Sahibine bir kat fayda sağlayan arıların, çiftçilere de tozlaşmadaki katkısıyla, üründen ürüne değişmesine rağmen en az yirmi kat fayda sağladığını ifade eden Çanakkale İli Arı Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Cahit İleri; “Ülkemiz açısından ‘Tarım’ çok önemli bir sektörü oluşturmaktadır. Ülkemizin kimliğini açıklarken, ilk söylediğimiz söz; ‘Ülkemiz bir tarım ülkesidir’ diyoruz. Kendi insanının gıda ihtiyacını, kendi topraklarından üreten , kendi kendine yeten üç beş ülkeden biriyiz.Bunu yaparken teknolojiyi de beraberimizde götürmemiz gerekmektedir. Teknoloji her alanda hızla ilerlemektedir. Başta bilişim ve elektronik sanayi olmak üzere her alanda teknoloji kullanılmakta, bilim adamlarının bulduğu yenilikler, birçok alanda kullanılmakta ve üretim her geçen gün artmaktadır. Ülke toprakları sabit kalmakla beraber her geçen gün nüfusumuz artmakta, daha da artması için, teşvik yapılmaktadır. Artan nüfusla beraber, insanımızın yeterli ve sağlıklı besin alma ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle özellikle tarımda daha çok daha sağlıklı ve daha ucuza gıda üretme ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Ülke topraklarını genişletemeyeceğimize göre, birim alandan daha çok gıda maddesi üretmeliyiz. Tarımda, çiftçimiz; yeni tohum çeşitlerini, yeni meyve çeşitlerini, modern budama, bitki besleme ve sulama tekniklerini büyük ölçüde kullanır hale gelmiş bulunmaktadır; ama bu yapılanlar, kaliteli, sağlıklı ve daha çok meyve ve sebze üretimi için yetmemektedir. Çünkü, göz ardı ettiğimiz, bu zamana kadar önemsemediğimiz, üretimin en önemli halkasını oluşturan, ‘çiçek döllenmesini’ istenilen ölçülerde yapamadığımızı ortaya çıkarmaktadır. Çiçeğin döllenmesi için, arıcılık faaliyetinin düzenli ve yeteri kadar olması gerekmektedir. Çiçeği meyveye dönüşmeyen birçok meyve ağacı, üreticinin yüzünü güldürmemekte, üretim için yapılan tüm masraflar, çiftçinin hanesine zarar yazmaktadır. Avrupa ülkelerinde, çiftçiye bu bilinç verilmekte ve birim alandan en iyi verim elde edilmektedir. Bu amaçla üreticiler, sebze ve meyve bahçelerinin döllenmesi için, arı kiralamakta ve yaptığı masrafların sonunda çok iyi verim elde edilmektedir” dedi.
“Çiftçilerimiz arıyı öldürmeyen ilaçlar kullanmalı”
Meyve ve sebze üreten çiftçilerin zirai mücadele yaparken arıyı öldürmeyen ilaçlar kullanması gerektiğini ve bunu yapamıyorlarsa da ilaçlamayı, arıların kovana girdiği akşam saatlerinde yapmalarını talep eden İleri; “Ülkemizdeki üreticilerin bazıları, çiçek döllenmesinin önemini bilmekle birlikte, birçok üretici, arının çiçek döllenmesindeki önemini hala kavrayamamış durumdadır. Arı sahiplerinin, meyve ve sebze bahçelerinin sahiplerinden, Avrupa da ki gibi kira istememesine rağmen, birçok üretici, arı; çiçekleri ziyaret ettiği zaman ilaçlama yapmakta, iyi bir meyve ve sebze üreteyim derken, arının ölümüne sebep olmakta ve kendi kazancını düşürmektedir; kısaca kendi ayağına kurşun sıkmaktadır. Arı, kendi sahibine sağladığı yarardan, yaklaşık yirmi katından daha fazlasını, meyve ve sebze üreticisine sağlamaktadır. Bu basit ama önemli sorun; ilimizdeki tarımsal üretim yapan herkesi yakından ilgilendirmektedir. Aslında bu sorun sadece ilimizin değil, ülkemizin sorunudur. Bu sorun, kiraz, şeftali, kayısı, elma, erik, badem, üzüm, armut, domates, biber, üreticileri tarafından önemsenmediğinden çiftçimizin, üretim için yaptığı masraflar ürüne dönüşmemekte ve çiftçimizin kazancı artmamaktadır. Çiftçilerimizin bazıları, çiçeklenme döneminde hormon kullanarak meyve tutumunu sağlamaya çalışmaktadırlar. Bu hem üreticimizin masrafını arttırmakta hem de insan sağlığı açısından problemleri de beraberinde getirmektedir. Arı ülkemizin zenginlik kaynağıdır. Çiftçilerimiz, tabiî ki zirai mücadelesini yapacaktır,ürünlerini, mantarlardan, bakterilerden, zararlı böcek ve haşerelerden koruyacaktır. Önemli olan bunları yaparken arıyı da yaşatmaktır. Çiftçilerimizin bilmesi gereken en önemli konu: arı; balı, poleni, arısütü, bal mumu, propolisi üretimi ile sahibine bir kat fayda sağlıyorsa, çiftçimize, tozlaşmadaki katkısıyla, üründen ürüne değişmesine rağmen en azına yirmi kat fayda sağlamaktadır. Meyve ve sebze üreten çiftçilerimiz zirai mücadele yaparken arıyı öldürmeyen ilaçlar kullanmalı, bunu yapamıyorlarsa, ilaçlamasını, arı; kovana girdiği, akşam saatlerinde yapmalıdırlar. Bu tam anlamıyla ‘kazan kazan’ yöntemini oluşturacaktır. Yani, böyle bir uygulama hem arıcının hem de, meyve ve sebze üreticisinin kazanmasına yol açacaktır” diye konuştu.