"Her gün, bir önceki günü aratıyor"

974

Halk pazarında esnaf ve vatandaşlar beklentilerini, durumlarını ve beklentilerini değerlendirdiler. Meyve sebze satıcıları kısır döngü içerisinde olup ne zarar ne kar elde ettiklerini vurgularken, balık tezgâhı sahipleri av yasağının bitip sezonun gelmesini dört gözle beklediklerini belirtti. Mevsimlik satış yapan esnaf, sezonu olan ürünlerin pazarda satışa sunulması gerektiğinin önemini vurgularken, alışverişini sıklıkla pazardan yapan vatandaş ülkenin genelinde ekonomik bir sıkıntı olduğundan dolayı geçimin zorlaştığını dile getirdi. 


"Çiftçinin durumu, paranın yerini değiştirmek"
Esnaf Gülsüm Tunç; "Çiftçi kendi içinde sürekli bir kısır döngü halinde. Çiftçi bir meyveden kazandığı parayı işçiye veriyor, diğer meyveden kazandığını ise borcu için bankaya veriyor. Kendi malımızı pazarda değerlendiriyoruz, ne getirirsek onu satmaya çalışıyoruz. Mazot, gübre pahalı özellikle yevmiye daha da pahalı oluyor. Çiftçinin durumu paranın yerini değiştirmek, biz bezelye diktik bezelye kiraz parası, bunlarla yevmiye parasını çıkartıyorsun. Şeftali serptiriyorsun çıkınca da bankalara ödüyorsun. Para sürekli aktarılıyor. Satılmasa da karnımızı doyuruyoruz, iyisini yiyoruz. Cuma büyük Pazar olduğu için en çok bugün satış yapıyoruz" dedi.
"Neyin sezonuysa o satılmalı, esnafın bu şekilde olması gerekiyor"
Mevsimlik satışın öneminden bahseden ve tüm esnafı bu şekilde olmaya davet eden esnaf Doğuş İmcuk; "Pazarda ben genellikle mevsimlik satış yapıyorum. Mesela kışın domates satmam. Ben buranın yerlisiyim. Biz kötü bir şey satamayız burada. Neyin zamanı ise onu satarım. Şu an mısırın zamanı. Kötü mal satamıyoruz ayrıca on iki ay boyunca pazarda devam ederim. Limon satıcısıyım aslında, ama şu an eski limon var, en pahalıya satıldığı zamanda bu zamandır. Tercihim on iki ay boyunca neyin zamanıysa onu satmak. Esnafın bu şekilde olması gerekiyor. Çekirdekten esnafım ben. Rahmetli babamın bir sözü vardır; "Evladım kendin yiyebilecek misin, içine sindiği zaman o malı müşterine sat" derdi. Eğer kendin yiyemiyorsan başkasına nasıl satacaksın o ürünü. Babam bunu empoze etti bana. Bütün esnafımızın da bu bilinçte olmasını dilerim. Kışın ortasında domates sattırmazdı babam bize çünkü sera da yetişiyor. Müşteri gelir domatesler tarla mı diye sorar sen de malını satmak için tarla dersin. O zaman ailene haram lokma getirmiş olursun. Kimisi de bunu bilerek alır. Belirtmek gerekiyor. Haftanın üç günü çıkıyorum pazara ama en çok satış yaptığımız büyük Cuma Pazarı. Aynı zamanda dalgıçlık yapıyorum. Midye ve patlıcan topluyorum anacak şu an dalmıyorum. Bir tane patlıcan on ton deniz suyunu temizliyor. Çevre, karalarımız en önemlisi de denizlerimiz kötü durumda. Bunu hatırlatmak istiyorum sadece. Bilinçsiz bir davranışımız denizi çok kötü etkiledi. Kilo bazında satıyoruz ve yurt dışında kozmetikte kullanıyorlar. Deniz kendini dezenfekte edemiyor" dedi.
"Evde bitki bakımı hobi oldu fakat pazar da bizim satışlar düştü"
Çiçek ve bahçe bitkileri esnafı Çağlar Kuyucuklu; "Pazarda bitki türü satıyorum daha çok. Şu an sezon bittiği için bu zamanlar pek satış olmuyor sezon başı çok iyi oluyor yaza girişimizde özellikle. Onun dışında üretime geçiyoruz zaten. Pandemi bizi olumsuz etkiledi ama iyi yanları da var, insanlar eve tıkılıp kaldı, sıkıldıklarında bitkilere daha çok yöneldiler. Evde çiçek, bitki bakımı sık yapılan bir hobi oldu fakat dışarı da ki yani pazarda satışlarımız düştü. Fiyatlar 5 tl den başlıyor 150 tl kadar gidiyor. Yüksek fiyatlı olan bitkiler zaten uzun süre kalıcı ve bahçe bitkisi oluyor" dedi. 
"Korkmasınlar balıktan biz kendimiz de yiyoruz"
Esnaf Aynur Kazmalık; "Pazarda balık satıyorum. Satış olmuyor pandemi nedeni ile bir de ev yasağı da var. Salyadan dolayı da gelmiyor insanlar. Eylül de sezon başlayacak. Dört aydır ilk defa açtım tezgâhı. Cuma pazarı ama satış yok. Korkmasınlar balıktan biz kendimiz de yiyoruz" dedi.
"Sezonun açılmasını dört gözle bekliyoruz"
Balık sezonunun açılmasını dört gözle bekleyen Ahmet Cavlak; "İşlerimiz balık yasağından dolayı iyi değil. Müşteri almıyor. Sezon açıldıktan sonra 20 tl ye düşer sardalye şu an 40 tl. Palamut gösterdi kendini yavaş yavaş. Sezonun açılmasını dört gözle bekliyoruz hep beraber. Çinakop, hamsi olur satarız. Müşterilerde ucuz balık istiyor, ama 20 tl olunca sardalyeyi alıp herkes yiyor" dedi. 
"Yumurta ekmek yemekten, meyveyi unuttuk"
Pazar müşterisi olan emekli şoför Özcan Çeşmeliler; "Fiyatlar çok uçuk, pahalı, elli lirayla hiçbir şey olmuyor, en fazla üç çeşit bir şey alıyoruz. Fakat meyveyi unuttuk. Yumurta ekmek yemekten bıktık. Bizim artık kahvaltımız, öğlen yemeğimiz, akşam yemeğimiz bile oluyor. Başka türlü de geçinilmiyor. Tek emekli maaş yetmiyor çok acı bir şey. Avrupalı tatile geliyor, ben kendi memleketimi gezemiyorum. Memleketime gidemiyorum, otobüs biletleri pahalı. Her şey pahalı maalesef" dedi.
(Gülperi Çalışkan)
Paylaş