Hacımusalar, eğitim öğretim yarıyılını değerlendirdi

452
Eğitim-Sen Başkanı Yasin Hacımusalar, 2022-2023 eğitim-öğretim yılının ilk döneminin sona ermesi nedeniyle basın açıklamasında bulundu. Ülke genelinde yaklaşık 17,5 milyon öğrenci bulunduğuna dikkat çeken Hacımusalar, özel okullarda okuyan öğrenci sayısının yüzde 8 ile 1 milyon 578 bin olduğunu ve açık öğretimde okuyan 1 milyon 738 bin 198 öğrenci bulunduğunu ifade etti. Türkiye çapında devlet ve özel okullarda toplam 1 milyon 139 bin 673 öğretmenin görev yaptığını aktaran Hacımusalar, "Çanakkale ilimizde ise 5 bin 973 kadrolu öğretmen, 50 sözleşmeli öğretmen, bin 235 özel okul öğretmeni olmak üzere toplam 7 bin 258 öğretmenimiz 379 okulda 82,356 öğrenci ile tatile başlayacaktır. Gün geçtikçe de öğrenciler yüz yüze eğitimden uzaklaşmaktadır. Açık Öğretimde lisesinde sadece merkezde 5 bin 200 öğrenci bulunmaktadır" sözlerine yer verdi.
 
"Çocuklara ve çocuk haklarına yönelik tehditler sürdü"
Başkan Hacımusalar eğitimde yaşanan sorunların arttığını dile getirerek, "Türkiye`de eğitim sistemi uzun süredir ciddi sorunlarla karşı karşıya bırakılırken, eğitimin temel sorunlarına yönelik çözümsüzlük politikaları 2022-2023 eğitim öğretim yılının ilk yarısında artarak sürdürülmüştür. Çocuklara ve çocuk haklarına yönelik tehditler sürmüştür. Türkiye`de eğitim sisteminin müfredat, ders kitapları ve uygulama alanları itibarıyla çocukların, etnik köken, dil, din ve inanç ayrımcılığı ile karşı karşıya olduğu bilinmektedir. Özellikle farklı kimlik ve inanç kökenine sahip çocuklara yönelik ayrımcı uygulamaların artmış olması düşündürücüdür. MEB`in resmi verilerine göre 2022 yılında eğitim çağında bulunan 1 milyon 124 bin Suriyeli çocuğun ancak yüzde 65`i, yani 730 bini okula giderken, yüzde 35`i eğitim hakkından yararlanamamıştır" ifadelerine yer verdi.
 
Öğrencilerin beslenme sorununa dikkat çeken Başkan Hacımusalar, "Öğrencilerin beslenme sorunu büyümüştür. Derinleşen ekonomik krizle çok sayıda öğrenci okula kahvaltı yapmadan gitmekte, yine birçok öğrencinin okulda yemek yemeden günü tamamladığı ve eve döndüğü görülmektedir. Eğitimi dinselleştirme politikaları yoğunlaşmıştır. Eğitim sistemi en temel bilimsel ilkelerden ve laik eğitim anlayışından hızla uzaklaşırken, okullarda dinselleşme hızla artarak kaygı verici boyuta ulaşmıştır. Çeşitli dini vakıf ve derneklerle ortak yürüttüğü projeler ve imzalanan `iş birliği` protokolleri, okulları çeşitli cemaat, tarikat ve dini grupların etkinlik ve faaliyet alanı haline getirmiştir" dedi.
 
 "Özel öğretime destek arttı, kamusal eğitim politikaları terk edildi"
Hacımusalar, kamu ve özel eğitim kurumları arasındaki farka dikkat çekerek, "Kamusal eğitim adım adım zayıflatılmış, kamu kaynakları özel okullara aktararak özel öğretimin büyük ölçüde devlet desteği ile güçlendirilmesi politikası izlenmiştir. Öğretmenlik meslek kanunu yeni eşitsizlikler yaratmıştır. Türkiye`deki bütün eğitim kurumlarında 15 Ocak 2023 itibariyle "eşit işe eşit ücret" uygulaması bizzat siyasi iktidar ve MEB eliyle kaldırılmıştır. Normal bir öğretmen 12 bin 500 TL alırken "başöğretmen" 19 bin TL maaş almaktadır. Bu kadar yüksek maaş farklılığının olduğu bir eğitim sisteminde eşitlikten, adaletten ve nitelikli eğitimden bahsetmek mümkün değildir" sözlerine yer verdi.
 
"Eğitim harcamaları velinin sırtında"
Öğrencilerin eğitim harcamalarının veliler tarafından karşılanamadığını belirten Hacımusalar, "Eğitim harcamalarının yükü yine velilerin sırtına yıkılmıştır. Eğitim sistemi, her geçen yıl daha fazla paralı hale getirilirken milyonlarca öğrenci velisi çocuklarını okutabilmek için bütçelerine göre çok yüksek rakamlarla harcama yapmak zorunda bırakılmaktadır" dedi.
 
"Ülke tarihinde en yoğun siyasal kadrolaşma geçtiğimiz 20 yıl içinde yaşandı"
"Eğitimde güvencesiz istihdam ve atamalarda mülakat ısrarına son verilmelidir" sözlerinin altını çizen Hacımusalar, "Siyasi iktidar, yıllardır kamu istihdamında liyakat yerine, siyasal-ideolojik yakınlık, sadakat ve yandaşlık ilişkilerine göre istihdam uygulamalarını benimsemiş, ülke tarihinde en yoğun siyasal kadrolaşma geçtiğimiz 20 yıl içinde yaşanmıştır. İlk uygulandığı andan itibaren tartışılan ve çok sayıda mağduriyet yaşanmasına neden olan mülakat sınavı ile sözleşmeli öğretmen alımında yaşanan haksızlıklar ve adaletsizlikler artarak sürmektedir. Geçtiğimiz Kasım ayında 15 bin sözleşmeli öğretmen alımında yapılan sözlü mülakat sonuçları açıklandığında yazılı sınavdan yüksek puan almasına rağmen çok sayıda öğretmenin düşük sözlü sınav puanı verilerek elendiği görülmüştür" diye belirtti.
 
"Sorunlar derin"
Hacımusalar son olarak şu sözlere yer verdi, "Eğitim sisteminde yaşanan sorunların ülkedeki ekonomik, toplumsal ve siyasal alanda yaşanan gelişmelerden ayrı ve bağımsız olmadığı açıktır. Eğitim Sen, her geçen gün daha fazla piyasa ilişkileri içine çekilen, okul öncesinden üniversiteye kadar bilimin ve laikliğin değil, milliyetçiliğin, ayrımcılığın ve inanç sömürüsünün referans alındığı bir eğitim sisteminde kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitim hakkı için mücadelesini kesintisiz sürdürmeye kararlıdır. Bu kadar yaşanan derin sorunlara rağmen biz Eğitim Sen olarak öğretmenlerimizin, öğrencilerimizin, aileleri ile birlikte dinlenerek, mutlu bir şekilde tatillerini geçirmesini diliyoruz."
(Damla Yeltekin)
Paylaş