68 Hareketinin simge isimleri, devrimci gençlik önderleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, idam edilişlerinin 48’inci yılında da unutulmuyorlar. 6 Mayıs 1972 tarihinde Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını idam ederek, gençlik hareketine gözdağı vermek isteyenlerin yanıldıkları bir kez daha görüldü. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamı için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde el kaldıranların, kalemlerini kıran hakimlerin, savcıların, idam sehpasını kuran cellatların isimleri unutulup, tarihin karanlık dehlizlerinde kaybolurken, kararlı tutumları ile bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinde ölüme tereddüt etmeyen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, 48 yıl sonra da anti-emperyalist, anti faşist hareketlerde, barış ve demokrasi taleplerinde, iş, ekmek ve özgürlük mücadelesinde yaşamaya devam ediyor…
“Halkın belleğinde kalıcı izler bıraktılar”
Deniz’lerin idamı ile ilgili açıklamada bulunan Emek Partisi İl Başkanı Muzaffer Dağtekin, “Üzerinden 48 yıl geçmesine karşın her yıl, yoldaşları, dostları, devrime ve demokrasiye inananlar, yüreğinde insan olmaya dair bir şeyler taşıyan herkes onları, Deniz’leri, adlarına yakışır bir şekilde anmakta, mücadele içinde yaşatmaya çalışmaktadır. Bu, mahkeme ve meclis onaylı cinayeti işleyen ve destek olanları lanetlemektedir. Deniz’ler, 68 devrimci dalgasının Anti-Emperyalist karşı koyuşun, simgesi olmuş, dönemine damgasını vurmuş, çok özel insanlardı. Tarihin akışı yönünde, dönemin ihtiyaçlarını karşılayacak, toplumsal talepleri ifade edecek, bunları eylem haline getirecek kişisel özelliklere sahiptiler. Bağımsız, demokratik ve sömürünün olmadığı bir ülkede; eşit, özgür, barış içinde ve kardeşçe yaşamak için verilen mücadelenin önünde yürüyen önderler oldukları için, emperyalizmin İşbirlikçisi gerici güçler tarafından katledildiler. Bu katliamı yapanlar gençliğe gözdağı verip, gençliğin mücadelesine ket vurmak istediler. Deniz, Yusuf, Hüseyin, gericiliğin tüm saldırı, karalama ve itibarsızlaştırma çalışmalarına rağmen, işçi-emekçi sınıflar ve gençlik içinde çok özel bir yere sahip oldular. Sadece yaşadıkları toplumsal süreç açısından değil, sonrasında da halkın belleğinde kalıcı izler bıraktılar” dedi.
“Bağımsızlık ve sosyalizm mücadelesinde yaşıyorlar”
“Dün Deniz’leri idam edenler, Bugün de dünyanın her yanında iktidardalar” diyen Dağtekin, “Emperyalist kapitalist yağma, sömürü ve talan hala sürüyor. NATO gibi silahlı savaş aygıtlarıyla halklara kan kusturmaya devam ediyorlar. Ülkemizde de durum farklı değil, işçiler, emekçiler, gençler ve kadınlar mutsuz ve huzursuz. Yaşanan Ekonomik krizin yarattığı yoksulluk ve issizlik tavan yaparken, tam bunun ortasında ortaya çıkan salgın sonrası yaşanan ölümler ve ölümüne çalışma koşulları ve halkın ihtiyacı olan sağlık malzemelerine ulaşılamaması. Kar amaçlı sağlık sisteminin içyüzünü ortaya çıkarmıştır. Okullarda ise laik, bilimsel eğitim talebi yakıcı hale gelmiş, savaşa ve silahlanmaya harcanan paralar artarak halkın sırtında bir kambur oluştururken, ülkenin yer altı ve yer üstü kaynakları emperyalist talana açılmış, ilimiz Kaz Dağlarında olduğu gibi ülkemizin bütününde, emperyalist maden ve enerji tekelleri insana ve doğaya yaşam hakkı tanımadan yaşam alanlarını tahrip etmektedir. Kısacası kapitalist sermaye düzeninin ve gerici yönetimlerinin gençliğe ve emekçi halka vereceği işsizlik ve yoksulluktan başka hiçbir şey kalmamıştır. Partimiz, Deniz’lerin mücadelesini, onların dünya görüşlerini, tahrif etmeden doğru olarak yeni kuşaklara aktarmayı bir görev saymaktadır. Deniz’lerin özlemini duyduğu dünyanın eşiğinde duruyoruz, kazandığımız zaman,bu tarihsel eylemin doruk noktasında, kocaman gövdesi ve gür sesiyle Deniz’in önümüzde yürüdüğünü göreceğiz. Onlar, halkları birleştiren, mücadeleyi büyütüp yükselten cesareti artıran bir sembol olarak hep aramızda olacaklar. Bağımsızlık, demokrasi ve Sosyalizm mücadelesinin yoldaşları olarak aramızda olacaklar” dedi.
“Deniz’lerin kavgası bugün de güncelliğini korumaktadır”
CHP İl Başkanı Metin Ümit Ural, “Üç devrimci yürek, üç fidan Deniz, Yusuf, Hüseyin idam edilmelerinin üzerinden koca 48 yıl geçti. O dönemin iktidarları tarafından vatan haini olarak damgalanmak istenen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan ve yol arkadaşları halkın vicdanında aklanmış, daima heyecan ve sevgiyle anılarak, halk tarafından yüreklerde büyük bir özlemle yaşatılmaya ve mücadeleleri ile yolumuzu aydınlatmaya devam etmişlerdir. Unutulmak bir yana, onurlu bir kuşağın gurur duyulan isimleri haline gelmişlerdir. Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu bu durum ve bunun karşısındaki çaresizlik, bu sürece daha en başında direnen devrimci gençlik hareketini ve onun önderlerini daha da değerli kılmaktadır. Deniz Gezmiş ve arkadaşları; Amerikan emperyalizmine ve onun yerli işbirlikçilerine karşı, ‘Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ inancıyla ve işçi sınıfının önderliğinde sömürüye karşı direniş göstermişlerdir. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını bugün sadece Türkiye coğrafyasında değil, dünya coğrafyasında sevgili yapan şey, idam sehpasında titremeden ve korkmadan ‘Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye, Yaşasın Halkların Kardeşliği’ diyen yürekleridir. Deniz Gezmiş ve yoldaşlarının o dönem yürüttükleri kavga, bugün de antiemperyalist mücadele içerisinde güncelliğini korumaktadır. Onlar yalnız halkın vicdanlı kalbinde, gözyaşlarında, özlemlerinde değil aynı zamanda mücadelelerinde 48 yıldır yüzlerce, binlerce gencin adında, kararlılığında, cesaretinde yaşıyor. Bugün Denizlerin anısını yaşatmak; milyonlarca işçinin , emekçinin iş cinayetlerinde ölmesine, yoksulluk içinde yaşamasına, gençlerin hayatlarının işsizlik kıskacında daralıp kaybolmasına karşı mücadele etmekten geçmektedir. 6 Mayıs; emperyalizmin ve faşizmin saldırılarına karşı, kendi çıkarları için hepimizin geleceğini karartmak isteyenlere karşı mücadele gününün adıdır. Cumhuriyet Halk Partisi İl örgütü olarak Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı idam edilişlerinin 48. yıl dönümünde sevgi ve özlemle anıyor, anıları önünde saygı ile eğiliyoruz” dedi.
(Seçkin Sağlam)