"Kadınları karanlık bir geleceğe hapsetmeye çalışanlara karşı susmuyoruz"
Gelibolulu kadınlar, İran`da ahlak polisi tarafından başörtüsü takma kurallarına uymadığı gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra komaya girerek yaşamını kaybeden Mahsa Amini için toplandı. İskele Meydanı`nda bulunan Atatürk Anıtı önünde bir araya gelen kadınlar Mahsa Amini`nin katledilmesinin ardından birçok kadın, çocuk ve göstericinin öldürüldüğüne dikkat çekerek, "İran`dan yükselen direnişi Gelibolu`dan destekliyor, tüm kalbimizle selamlıyoruz. Kadınları karanlık bir geleceğe hapsetmeye çalışanlara karşı susmuyoruz. Şeriat kuralları adı altında kadınların yaşamlarına müdahale eden, hak ve özgürlüklerini elinden almaya çalışanlara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Kadın cinayetlerine zemin hazırlayan bu zihniyeti laik ve demokratik düzeni tehdit eden bu sistematik baskıları asla kabul etmiyoruz" dedi.
"İranlı kadınların yanındayız"
Burada yapılan açıklamada Mahsa Amini`nin katledilmesinin ardından çok sayıda kadın, çocuk ve protestocunun öldürülmeye devam ettiği ifade edilerek, "22 yaşındaki Mahsa Amini`nin şeriat rejiminin başörtüsü ve kıyafet kurallarının uygulanmasından sorumlu olan "ahlak polisleri" tarafından katledilmesinin ardından süren eylemlerde çok sayıda kadın, çocuk ve gösterici öldürüldü. Siyasal İslam`ın baskılarına karşı sesini duyurmaya çalışan, insan hak ve özgürlüklerini korumak isteyen İranlı kadınların yanındayız. Siyasal İslam`ın getirdiği, desteklediği ve koruduğu erkek şiddetinin, eril dilinin her geçen gün şekil değiştirerek arttığını görüyoruz. Masha`nın direnişi ve mücadelesi bu ülke kadınlarının direnişinden farklı değildir. İran`da kadınlara şiddetin sebebi başörtüsüyken ülkemizde birçok sebeple, hatta sadece kadın olmaları nedeniyle ne yazık ki kadınların öldürüldüklerini görüyoruz" denildi.
"Bizim bedenimiz, bizim kararımız"
Açıklamada Türkiye`de yaşayan kadınların sorunlarına da dikkat çekilerek, "Türkiye Cumhuriyeti kadınları olarak bizler kazanımlarımızdan, haklarımızdan, İstanbul Sözleşmesi`nden vazgeçmiyoruz. Cinsel eğilimlerinden dolayı yaşam hakkı ellerinden alınan LGBT+ bireylerin varoluş mücadelelerinde de birlikteyiz. İranlı kadınların direnişinin sebebi başörtüsü gibi gözükse de aslında bu direnişin nedeni kadınlara yönelik dayatmalardır. Ne giyeceğimize kimse karışamaz, biz Türk kadınları olarak yapılan her türlü dayatmaya karşıyız. Bizim bedenimiz, bizim kararımız, kimse karışamaz. Şeriat kuralları adı altında kadınların yaşamlarına müdahale eden, hak ve özgürlüklerini elinden almaya çalışanlara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Kadın cinayetlerine zemin hazırlayan bu zihniyeti laik ve demokratik düzeni tehdit eden bu sistematik baskıları asla kabul etmiyoruz. Unutmamalıyız ki kadınlarımızı ve geleceğimizi koruyacak olan Cumhuriyet kazanımları ve laik düzendir. Kadınların, insanların mutlu ve özgür olmadığı toplumlar gelişemez, üretemez ve geleceklerini kaybederler. İnsan hakları, laiklik ve özgürlük uğruna hayatını kaybeden herkesi saygıyla anıyoruz. Kadınları karanlık bir geleceğe hapsetmeye çalışanlara karşı korkmuyoruz, susmuyoruz, vazgeçmiyoruz" sözlerine yer verildi.
(Damla Yeltekin)