Hekimlerde hükümete karşı ayaklandı

Ülkenin yaşadığı kaos ortamında vatandaşa yönelik polis şiddetinin kabul edilemez olduğunu düşünen ÇTO Yönetim Kurulu ile Ses Çanakkale Şube Yönetim Kurulu üyeleri, hekim olmanın duyarlılığıyla ülkedeki son gelişmeler ile ilgili olarak tepkilerini, Devlet Hastanesi Poliklinikleri önünde ortaya koyup, hakları için haykırdı. Ayrıca hekimler, Devlet Hastanesi Bahçesi’nden başlayıp Cumhuriyet Meydanı`nda sona erdirdiği bir sessiz tepki yürüyüşü de gerçekleştirdi. Devlet Hastanesi Poliklinikleri önünde gerçekleştirilen açıklamada konuşan SES Çanakkale Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Fatma Demirel; “Sağlık ve sosyal hizmet alanındaki emek ve meslek örgütlerinin iş ve gelir güvencesi, sağlıklı çalışma koşulları ve sağlık hakkına sahip çıkma adına yürüttüğü mücadele bu günlerde ülkenin dört bir yanında devam eden bildirge niteliğinde bir metnin gerek sağlık çalışanları, gerekse yurttaşlar tarafından imzalandığı bir aşamadadır. Bu bildirgede öne çıkan talepler yerine gelmezse üretimden gelen gücümüzü kullanma kararlılığında olduğumuz dile getirilmiştir. İşte böylesi bir süreçte KESK ve TTB iş ve gelir güvencesi, performansa dayalı ücrete hayır, kamuda CEO istemiyoruz, hükümet memuru istemiyoruz, başlıklarıyla öne çıkan taleplerle bugün (dün) bir günlük uyarı grevi kararı almıştır. KESK ve TTB`nin öne çıkardığı talepler başta biz sağlık çalışanları olmak üzere tüm kamu çalışanlarının ortak ve haklı talepleridir. Bu nedenle sağlık alanındaki emek ve meslek örgütleri olarak KESK ve TTB`nin 5 Haziran`daki uyarı grevinin yerinde ve meşru olduğunu belirtiriz. Sağlık emekçilerini bu eylemde aktif olarak yer almaya çağırıyoruz. Zaman tam da Alman Şair ve Oyun Yazarı Bertold Brecht`in bir şiirinden alınan dayanışma söylemini öne çıkarma zamanıdır” dedi.

 

 

Gezi Parkı`nda yaşanan olaylarda vatandaşlara yapılan orantısız güce tepki gösteren Çanakkale Tabip Odası Başkanı Dr. Naci Hasanefendi ise, bütün hekimleri işlerini güçlerini bırakıp sokaklarda vahşice şiddete maruz kalan vatandaşların yardımına koşmaya çağırdı. Gezi Parkı`nda başlayan ve ülke geneline yayılan eylemlerde yaşanan şiddet ortamında rutin sağlık hizmetinin verilemeyeceğine dikkat çeken Hasanefendi; “Taksim Gezi Parkı`nı savunmak amacıyla, tamamen barışcıl ve demokratik bir şekilde gerçekleştirilen protesto eylemlerine yönelik şiddet bir çok vatandaşımızın yaralanmasına ve Mehmet Ayvalıtaş isimli gencecik bir insanın ölümüne yol açtı. Polisin tavrı yurttaşların sağlığı açısından kaygı vericidir. Yaralanmaların çoğu tazyikli suyun ölçüsüz biçimde insan bedeni hedef alınarak kullanılması, bibergazı kapsüllerinin eylemcilerin üzerine sıkılması, doğrudan hedef alınarak direkt fırlatılması ve plastik mermilerin yakın mesafeden ateşlenmesiyle gerçekleşmektedir. Çok sayıda yurttaşımız söz konusu yaralanmalar neticesinde gözünü kaybetmiştir. Kafatası kırığı ve beyin kanaması geçiren, beyninde yabancı cisim bulunan hastalar vardır. Bu şiddet ortamında rutin sağlık hizmeti verilemez. Olağan, rutin sağlık hizmeti sunabilmemiz için ülkemizin de normalleşmesi gerekiyor. Rutin hekimlik yapabilmemiz için Beşiktaş`tan, Taksim`den, Kızılay`dan, Adana`nın ve İzmir`in meydanlarından yaralı akımının durması gerekiyor” dedi.

 

Eylemlerde şiddete maruz kalan vatandaşlar için hekimlere yardım çağrısı da yapan Hasanefendi; “Türk Tabipler Birliği olarak Taksim Gezi Parkı`nı korumak ve uygulanan şiddeti protesto etmek için yapılan/yapılacak bütün eylemleri son derece haklı buluyor ve destekliyoruz. Tüm meslektaşlarımızı da bir yandan bu vahşete karşı tepkilerini göstermeye diğer yandan yurttaşlarının polis tarafından ölümcül yaralanmalara maruz bırakılmadığı bir ortam gelişinceye kadar hekimlik hizmetini acil durumlar için yoğunlaştırmaya ve işlerini güçlerini bırakıp sokaklarda vahşice şiddete maruz kalan vatandaşların yardımına koşmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı. Yapılan açıklamanın ardından çeşitli sloganlar attıktan sonra eylemi sonlandıran hekimler, akşam saatlerinde ise Devlet Hastanesi bahçesinden başlayıp Cumhuriyet Meydanı`nda sona erdirdiği bir sessiz tepki yürüyüşü de gerçekleştirdi.