havadurum

Hekimler 14 Mart’ta greve gidecek

Çanakkale`de 14 Mart tarihinde hekimler, AKP hükümetine sorunlarını haykırmak için iş bırakacak.

733
Çanakkale Tabip Odası Başkanı Dr. Naci Hasanefendi ve beraberindeki hekimler, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle Çanakkale Devlet Hastanesi poliklinikleri önünde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında konuşan Çanakkale Tabip Odası Başkanı Dr. Naci Hasanefendi; sağlıkta dönüşüm programının tüm sağlık sosyal hizmet emekçileri için çileye dönüştüğünü belirterek; “Hastalarımıza yeterli zaman ayıramamanın ve kaliteli hizmet verememenin derin üzüntüsü içindeyiz. Bu hafta hastalarımıza en az 15 dakika muayene süresi ayıracağız, 14 Mart günü ise tüm gün sorunlarımızı konuşabilmek ve halkımızla paylaşabilmek için acil hastalar dışında hizmet veremeyeceğiz” dedi.
 
“Sağlık, parayla alınıp satılan bir hizmete dönüştürülmüştür”
Sağlıkta yaşanan sorunlara değinen Hasanefendi; “Bir 14 Mart Sağlık haftasını birlikte kutlamanın ve sağlık mesleğinin mensubu olmanın onurunu bir kez daha yaşıyoruz. Gönlümüzden geçen, bu haftayı dostça, kardeşçe, halkımıza nitelikli sağlık hizmeti sunmanın hazı ile şarkı söyleyerek, dans ederek kutlamaktır. Ancak, akıl dışı, çürümüş bir sağlık sistemi ile boğuşmaktan iyice yorulmuş iken, üstüne üstlük güzel ülkemizin üzerenin de dolaşan hukuksuzluk ve yolsuzluk söylentileri üzüntümüzü bin kat daha arttırmaktadır. Ne önümüzü görebiliyoruz ne geleceğimize umutla bakabiliyoruz. Sağlıkta geldiğimiz bugünkü nokta şudur: Sağlık ve sosyal hizmet bir insan hakkı olmaktan çıkmış, parayla alınıp satılan ve üzerinde kar elde edilen bir hizmete dönüştürülmüştür. Sağlık çalışanın iş ve işyeri güvencesi yok edilmiş. Çalışan, performans ucubesi ile rekabete sokularak birbirine kırdırılmış, sağlık mesleğinin olmazsa olmazı olan iş yeri barışı yok edilmiştir. Hekim, hemşire, teknisyen, taşeron işçisi arkadaşlarımız akıl almaz bir iş yükü atına sokularak tükenmeye terk edilmiştir. Sağlık çalışanı hak etmediği bir şiddetle karşı karşıya bırakılmıştır. Sağlığa erişimin önüne, telefonla randevu parası, ayakta tedavi katılım payı, ilaç ve reçete katılım payı, tıbbı malzeme katılım payı, yardımcı üreme yöntemi katılım payı, istisnai sağlık hizmeti katılım payı, hasta odası farkı parası, öğretim üyesi farkı, genel sigorta primleri gibi aklımıza hemen gelen 10 ayrı parasal engel konulmuştur. İnsanca çalışma ortamı yok edilmiş, sağlık çalışanı emekliliğe yansımayan güvencesiz ücrete mahkum edilmiştir. Sonuçta sağlıkta kapasite artmış, ciro artmış ancak kalite yerlerde sürünür hale gelmiştir” diye konuştu.
 
