Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Ayvalık Tabiat Derneği, Çan Çevre Derneği, Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği ve 90 bireysel dernek, Cengiz Holding’in Halilağa Bakır Madeni’nin “ÇED Olumlu” kararı için 2’inci bilirkişi raporu yayınlandı. Yayınlanan rapora göre; “Projenin kamu yararı yoktur, çevresel zararının geri dönüşü mümkün değildir” denildi.
Cengiz Holding’e ait olan Truva Bakır A.Ş’nin faaliyetlerinden bahseden Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği; “Cengiz Holding’e ait olan Truva Bakır A.Ş’nin kamuoyu yaratmak için daha önce yörede köylülere erzak kuponu dağıttığı, yemek organizasyonları yaptığı, köy muhtarlarını yanına almak için çeşitli geziler düzenlediği, kamunun yapması gereken altyapı işlerini yaptığı bilinmektedir. Şirket bu tür faaliyetleri ile bölgenin idam fermanı olan Halilağa Bakır Madeni Projesi için tepkileri sönümlendirmeyi, taraftar oluşturmayı amaçlamaktadır. Bayramiç Ziraat Odası’na yapılan drone bağışı da bu faaliyetlerden birisidir” ifadelerine yer verdi.
Asıl kamu yararının tarımı yaşatmak olduğunu dile getiren Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği; “Maden projesi için açılacak 200 metre derinliğindeki devasa çukur, maden 20 yıl sonra kapansa bile asit gölü olarak varlığını devam ettirecek. Ağır metallerle dolu zehir, su kaynaklarına ve toprağa karışacaktır. Bayramiç ve Çan ilçeleri ve köyleri geçimini, marka olmuş ürünleriyle, tarım ve hayvancılıkla sağlıyor. Cengiz Holding’in rantı uğruna, geçim kaynaklarının, yaşam alanlarının, köylerin yok edilmesini kabul edilemez. Eğer bu proje gerçekleşirse Ezine peynirini, Bayramiç beyazını, Çanakkale domatesini, Bayramiç elmasını unutmak gerekecek” sözlerine yer verdi.
Yapılan açıklamada, iklim kriziyle en büyük mücadelenin ormanlarla sağlanacağını dile getirilirken “İklim krizini, yazın kuraklık ve kışın aşırı yağışlar ve fırtınalarla giderek daha sert bir şekilde yaşıyoruz. İklim kriziyle mücadelede en büyük savunmamız orman varlığımızdır. 1 milyona yakın ağacın katledilmek istendiği proje alanı Kazdağları ekosisteminin bir parçasıdır. Kazdağları, 72’si endemik, 1400’ün üzerinde bitki türünün ve sayısız hayvanın yuvasıdır. Avrupa ve Asya kıtaları için bu inanılmaz büyük bir biyoçeşitliliktir. Ancak ne yazık ki gözümüz gibi korumamız gereken ve kaybedersek asla geri gelmeyecek bu zenginlik, maden şirketlerini karı için kurban ediliyor” denildi.
Mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini bir kez daha dile getiren Kazdağları Platformu “Bu kararı verenler kendi çocuklarının bile geleceğini düşünmüyor. Kazdağları halkı olarak onların da çocukları için Kazdağları’nı koruma mücadelesinden vaz geçmiyor. Çevre örgütleri ve yöre halkı ‘Kanadalı altın madeni şirketini 425 gün direnişle nasıl kovduysak, Cengiz Holding’i de Kazdağları’na sokmayacağız’ diyorlar. Kazdağları Ekoloji Platformu bünyesinde yer alan tüm bileşenlerimiz, Çanakkale merkezli sendika, oda, dernek ve siyasi parti temsilcileri ile Kazdağları yöresinde böyle bir katliama izin vermeyeceğimizi hep birlikte bugün buradan bir kez daha haykırıyoruz” dedi.
(ESRA GÜLLER)