Çan`da yerel gazetecilik yapan Muhammed Yavaş, Ülkü Ocakları tarafından asılan bir pankartı eleştirdiği için Ülkü Ocağı Başkanı Hasan Dinç tarafından dövüldü. Çanakkale Ülkü Ocağı`na "Dikkat! Attığın oy Mehmetçiğe kurşun olmasın/Bazıları iki yüzlüdür" yazılı, Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile HDP önceki dönem Eş Başkanı Selahattin Demirtaş`ın ve İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan`ın yüzlerinin birleştirildiği bir pankart asıldı.
Sosyal medya üzerinden tartıştılar
Pankart ile ilgili olarak "Ülkü Ocaklarından tepki çeken pankart" başlıklı haber yapan Çandan Haber Gazetesi sahibi Muhammed Yavaş`a, önce sosyal medya üzerinden Çan Ülkü Ocağı Başkanı Hasan Dinç tarafından haber karşılığı para alıp almadığı soruldu. Çan Ülkü Ocağı Başkanı Dinç, "Ne kadar tarafsız ve özgür bir basın kuruluşu olduğunuzu yorumlarınızdan anlıyorum. Merak ettiğim bir husus daha var, bu haber için kaç para aldınız?" dedi. Daha önce Ülkü Ocağı`nın da haberini yaptığını ancak para almadığını, para karşılığında haber yapmanın gazetecilik anlayışlarında bulunmadığını ifade eden Yavaş, yine sosyal medya üzerinden cevap verdi.
"Çay içmeye çağırıp dövdü"
Konuyla ilgili olarak görüşlerini aldığımız Gazeteci Muhammed Yavaş, Çan`ın küçük bir ilçe olduğunu, herkesin birbirini tanıdığını ifade ederek, Ülkü Ocağı Başkanı Hasan Dinç`in kendisinin arkadaşı olduğunu ifade etti. Dinç`in sosyal medya tartışmalarının ardından kendisini aradığını, Çan`daki bir kafeye çağırarak, "Çay içeceğiz kardeşim" dediğini söyledi. Yavaş, "Daha önceden arkadaşlığımız olduğu için gittim. Elimi sıktı, bir anda `Devlet Bey`e nasıl yazarsın?` deyip saldırmaya başladı. Ben kendisine hiçbir şekilde karşılık vermedim ve yere kapandım. Kendisi ben yerdeyken vurmaya devam etti" dedi.
"Sinan Ateş gibi beni de mi öldüreceksiniz?"
Dinç`in kendisine vurduğu sırada, "Sinan Ateş`i öldürdüğünüz gibi beni de mi öldüreceksiniz?" dediğini ifade eden Yavaş, Dinç`in kendisine "öldüreceğiz" dediğini söyledi. Yavaş, "Uğradığım saldırıya herkes şahittir. Şikayetçi oldum, ifademi ayrıntıları ile Cumhuriyet Savcılığına vereceğim. Ben haber yaptığım için saldırıya uğradım ve dövüldüm. Burası bir ilçe. Herkes birbirini tanır, bilir. İşimi yapmaya, gazetecilik yapmaya devam edeceğim" dedi. Saldırının ardından darp raporu alan Yavaş, daha sonra Çan İlçe Emniyet Müdürlüğü`nde şikayetçi oldu. Öte yandan geçtiğimiz yıl da MHP Çan İlçe Başkanı Halil Turhan, gazeteci Muhammed Yavaş`ı arayarak tehdit etmiş, "Nefes alamayacaksın" demişti.
DEVA Partisi`nden kınama
DEVA Partisi Çanakkale İl Başkanı Av. Hayriye Nur Yılmaz Güngören, saldırı sonrası yaptığı açıklamasında, "Çandan Haber Gazetesi`nin muhabiri ve imtiyaz sahibi Muhammed Yavaş`a Çan Ülkü Ocakları Başkanı tarafından gerçekleştirilen saldırıyı kınıyorum. Muhammed`i uzun yıllardan beri tanıyan biri olarak, ilkeli ve tarafsız gazeteciliğinin en büyük şahitlerinden biriyim. İktidarın ve küçük ortağının bu cesareti, korkusunun ve çaresizliğinin bir sonucudur. Basın özgür değilse, kimse özgür değildir. Milletimiz artık bu tür kavgacı ve `ben yaptım oldu` tutum ve davranışlardan bıkmıştır. Onlara en iyi cevabı sandıkta verecektir. Muhammed kardeşimin işletilecek yasal süreçte sonuna kadar yanında olacağım" dedi.
Saldırıya TİP`ten tepki Türkiye İşçi Partisi Çanakkale İl Başkanlığı`ndan yapılan açıklamada ise, "Bir basın emekçisinin, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü`nün henüz bir haftası dolmamışken, yaptığı tarafsızca bir haber sebebiyle darp edilmesini kınıyoruz. Çan`dan Haber Portalı`nın emekçisi Muhammed Yavaş`ın 10 Mayıs 2023 Çarşamba Günü, Cumhur İttifakı yanlıları tarafından darp edilmesi, değişimi elzem olan bu zihniyetin kötücül yanını bize tekrar göstermiş oldu. İçinde bulunduğumuz seçim sürecini gerilim ve kaos ortamına çevirmek isteyenler, Erzurum`da Ekrem İmamoğlu`na, İzmir`de tip seçim standlarına, Çanakkale`de Yeşil ve Sol Parti çalışanlarına ve 10 Mayıs 2023 Çarşamba günü hiçbir siyasi parti üyesi olmayan, özgürce haber yapmaya çalışan, Muhammed Yavaş`a saldırmışlardır. Saldırı sonucunda gerekli darp raporları alınmış olup, olay hukuka intikal etmiştir. Davanın takipçisi olacağımızı ve seçim sürecini sabote etmeye çalışanlara asla izin vermeyeceğimizi belirtmek isteriz. Barışın ve huzurun var olduğu bir ülke için çalışmaya devam edeceğiz. Özgür basın susturulamaz" dendi.
(Seçkin Sağlam)