“Çözüm için hiçbir adım atılmamıştır”
“Şunu açıkça söyleyebiliriz ki, devlet şuanda halkına nitelikli sağlık hizmeti sunmaktan çok uzaktadır” diyen Hasanefendi; “Daha da kötüsü devlet bunun farkında değil ve bunu kendine dert etmemektedir. Sağlık Bakanlığı en çok hizmetin hızı ile övünmektedir.Halktan alınan 10`dan fazla katkı payına rağmen halen sağlığın ücretsiz olduğu propagandası yapılmaktadır. İktidara göre sağlıkta çağ atlanmış, bütün dünya liderleri her gün Türk sağlık sistemine, mucizesine, hayranlıklarını dile getirmektedir. Biz hekimlere göre ise, mevcut sistem ülkemizin kıt kaynaklarını hoyratça yok eden, ülke sağlığını hızla pataklığa sürükleyen akıl dışı sistemdir. Hizmet alanın memnuniyeti iktidara göre %70 hizmeti sunanın memnuniyetsizliği ise %85 olduğu bir sistem bir tek ülkemizde uygulanmaktadır. Hekimler, hemşireler, teknisyenler ve diğer bütün sağlık emekçileri bu sistemden memnun olsalardı 63 Tabip Odası, 38 Tıpta Uzmanlık derneği bir kucak para harcayarak şu elimdeki İyi Hekimlik Bildirgesi`ni yayınlama ihtiyacı duymazlardı. Aylar önce Sayın Sağlık Bakanı Yardımcısı Beyefendi Çanakkale’ye geldiler, Çanakkale’ye sağlık turizmin geleceği müjdesini verdiler. Ne gariptir ki Sayın Bakan Yardımcısının müjdesi ile, Gelibolu halkının çocuk hekimi bulamayıp sokaklara döküldüğü günler birbiri ile çalışıyordu. Bir hafta kadar önce Sayın Sağlık Bakanımız, 5 yıldızlı Otelde ki, siyasi propaganda dışında hangi amaca hizmet ettiğini bilemediğimiz yemekli toplantıda, Hindistan’dan oraya nasıl bir tedavi için gittiği bilinmeyen bir iş adamı hastamızı ambulans uçakla nasıl getirdiklerini sağlığın geldiği aşamayı övünerek anlattılar. Ancak Çanakkale deki sağlık gerçeği Sayın Bakan ve Yardımcısının düşündüğü gibi değildir. Yakın zamana kadar İlçe Hastanelerin acil servislerinde( kabusun tekrardan geldiğini öğrenmiş bulunuyoruz) 21 asrın ilk çeyreğinde hiçbir acil deneyimi olmayan Göz, Kbb, Cildiye ve diğer uzmanlık dalları nöbet tutmaya zorlanmaktadır. Sayın Genel Sekreterin bu sorunu çözeceğine dair sözleriyle hekimler ikna edilerek İlçe Acillerine gönderilmiş hekimler akıl almaz sorunlarla baş başa kalmış ancak çözüm için hiçbir adım atılmamıştır” şeklinde konuştu.
 
Hasanefendi`den siyasilere uyarı
Çanakkale Tabip Odası Başkan Dr. Naci Hasanefendi, yerel seçimler öncesi siyasileri de uyardı. Hasanefendi; “Bu günlerde Çanakkale ilçelerinde secim çalışmalarını sürdürmekte olan İktidar ve Muhalefet mensubu tüm siyasilerimiz uyarmayı görev kabul ediyoruz. Herhangi bir sistemlerinin rahatsızlanması karşısında İlçe Acil servislerinde daima Göz, Kbb, Cildiye ve diğer alakasız branşları görünce paniğe kapılmasınlar. Hindistan da uçakla hasta getiren sistem ne hikmetse Yenice’nin Lapseki’nin acil servis sorununu çözememektedir. Sıkıntılarımız bu konuşmalara sığmaz. Sağlıkta dönüşüm programı tüm sağlık sosyal hizmet emekçileri için çileye dönüşmüş ve bizlere dayanılmaz çalışma koşulları dayatmış bulunmaktadır. Hastalarımıza yeterli zaman ayıramamanın ve kaliteli hizmet verememenin derin üzüntüsü içindeyiz. Bu hafta hastalarımıza en az 15 dakika muayene süresi ayıracağız, 14 Mart günü ise tüm gün sorunlarımızı konuşabilmek ve halkımızla paylaşabilmek için acil hastalar dışında hizmet veremeyeceğiz” dedi.
 
“Tıp Haftası`nı kutluyorum”
Hasanefendi sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bizler, iş ve işyeri güvencemiz için, angarya çalışmaya karşı güvence istihdamla personel eksikliğinin giderilmesi için, performans yerine emekliliğe yansıyan temel ücret için, kadrolu ve güvence çalışma için, şiddete karşı, ücretlerimizin vergi dilimlerinden etkilenmemesi için, ücretsiz sağlık ve sosyal hizmet için mücadele ettik. Performans baskısına karşı, sağlığa ulaşmak için ödenen katkı paylarına karşı, nitelikli sağlık hizmeti için, kaliteli sağlık hizmeti sunumu için, öğrettim üyelerinin özele pazarlanmasına, ruhsatsız sağlık hizmeti sunma adı altında bir suç tanımlayarak sağlık hizmetini para ve hapis cezası ile yasaklamaktan sülük, kupa dışı gibi bilim dışı alternatif hizmetlerin ruhsatlandırılmasına, Aile Sağlığı Merkezlerinde görevli sağlık emekçilerine acil servislerde nöbet tutma zorunluluğundan tüm sağlık emekçilerine ikamet sınırlaması getirmeye karşı mücadele yürüttük yürütüyoruz. Bu mücadelenin tüm sağlık çalışanlarının ortak mücadelesi ile başarıya ulaşacağına olan inanıcımı bir kere daha paylaşıyorum. Hepinizin 14 Mart Tıp Haftası`nı kutluyorum.”
Paylaş