesis edilen atama, görevden alma, göreve son verme, naklen veya vekâleten atama, yer değiştirme, görev unvan değişikliği işlemleriyle ilgili olarak verilen iptal ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin mahkeme kararları, dava konusu edilen kadronun boş olması hâlinde bu kadroya, boş olmaması hâlinde ise başka 1 kadroya atanmak suretiyle yerine getirileceği kurala bağlanmıştı. Hukuk güvenliği ilkesini yok sayan bu değişiklik hükümete yetmemiş olacak ki, bugünlerde Soma ile ilg (!) bir torba Yasaya eklenen bir madde ile (Madde 82) kamu görevlileri hakkında tesis edilen atan görevden alma, göreve son verme, naklen veya vekâleten atama, yer değiştirme, görev ve unvan değişikli işlemleriyle ilgili olarak verilen iptal ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin mahkeme kararlarının gereği yıl içinde yerine getirilebilecektir. Üstelik bu tür işlemler, yine aynı maddede yer alan değişikliğe göre aile bütünlüğünüz bölünmüş, çocuklarınızın eğitimleri olumsuz biçimde etkilenmiş, bakmakla yükün olduğunuz kişilerin yaşamları tehlikeye girmiş olsa da telafisi güç veya imkânsız zararlar doğurmayacaktır. Dolayısıyla bu tür davalarda yürütmenin durdurulması kararı da verilemeyecektir. Örneğin, Edirne`de gör yapan bir kamu emekçisi ihtiyaç var veya soruşturma gereği denilerek Ardahan`a atandığında da açabilecek, dava. Yasa uyarınca telafisi güç ve imkânsız zarar doğurmayacağı için iki yıl sürebilecek, iki yıl sonunda lehine bir karar verildiğinde, idare uygulanması için iki yıl daha bekleyebilecektir. Üstelik ne kadar büyük bir haksızlık yapılırsa yapılsın, bunu yapan ve göreve döndürme kararını uygulamayan kar görevlileri aleyhine soruşturma başlatılamayacak, dava açılamayacaktır. Hukuk, iktidarın, yaptıklarına meşruiyet kazandırmak için kullanacağı bir araç değildir, olmamalıdır, bu nedenle yargı bağımsızlığının son kırıntıları ile hukuk devleti ve hukuk güvenliğini tamamen ortadan kaldırmaya yönelik olan bu öneri bir an önce geri çekilmelidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu`nca reddedilmelidir. Konuyla ilgili çalışmalarımız ve tepkilerimiz KESK bütünlüğü içerisinde yürütülecek ve gerekli bilgilendirme kamuoyu ile paylaşılacaktır” diye konuştu.