Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Şube Başkanı Yasin Hacımusalar, güncel konulara ve “zorunlu bağış” iddialarına değindi. Hacımusalar, “Salgının yaşamımız üzerindeki olumsuz etkileri artarak devam etmektedir. Bu zor dönemden çıkış içinde toplumsal dayanışma ve birlikte mücadeleye olan ihtiyaç ta artmaktadır. Ancak, siyasi iktidarın kararlarının ve uygulamalarının dönemin hassasiyetlerine uygun olmadığının altının çizilmesi gerekmektedir. Ana muhalefet partili başkanlar tarafından yönetilen büyükşehir belediyelerinin başlattığı yardım kampanyaları engellenmeye çalışılmakta; siyasi iktidar tarafından yürütülen kampanyaya ise çalışanlar çeşitli mekanizmalarla katılmaya zorlanmaktadır. Temel ve acil taleplerini ifade etmeye çalışan sağlık çalışanları gözaltına alınırken, görevleri ve sorumlulukları gereği kamuoyunu bilgilendiren TTB yöneticileri hakkında soruşturmalar açılmaktadır. TBMM’ye getirilen “İnfaz Yasası” yeni eşitsizlikler ve sorunlar yaratma potansiyeline sahiptir. Düşünce ve siyasi görüşünden dolayı cezaevinde bulunanların kapsam içerisinde olmadığı bir infaz kanunu iyileştirmesinden olumlu sonuç almak mümkün değildir. Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu, siyasi iktidarı acilen bu uygulamalardan vazgeçemeye ve toplumun taleplerini dikkate almaya çağırmaktadır. Eşitsizlikleri meşru ve normal görmeyeceğiz.Yoksulluktan dolayı kayıt dondurma olmamalı, YÖK üzerine düşeni yapmalı. YÖK Eğitim-Öğretim Dairesi Başkanlığı tarafından 31 Mart 2020 tarihinde üniversitelere gönderilen acil bir yazı ile alınan kimi kararlar iletildi. Bu kararlardan birincisi, bulunduğu yerde internet bağlantısı veya bilgisayar temininde yaşanan sorunlardan dolayı uzaktan eğitim almakta güçlük çeken öğrencilere kayıt dondurma hakkının verilmesi ile ilgiliydi. Önlisans, lisans ve lisansüstü öğrencilere tanınan bu haktan dolayı kayıt dondurulan sürenin azami süreden sayılmayacağı da söz konusu yazıda ifade edilmekte. Alınan kararı anlaşılabilir ve kabul edilebilir mümkün değildir. Sosyal devletin görevi eşit olmayanı, ihtiyacı olanı desteklemek ve mağduriyet yaşanmasını engellemektir. Öğrencilerin mezun olacağı süreyi etkileyecek, eğitim yaşantısını belirleyecek bir kararın bu şekilde alınmasını doğru bulmuyoruz. Ekonomik olanakları olmayana “seneye gel” demek yerine bu öğrencilere uygun koşulların ve olanakların sağlanması gerekmektedir. Tek bir öğrencinin dahi yokluktan kaynaklı kayıt dondurmasının açıklanabilir bir tarafı yoktur. MYK’mız YÖK’ü bu konuda sorumluluk almaya ve sorunun çözümü için acilen üniversitelerle bir araya gelmeye çağırmaktadır. Eğitim emekçilerinin haklarını kullanmasını engellemeyin. Ücretsiz izin, çalışanlara yasalarla verilmiş bir haktır. MEB çalışanlarının bu hakkı hangi koşullarda, nasıl kullanacakları ilgili mevzuatla belirlenmiştir. Çalışanların ücretsiz izinden görevlerine dönmek istediklerinde yapmaları gereken de yine MEB mevzuatında açık olarak düzenlenmiştir. Okulların kapalı olduğu dönemde ücretsiz izinden göreve dönmek isteyenlerin başvurusu, MEB işleyişinde olmayan “kötü niyet” ölçüsüne göre değerlendirilmekte ve çoğunluğu reddedilmektedir. Kimi internet sitelerinde de ücretsiz izinden dönmek isteyen öğretmenlerin maddi çıkar sağlamak amacıyla göreve dönmek istediğine dair yayınların yapılmasını anlamamız ve kabul etmemiz mümkün değildir. MYK’mız MEB’i yürürlükte olan mevzuatı uygulamaya çağırmaktadır. Ayrıca, öğretmenleri hedef haline getiren internet sitelerinin bu türden yayınlara son vermesi gerektiği düşüncemizi de kamuoyu ile paylaşırız. Bağış gönüllü olur, kimseyi bağış yapmaya zorlamayın. Siyasi iktidar tarafından başlatılan yardım kampanyasına öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının katılmaya zorlanmaması konusundaki görüşümüzü daha önce ifade etmiştik. Ancak, iki gündür genel merkezimize öğretmenlerin bağış yapmaya zorlandığına dair yeni bilgiler ulaşmaktadır. Yardım kampanyasına katılımın gönüllülük temelinde olması gerektiği, hiç kimsenin bağış yapmaya zorlanamayacağı veya bu konuda üzerinde baskı oluşturulamayacağı tartışılmaz bir durumdur. Her kademedeki eğitim yöneticilerinin yardım kampanyasına katılım konusunda zorlama yapmaması gerektiğini bir kez daha ifade etmek isteriz. Eğitim Sen Yürütme Kurulu, konunun takipçisi olacağını kamuoyu ile paylaşır” dedi.