Moderatörlüğünü İsmail Erten`in yaptığı ve “Akdeniz Paradigmasının Bugunü”`nün irdelendiği panele Sanat Eleştirmeni ve Sergi Yapımcısı Beral Madra, Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği ( AICA) Türkiye Şubesi Başkanı Osman Erden, Yazar Sedef Ecer ve ÇOMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü Öğretim Üyesi, sanatçı ve küratör Seyhan Boztepe konuşmacı olarak katıldı. Panele davetli olarak katılan Vali Yardımcısı Cemal Yıldızer sanatla hayatın farklı bir boyut kazandığını belirterek, sanatın evrensel olduğunu, sanatçının ise ekonomi ve politikadan beslendiğini ve sanatçının özgür kişilikli olduğunu belirterek: “Sanatçı kimseden buyruk almaz” dedi. ÇATKAV Başkanı Muzaffer Bayraktar çağdaş sanatın başlangıcını ve günümüzdeki etkilerinin tartışılması gerektiğini belirterek: “Sanatı etkileyen en önemli etki, siyasal etkidir” dedi. Panele ilk konuşmacı olarak başlayan Beral Madra küresel kültür ve sanayi içinde sanatın başlı başına bir politika oluşturduğunu kaydederek, gerçek sanat yapıtlarının içeriğinde siyasal ögelerin, kültürel ve filozofik etkilerin olduğunu belirtti. Sanatta sürdürülebilirliğin önemine değinen Madra sanat ve kültürün geniş kitlelere ulaşmasının sürdürülebilirliği sağladığını, bunun yanında bireylerin işlevinin ve etkisinin ise yadsınamayacağını kaydetti.
“Dünyada artık Arap’ların bile sanata verdiği önem değişti”
Kültür ve sanatın istihdam, iletişim, ekonomik ve siyasal değerlerin temelinde olduğunu belirten Madra, sanata bakış açısının değiştiğini belirtti. Madra:” Bugün artık Venedik Bienali`nde, Mısır`daki Arap Baharı`nda Arapların bile çok etkin eserlerle yer almaya başladığını hatta dini ögeler olmak üzere birçok ögeyi eleştirel davrandığını görüyoruz” dedi. Türkiye`de sanatın medyada gittikçe magazinleştiğine dikkat çeken Madra: “Hangi eser, kaça satılmış. Bununla ilgileniyorlar” diyerek medyayı da eleştirdi.
“Dünyada Taliban dışında heykellerin yıkıldığı bir tek Türkiye var”
Osman Erden ise Türkiye`de halen sanatın ve sanatçının tehdit altında olduğunu belirterek: “Dünyada Taliban dışında heykellerin yıkıldığı bir tek Türkiye var. Türkiye halen ucube diye heykellerin yıkıldığı bir ülke” dedi. Çağdaş sanatın ise içerik ve kavram olarak zayıflatıldığına ve zararsızlaştırılmaya çalışıldığına değinen Erden: “Çağdaş sanatın gazetelerde sanat köşelerinden çıkıp, ekonomi köşelerinde yer alması manidar” dedi.
“Çanakkale uluslararası anlamda yıldız bir kent olacak”
Uzun yıllar Paris`te yaşayan tiyatro yazarı Sedef Ecer ise; Türkiye`de sanatçının baskı altında olduğunu söyledi. Ecer: “ Fransa`da sanatçı özgür, benim orada yazdığım eserler Türkiye`de oynansa tehdit alırım. Konu, ele alış biçimi ve replikler konusunda o kadar özgür olamam” dedi. 15 yıl önce ailesinin Çanakkale`ye yerleştiğini ve Çanakkale ile tanışmasını da anlatan Ecer: “Çanakkale`nin uluslararası anlamda yıldız bir kent olacağına inanıyorum” dedi. Çanakkale`de yetkin isimlere büyük rol düştüğünü kaydeden Ecer sanatçı olarak Türk, Belçika ve Marsiyalı sanatçılarla ortak bir proje üzerinde çalıştığını ve kadın ve göç konusunu işlediklerini belirtti. Çanakkale`de uluslar arası projeleri geliştirme konusunda büyük heyecan duyduğunu söyleyen Ecer diyalogun ve ilginin iyi olduğunu belirtti.
“Bienal`le halka ulaştık”
Seyhan Boztepe ise sanatta son zamanlarda sosyal medyanın etkili olduğunu, Çanakkale`nin buna ek olarak küçük bir şehir olmasının avantajları ile farklı bir sosyallik ortamı olduğuna dikkat çekti. Çanakkale`de insanların etkinlikleri takip ettiğini, Çanakkale ile ilgili konuları sahiplendiğine de işaret eden Boztepe: “Çağdaş sanat içeriği yumuşatılma noktasına gelse de Bienal kapsamında yapılan etkinlikler ücretsiz gerçekleştirildi ve halka ulaştık” dedi.
