Hayvanseverler sokağa çıkıyor

Çanakkale`de hayvanseverler, sokak hayvanlarının öldürülmesi nedeniyle sokağa çıkıp eylem yapacak.

746
Çanakkaleli hayvanseverler olarak 16. Şubat Pazar günü saat 15.00 da iskele meydanında sokak hayvanlarının öldürülmesini protesto edeceklerini belirten HaySev Derneği Çanakkale Temsilcisi Esen Öztürk; “Bundan birkaç gün önce, akıllara durgunluk veren bir görüntüyle sarsıldık. Vücudu paramparça bir can, çaresizce çırpınıyor, can çekişiyordu. Biz bu durumda bir hayvan karşımıza çıktığında onu yaşatmak için elimizden geleni yaparken, bir insan bu görüntüleri kaydetmişti. Daha da acısı, o canı o hale getiren bir insandı. Kişi, henüz yavruyken kendi kararıyla sahiplendiği bir kediyi, yatağına pislediği gerekçesiyle bıçak kullanarak ağır bir şekilde yaralamış, hayvanın saatlerce can çekişmesini izlemişti. Ve bu kişi kendi beyanına göre, hayvanın acısını, üzerine 20 kilogramlık dolu damacanası atarak sonlandırmıştı. Hayvan hakları savunucuları, yıllardır hayvanlara yönelik şiddetin suç kabul edilmesi, Türk Ceza Kanunu kapsamına girmesi için mücadele vermektedir. Zira mevcut kanunda hayvanlara yönelik şiddet kabahat kapsamındadır; yani yere çöp atmak ile bir hayvana işkence etmek, kapalı mekânda sigara içmek ile bir hayvana tecavüz etmek arasında, kanunlarımıza göre bir fark yoktur. Bu yüzden bir kediyi işkence ederek öldüren Can Aksoy 300 lira para cezası almış ve serbest bırakılmıştır. Kişi şu an sosyal medya hesabında şiddet söylemlerine devam etmekte ve aynı eylemi tekrarlayacağını belirtmektedir; bu da verilen cezaların caydırıcılıktan ne kadar uzak olduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu olay, sadece hayvan severlerin sorunu değildir. Bir canlının en temel hakkı yaşamaktır. Bir hayvanı sevseniz de sevmeseniz de, o hayvanın yaşama hakkına saygı göstermek ve korumak ahlaki bir yükümlülüktür. Fakat hayvanlara yönelik şiddetin bir boyutu daha vardır. O da, hayvanlara kötü davranan kişilerin insanlar için de bir tehdit olmasıdır. Yapılan birçok araştırmaya ve istatistiklere göre, seri katiller ve tecavüz suçluları dâhil birçok şiddet suçlusunun ilk kurbanları hayvanlar olmuştur. Tam da bu nedenle mesele sadece hayvan hakları savunucularını değil herkesi ilgilendiren bir meseledir. Henüz 20 yaşında, üniversite öğrencisi gencecik bir insanı, savunmasız bir canlıya böylesine bir işkence yapmaya iten ruhsal ve materyal sebepleri bilemiyoruz. Fakat bildiğimiz ve emin olduğumuz bir gerçek var: Ülkemizde maalesef sayısız hayvan şiddete ve istismara uğruyor. Ne yazık ki bu ülkede kafası ezilerek, bağırsakları deşilerek öldürülen kediler, döve döve ölüme terk edilen, tiner dökülüp yakılan köpekler, tecavüze uğrayan hayvanlar ve dile getirmenin insana korkunç bir acı verdiği korkunç olayların yaşandığı bir gerçeklik ortamında yaşıyoruz. İnsanlık onuruna asla yakışmayan ve hiçbir tanımlamaya sığmayacak bu olaylar karşısında ilgili kurumlar ve idare tarafından caydırıcı yaptırımlar maalesef uygulanmıyor. Çünkü ülkemizde hayvan hakları, haklar sıralamasında ne yazık ki “yok” ile “keşke hiç olmasa” arasında bir yere sıkışmış durumda. Hayvanların huzurla ve güvenle yaşayamadığı bir dünya, insanlar için asla güvenli bir yer değildir. Bundan daha da önemlisi, hayvanların huzurla ve güvenle yaşamadığı bir dünya, insanlık için bir utanç kaynağıdır” dedi.
Paylaş