`Hem anne, hem de öğretmen olacağız`

611

 Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale İl Kadın Kolları Başkanı Nurcan Bingöl, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açıklanan yeni müfredat ile ilgili bir toplantı düzenledi.  CHP` Merkez İlçe Binasında yapılan toplantıda konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale  İl Kadın Kolları Başkanı Nurcan Bingöl, yeni müfredat ile ilgili olarak; "Gün geçmiyor ki mevcut iktidarın gerici saldırılarına bir yenisi eklenmesin... Bu kez Milli Eğitim Bakanlığı`nın yeni müfredatı ile en sinsi şekilde çocuklarımız ve geleceğimiz hedef alınıyor; toplumun köklerine ve geleceğine saldırılıyor. 51 farklı dersin taslak ve programı aceleyle hazırlanmış, yeterince inceleme ve değerlendirme yapılmadan hemen bu öğretim yılında uygulamaya geçileceği açıklanmıştır. Bu müfredat değişikliği ülkemizin geleceği açısından çok önemli olmasına karşın, kapalı kapılar ardında gerçekleştirilmiştir. 2017-2018 öğretim yılında uygulanacak olan yeni müfredat ile İlk ve Ortaokul düzeyinde 17, Lise düzeyinde 24, İHL`lerde 10 olmak üzere toplam 51 program yenilenmiştir. Bu müfredat 1. , 5. ve 9. sınıflarda uygulamaya hemen başlanacaktır. Her ne kadar Milli Eğitim Bakanı tarafından, yapılan değişiklikler "Çağın gereği, ferdin ve toplumun ihtiyaçları” olarak sunulsa da yeni müfredat bilimsel eğitim anlayışına aykırı, Türkiye`yi çağdaş dünyadan koparacak özellikler taşımaktadır. Çocuklarımıza bilimden uzaklaşılarak cihatçı bir eğitim verilmesi, Atatürk`süz bir Cumhuriyet fikrinin yerleştirilmeye çalışılması, iktidarın nasıl bir gelecek kurguladığının en açık göstergesidir. Ders kitaplarında yapılan "sadeleştirme ve basitleştirme" uygulamaları bilim, felsefe, tarih ve sanat derslerini kapsamakta olup, başta tarih dersleri olmak üzere büyük ölçüde "dini ve milli" ögelerle donatılmıştır. Bilimin en temel gerçeklerinden birisi olan "Evrim Teorisi’nin müfredattan çıkarılması, her türlü bilim dışı akıl ve düşüncelere alan açıldığının göstergesidir. Çünkü "Evrim Teorisi " sadece biyolojinin değil, tüm doğa ve insan bilimlerinin, kendilerini geliştirmelerinin temel dayanak noktalarından biridir. Tarih derslerinde darbeler ve cuntaların işlenecek olması geçtiğimiz dönem başında çocuklarımıza izlettirilen şiddet görüntülerinin izlettirilmeye devam edileceğinin habercisidir. Bu görüntülerin çocuklarımız üzerinde nasıl olumsuz etkiler bırakacağı açıktır. Bilimden sapan, Mustafa Kemal`i kavrayamayan bir Türkiye`de kadınların bugün yapısal hale gelmiş sorunları katlanarak artacaktır. Bu Eğitim müfredatı Türkiye Cumhuriyeti`ni kadın düşmanı bir Orta Doğu Ülkesi`ne çevirmeyi amaçlamaktadır. Cihatçı, gerici, selefi fikirlerin, Suriye coğrafyasına ve Suriye kadınlarına neler yaptığını en acı şekilde gözlemliyoruz” dedi. 

 
“Gelin kadınlar olarak bu yeni müfredata karşı bir araya gelelim”
Konuşmasında özellikle kadınlara seslenen Bingöl, “Şimdi ise her gün çocuklarımızı emanet ettiğimiz, bilim yuvası olması gereken eğitim kurumlarımızda çocuklarımıza çağdışı bir eğitim verilmek isteniyor. Bu anlayışa karşı biz kadınlar tüm gücümüzle mücadele edeceğiz. Türkiye`de çağ dışı eğitim ile mücadele, kadın cinayetlerine karşı verilen mücadeleden bağımsız düşünülemez. Kuşkusuz 15 yıldır iktidarın muhafazakarlık adı altında uyguladığı kadına düşman anlayış, kadına karşı şiddeti bu toplumun en önemli sorunlarından biri haline getiriyor. Gelin kadınlar olarak bu yeni müfredata karşı bir araya gelelim. Çünkü eğitimdeki bu müfredat değişikliği kadın hareketi için alelade bir gündem değildir. Mevcut iktidar eğitim sistemini "sadeleştirme ve basitleştirme" adı altında siyasi ve ideolojik temelli bir eğitim sistemini dayatmakta, yani "dindar ve kindar” nesiller yetiştirmeye çalışmaktadır. Oysa Çağdaş, Laik, Bilimsel eğitimin yaygın olduğu toplumlar gelişmeye açık, herkesin bir arada özgürce yaşadığı toplumlardır. İnsan hak ve özgürlüklerinin ön planda tutulduğu anlayışın hakim olduğu özgür toplumlardır. Biz kadınlar, anneliğimizin yanında, okullarımızda anlatılmayan Atatürk ilke ve devrimlerini, en büyük kahramanlık destanımız olan, kurtuluş savaşımızı çocuklarımıza anlatarak, öğretmenlik görevini de üstleneceğiz. Dayatılan siyasi ve ideolojik eğitim sistemi, zaten ayrıştırılan, kutuplaştırılan toplumumuzda onarılması güç çok daha derin ayrışma ve kutuplaşmalara yol açacaktır. Bizlerin amacı tek tip-dindar nesil yetiştirmek olan bu eğitim sistemine karşı laik, çağdaş, bilimsel eğitimden yana mücadeleye devam etmektir" dedi.  
(Şebnem Özer)
Paylaş