"Halk açlık ve yoksulluğa terk edildi"

513
Tüketiciler, 1 Temmuz`a zam haberleri girmiş, İlk zam haberi EPDK`dan gelmişti. Elektrik fiyatlarında 1 Temmuz`dan itibaren geçerli olmak üzere tüm abone gruplarına yüzde 15 zam yapılırken, doğalgazda konut abone grubu tarifesine yüzde 12, sanayi abone grubu tarifesine yüzde 20 zam, öğrenci katkı paylarına ise yaklaşık yüzde 10 zam yapılmıştı. Yine geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanlığı`nca, `Kamuda Tasarruf Tedbirleri Genelgesi` yayımlanmıştı. Resmi Gazete`de yayımlanan genelgeye göre; kamu kurumlarının gelirlerinde yüzde 20 azaltmaya gidilmesi kararlaştırılmış ancak Cumhurbaşkanlığı`nın genelge kapsamı dışında tutulması tepkilere neden olmuştu. 

"TÜİK yıllık enflasyon yüzde 17,53"
Yaşanan gelişmelerin ardından önceki gün Haziran ayı enflasyon rakamları açıklandı. Buna göre TÜİK rakamlarına göre yıllık enflasyon yüzde 17,53, aylık enflasyon ise yüzde 1,94 oldu. Enflasyon (Tüketici Fiyat Endeksi-TÜFE) haziran ayında yıllık yüzde 17.53, aylık yüzde 1.94 arttı. TÜFE`de (2003=100) 2021 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 1.94, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 8.45, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 17.53 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 14.55 artış gerçekleşti.

"Memur ve emekliye 5.45 enflasyon farkı"
Açıklanan enflasyon rakamıyla birlikte milyonlarca memur, sözleşmeli personel ve emeklinin alacağı zam oranları da belli oldu. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, 5. Dönem Toplu Sözleşmesi`nde 3 milyon 200 bin memur ile 2 milyona yakın memur emeklisi için 2021 yılında 3+3 zam kararı vermişti. Memurlar ve memur emeklileri temmuz ayında maaşlarına yüzde 3`lük sözleşme zammına ek olarak yüzde 5.45 enflasyon farkı alacak.
 
"Zamlardan bıktık"
TÜKODER Şube Başkanı Ali Rıza Berkit, dernek genel merkezinin açıkladığı verileri paylaşarak açıklamada bulundu. Berkit genel merkez tarafından açıklanan verileri; "Temel ihtiyaçlarımızdan olan Elektriğe yapılan yüzde 15, doğalgaza yapılan yüzde 12 zam toplamda %27 zam yeter artık bıktık. Elektrik fiyatlarına son iki buçuk yıl içinde yüzde 70 zam gelmiştir. Elektriğin fiyatına gelen her zam aynı zamanda kayıp kaçak bedelinin de içinde olduğu dağıtım bedellerine ve vergilere de gelmektedir. Ödediğimiz elektrik faturalarının %49,70 i enerji bedelidir. %31`i kayıp kaçak bedelinin de içinde olduğu dağıtım bedeli %19,20 ise fon ve vergi toplamıdır. Görüldüğü üzere ödediğimiz faturaların yarıdan fazlası çeşitli bedeller adı altında şirket kasalarına gitmektedir. 4 kişilik bir aile için 230 KWH. Elektrik faturası olarak 1 Nisan 2017 Tarihinde 94,70 TL öderken, 01 Temmuz 2021 den itibaren 211,00 TL ödeyeceğiz. 4 yılda %123 zam gelmiştir. 01 Nisan 2021 tarihi itibariyle enerji dağıtım şirketlerinin aldığı enerji bedeline %17,5 indirim uygulanmış, ancak bu indirim nihai tüketiciye yansıtılmayarak, dağıtım şirketlerinin kar payını yükseltmiştir. İndirim geldiğinde tüketiciye yansıtılmamakta zam geldiğinde tüketiciye katmerli yansıtılmaktadır. Asgari ücrete yapılan zam oranı ise sadece elektriğe yapılan zammın bile altında kalmıştır. Tüketici yine yoksulluğa ve açlığa terk edilmektedir. Elektriğe yapılan zammın şokunu yaşarken, doğalgaz zammı sürprizi ile karşılaştık. Doğalgaza her ay %1 zam yapılır iken, 1 Temmuz itibariyle %12 zam yapılarak 2021 yılında toplam zam %19,21 olmuştur" şeklinde paylaştı. 
 
