İşte yeni Türkiye!

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi`nden yapılan açıklamada 12 yıllık AKP iktidarı döneminde yaşanan işçi ölümlerini ve Ekim ayı iş cinayetleri raporu paylaşıldı. Yapılan açıklamada “Sağlıklı ve Güvenli Çalışmak İstiyoruz” denirken, “İşte ‘Yeni Türkiye’: Ermenek, Isparta, Torunlar, Soma, Tuzla, Davutpaşa, Ostim, Kozlu... AKP’li 12 yılda en az 14 bin 455 işçi yaşamını yitirdi” ifadeleri kullanıldı.

642
 
 
 
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, farklı bir çalışmaya imza attı. Yapılan araştırmaya göre 12 yıllık işçi ölümleri istatistikleri oluşturuldu ve AKP döneminde 14 bin 455 işçinin yaşamını yitirdiği ortaya çıktı. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi`nden yapılan açıklamada “Bugün 3 Kasım... AKP’nin hükümet olup ilerleyen yıllarda hızla devletin iktidarı haline gelişinin 12.yılı... Bu yıllarda şimdi Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Çalışma Bakanı Faruk Çelik, Enerji Bakanı Taner Yıldız ve diğer AKP’li kurmayların dilinden `ekonomik kalkınma`, `büyüme`, `İleri Türkiye` ve şimdi de `Yeni Türkiye` sözleri eksik olmadı. Ancak ülkemizde işçi sınıfı ve halkımız açısından değişen bir şey yok. Aksine her geçen yıl emekçilerin aleyhine çıkarılan yasalar, giderek azalan alım gücü, hak ve özgürlük mücadelelerine karşı süreklileşen bir baskı rejimi, güvencesiz çalışma koşullarının yaşama geçirildiği bir Taşeron Cumhuriyeti... İşte 12 yılın özeti bu” denildi.
 
 
“Devlette işveren konumunda”
“İş cinayetleri ise işçi sağlığı alanında bu 12 yılın görüntüsünü en çıplak şekilde veriyor” denilen açıklamada “Tuzla’da tersane işçileri; Çağlayan’da kot kumlama işçileri; Davutpaşa ve Ostim’de kimya işçileri; Soma, Kozlu, Karadon ve Ermenek’te maden işçileri; Esenyurt ve Torunlar’da inşaat işçileri; Isparta ve Düzce’de mevsimlik tarım işçileri... Ve daha niceleri... Patronlar işçi sağlığı önlemlerini almıyorlar. Bunun iki temel nedeni var: Birincisi işçi sağlığı önlemlerinin bir maliyet unsuru olması ve bunun kar oranını düşürmesi. Yani patron için para kazanmak işçilerin canının önünde tutuluyor. İkincisi ise işçi sağlığı önlemlerinin alınması işçinin üretim sürecinde söz sahibi olması ve örgütlülüğü sayesinde olabiliyor (sonucunu doğuruyor). Bu da patronun işyerlerinde keyfiliğinin önüne geçen ve iktidarını sınırlayan bir durum... Diğer yandan devletin de bu süreçte patronlarla işçiler arasında bir hakem olma illüzyonu oluşturuluyor. Oysa ki birçok işletme elinde olduğu için zaten devlet de işveren konumunda. Diğer yandan denetim işlevini yerine getirmemesi ve giderek artan iş cinayetleri de bu süreçte hangi tarafın bir parçası-aracı olduğunu ortaya koyuyor... İşçi ölümü verilerinin ilk on yılı SGK, son üç yılı ise İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi kayıtlarıdan oluşmaktadır ve durum şöyledir; 2002 yılının son iki ayında 146 işçi, 2003 yılında 811 işçi, 2004 yılında 843 işçi, 2005 yılında bin 96 işçi, 2006 yılında bin 601 işçi, 2007 yılında bin 44 işçi, 2008 yılında 866 işçi, 2009 yılında bin 171 işçi, 2010 yılında bin 454 işçi, 2011 yılında bin 710 işçi, 2012 yılında 878 işçi, 2013 yılında bin 235 işçi, 2014 yılının ilk on ayında ise bin 600 işçi can verdi... Yani AKP’li 12 yılda en az 14 bin 455 işçi yaşamını yitirdi” ifadelerine yer verildi.
Ekim ayı raporunun başında iş cinayetlerinin önemli oranda azalması için güncel pratik önerilerimizi tekrar ediyoruz: 1- İşçiler açlık ile ölüm arasında bir tercihe zorlanmaktadır... Bu yüzden işçilerin örgütlenme özgürlüğü önündeki engeller kaldırılmalıdır. İşçilerin sendika seçme özgürlüğü ve iş güvencesi sağlanmalıdır... 2- Başta taşeronlaştırma olmak üzere her türlü güvencesiz çalıştırma biçimi yasaklanmalıdır... 3- İşyerlerinde işçi sağlığı kurulu işler hale gelmeli ve kurul işçi sağlığını etkileyen üretimin her hususuna müdahale edebilmelidir. Kurulun en az yarısını işçiler oluşturmalıdır... Yine sendikalar, meslek odaları ve uzmanların oluşturduğu heyetler söz ve karar sahibi olmalıdır...
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi işçiler, kamu çalışanları, işçi aileleri, doktorlar, mühendisler, akademisyenler, gazeteciler... ve onların örgütlenmelerinin oluşturduğu; devletten ve sermayeden bağımsız; sağlıklı ve güvenli çalışma mücadelesini yürüten bir koordinasyon, bir emek örgütüdür...
 
 
O listede Çanakkale de var!
“İş cinayetleri en çok Isparta, Karaman ve İstanbul’da can aldı” denilen açıklamada Ekim ayında işçi ölümlerinin yaşandığı kentler sıralandı. Buna göre, “25 ölüm Isparta’da; 18 ölüm Karaman’da; 7 ölüm İstanbul’da; 5’er ölüm Ankara, Bursa, Hatay ve Kocaeli’nde; 4’er ölüm Antalya, Gaziantep, Mersin, Sivas ve Şanlıurfa’da; 3’er ölüm Adana, Balıkesir, Denizli, Elazığ, Erzurum, Konya ve Sakarya’da; 2’şer ölüm Aksaray, Ardahan, Aydın, İzmir, Kahramanmaraş, Kastamonu, Kütahya, Manisa, Nevşehir, Niğde, Samsun, Tekirdağ, Uşak ve Yalova’da; 1’er ölüm ise Ağrı, Bartın, Bilecik, Çanakkale, Çankırı, Çorum, Eskişehir, Giresun, Karabük, Kayseri, Kırşehir, Kilis, Malatya, Muğla, Ordu, Osmaniye, Trabzon, Van, İtalya, Kazakistan ve Liberya’da yaşandığı bilgileri verildi.
Paylaş