Öylesine mantıksız, öylesine ilgisiz gerekçeler oluşturuldu ki, böylece rantın savunulmasının hafifliğini bir kez daha yaşadık.
Son olarak da AKP sürecin başından beri plan değişikliğinin onaylanmasına hizmet eden tavrını gizlemek adına yeni bir polemiği gündeme taşıdı.
İlk oylamada çekimser kalarak ,bu ayki oylamaya da katılmayarak projenin gizli destekçisi olan AKP grubu şimdi bu durumu gizlemek için Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ı meclise müdahale etmekle suçlayarak yeni bir alan açıp,işin içinden sıyrılmak istiyor.
AKP’nin şimdiye kadar almış olduğu tutum her yönü ile rantın desteklenmesinden yana olmuştur
Ne yaparsa yapsın; bu tavrını gizleyemez üstünü örtemez.
Hele önümüzdeki günlerde bu konuya ilişkin yaşanabilecek gelişmeler, AKP’nin tavrını hiçbir manevranın arkasına sığınamayacak şekilde ortaya çıkaracaktır.
AKP ‘nin gündem değiştirme çabaları konusundaki argümanları da inandırıcılıktan uzaktır.
AKP grup başkan vekili oy kullanmama talimatını açık ve net şekilde televizyonlar önünde belirtmişken, yapılan açıklamada Başkan Gökhan ‘AKP grubunun oy kullanmasını engellemekle’ suçlanmaktadır.
AKP oylamadaki tavrına ilişkin herhangi bir değerlendirme yapmazken, Başkan Gökhan’a dönük gündeme getirdiği iddialarla kendi tavrını örtbas etmek adına yapmış olduğu açıklamaya ilişkin esasında söylenecek fazla bir şey yok.
Her şey kent halkının gözü önünde gerçekleşti, toplantı kayıtları alınır incelenir, neyin ne olduğu ortaya çıkar.
Polemiğe hiç gerek yok
Biz sorunun esasına ilişkin gerçeklerle ilgilenmek durumundayız.
Gazetelerden takip ettiğim kadarı ile meclis günü belediye önünde protestoda bulunan vatandaşları tebrik edip, mecliste oylamaya katılmayan MHP’li üyenin tavrı da gerçekten çok ilginç.
İster istemez samimiyet bunun neresinde diye soruyor insan!
Hele hele, protestocuların taşıdığı “Belediye meclisi üyelerine utanmalısınız “dövizi önünde sırıtarak poz veren meclis üyesini gazete fotoğraflarında görünce insanın aklı almıyor.
Demokrasi maskeli diktatörler
Paralı gazete ilanlarıyla kendilerini savunmaya çalışanları şimdilik bir tarafa koyarak, çıkarlar gündeme geldiğinde önce gazeteleri hatırlayan zavallı bakış açısına sahip olanları da geçtikten sonra, gerçeklerden yana, emek demokrasi barış çevre gibi değerler konusunda ilkeli tavrını sürdüren gazetelere karşı bazı girişimler içersinde bulunanlara birtakım gerçekleri hatırlatmak gerekecek.
Olayları kişiselleştirerek alacağınız her türlü tutum sonuçta önce sizi itibarsızlaştırır ve gerçekçi olma konusundaki imajınıza ciddi ölçüde zarar verir.
Gazetecilik önce sorgulamak demektir, haber sorgulama üzerinden kurgulanır.
Bundan rahatsızlık duymak; peşinen ‘benim yamuklarım var’ demek anlamına gelir.
Hele hele kişisel bazı nedenlerden hareket ederek gazetelere tavır almak konusunda girişimler içersinde bulunanlar bunun bedelini misliyle öderler.
Demokrasi kültürü eleştiri ve özeleştiri üzerinde gelişir.
Bunun gereğini yerine getirmeyenlerin suratlarındaki demokrasi maskesi gün gelir düşer ve gerçek kimliği olan diktatör yüzü ortaya çıkıverir.
Artık bazı şeyler için çok geç kalınmıştır…