"Ülke nüfusunun yüzde 70`e yakını açlık ve yoksulluk sınırının altında"
Zamlara tepki gösteren Berkit; "Bilindiği üzere geçtiğimiz aylarda akaryakıta da zam gelmişti. Elektrik, akaryakıt ve doğalgaz zamları sonrasında, birçok ticari ve sınai işletme maliyetlerinin arttığı gerekçesi ile ürün ve hizmet fiyatlarını artıracaktır. Açıkçası bu zam oranları aldığımız tüm ürünlere yansıyacak olup ekmeğimiz daha da küçülecektir. Pandemi nedeniyle alım gücü düşen tüketici, hane geliri düşen aileler yoksulluğa ve açlığa terk edilmektedir. Ülkemiz nüfusunun yüzde 70`e yakını açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşam mücadelesi vermektedir. Emeklilerimizin aldığı maaş asgari ücretin altında kalmış, adeta ölüme terk edilmektedirler. Türkiye`nin de imzaladığı Evrensel haklarımızdan biri temel ihtiyaçların karşılanması hakkı; Barınma, ısınma, aydınlanma, yeterli gıda ile beslenme , içecek ve kullanacak su bulma, haberleşme ve ulaşım gibi en temel hakları kapsamaktadır. Tüketicinin bu hakları göz ardı edilerek, Anayasanın 172 maddesi uygulanmayarak, güçsüz olan tüketici kaderine terk edilerek, güçlü olan sermaye korunmaktadır. Elektrik dağıtımları özelleştirildikten sonra, kullandığımız elektrik fiyatları sürekli artmaktadır. Özelleştirmenin ve dönem dönem yaşanan krizlerin faturası her zaman olduğu gibi yine tüketiciye ödetilmektedir. Millet bitmiş, esnaf çökmüş, siftah yokmuş kimsenin umurunda değil. İntiharlar varmış, borçlar artmış, tencerede kaynayan taşmış kimsenin bu halkı ciddiyete aldığı yok. Dünyanın 20 büyük ekonomisinden biri olduğumuz söylenmekte, peki bu zamlar niye? Yoksulluk ve açlık altında yaşamını sürdürmeye çalışan vatandaşlarımızın sayıları sürekli artarken mi ekonomi büyüyor?" dedi. 
 
"83 Milyon tüketici adına sesleniyoruz"
TÜOKDER Genel Merkezinin taleplerini paylaşan Berkit; "83 Milyon tüketici adına sesleniyoruz; Zamlar derhal geri çekilsin. Temel gıda ve temel ihtiyaçlarda kdv Yüzde%1 e indirilsin. Halkın alım gücünü artıracak önlemler alınsın. Bir kerede tüketiciye yönelik ekonomik paket uygulansın. Tüketicinin yeterli beslenebilmesini ve temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek önlemler alınsın. Elektrik faturalarındaki Elektrik Kayıp kaçak bedelini kaldıracak yasal düzenleme yapılsın. Enerjiden yararlanmak çağdaş bir insan hakkıdır. Enerjinin tüm tüketicilere yeterli, kaliteli, düşük maliyetli olacak bir şekilde sunulması sağlansın. Tek asgari ücretle çalışan ve Emeklilere kısacası yoksul ve açlık sınırının altında yaşayan ailelere enerji, doğalgaz desteği kamu eliyle sağlansın. Tüketicinin temel ihtiyaçlarını karşılayan yatırımlar kamu tarafından yapılmalı ve var olan özelleştirilen işletmeler kamuya geri kazandırılsın. Pandemi ve çeşitli nedenlerden dolayı oluşan kriz koşulları sona erene kadar zor durumdaki tüm tüketicilerin elektrik, doğalgaz, su, internet, ve telefon gibi acil ihtiyaç olan hizmet bedelleri kamu tarafından ödensin. İnsanca yaşamak için, zamlara HAYIR demek için, doğanın talanına, kadına şiddete, HAYIR demek içip, örgütlenip sesimizi çıkarmanın zamanı geldi geçiyor. Bizler örgütlenip sesimizi çıkarmazsak ne zamlar duracak nede vergiler bitecek, ne şiddet sona erecek, nede özgürlüklerden söz edebileceğiz" dedi. 
 
"Tasarruf tedbirleri açıklanması inandırıcı değildir"
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu İl Başkanı Arda Gel`de yaptığı bir açıklama ile Cumhurbaşkanlığı`nın tasarruf genelgesinden muaf tutulmasına tepki gösterdi. Gel açıklamasında; "Kamu iş Cumhurbaşkanlığının, kamuda tasarruf tedbirleri genelgesi yayımlaması ülkedeki ekonomik krizi anlatmakta, çözüm olarak ise emekçilere ayrılan kaynaklarda kesinti yapılmasını öngörmektedir. Kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması için yayımlanan genelgeleri elbette destekliyoruz tabi getirilen tedbirler hakkaniyetli olursa. AKP politikalarının çürüme ve israfa neden olduğunu Cumhurbaşkanlığı genelgesi ortaya dökmüştür. Ülkede milyonlarca dolarlık yolsuzlukların, birden fazla maaşlı bürokratların bilindiği bir dönemde "tasarruf" tedbirleri açıklanması inandırıcı değildir. Yani genelgede personel giderlerinde tasarrufa gidilmesinden bahsedilmiş fakat birden fazla maaşlı bürokratlar kısmı teğet geçilmiştir. Genelgeye genel hatlarıyla bakıldığında kamuda gereksiz harcamaların önünü kesecek uygulamalar olduğu aşikar ancak "Kanal İstanbul Projesi" ve garantili ödemeler düşünüldüğünde maalesef samimi bir yaklaşım değildir. Cumhurbaşkanlığı kendi yayımladığı tasarruf genelgesine kendisi uymamakta Cumhurbaşkanlığını ve TBMM Başkanlığını muaf tutmaktadır. Bu durum AKP`nin ekonomi politikasının özetidir. Ya da onların deyişiyle "aynı gemideyiz" ama "itibardan tasarruf olmaz" o yüzden siz "porsiyonları küçültün"... Cumhurbaşkanı, ülkemizin temel sorununun işsizlik, istihdam, yoksulluk ve hayat pahalılığı olduğunu anlamalıdır. Tasarruftan bahsedildiği günün akşamında elektriğe ve doğalgaza zam yapmak emekçilerin buzdolabından, mutfağından, banka borçlarından haberlerinin olmadığını göstermektedir" dedi.
(Eren Aşnaz)
Paylaş