Gökhan gönlünce konuştu

 

 

2002 yılında devraldığı Çanakkale Belediye Başkanlığı görevini, 2004 ve 2009 seçimlerinde de kent halkının oyları ile yürüten Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, 30 Mart seçimlerinde 12 yıllık çalışmalarının meyvesini topladı. Yüzde 54`lük oy oranı ile CHP`nin en yüksek oy ile kazanan başkanı olan Gökhan, Çanakkale`de de en önemli iki rakibine büyük bir fark atarak tekrar göreve geldi. “Büyük bir oy oranı ile kazanacağımı biliyordum” diyen Başkan Gökhan, “Ancak 13 bin oy farkını beklemiyordum. Benim tahminim 10 bin idi” şeklinde konuştu. En önemli projelerini de gazetemiz aracılığı ile paylaşan Gökhan, Çanakkale Belediyesi`nin yeni belediye binasına büyük önem verdiğini ancak bir o kadar önemli olarak gördüğü Yeni Kordon`un Kepez ile bağlanması projesini de Çanakkaleliler ila paylaştı. Başkan Gökhan, Cumhuriyet Meydanı düzenlemesinin de kent için önemli olduğunu söyledi.

 

 

Güncel gelişmeleri de değerlendirdi

Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı, Hamidiye Tabyaları ve TSO anketine ilişkin görüşlerini de sorularımız üzerine Çanakkale halkı ile paylaştı. TSO`nun yaptığı ve anket hatası veya hilesi olarak nitelendirilen bir soru üzerine çıkan cevap ile ilgili olarak “Hile hurda var mı bilmiyorum, çarşı esnafına ne soruldu, onlar ne dedi, bunları bilemem ama benim için çok da inandırıcı değil. Çünkü üç ayda ne değişti ki? Yani olumsuz anlamda birşey değişmedi, insanlar bu derece fikir değiştireceği bir durum olmadı” dedi. “Hamidiye Tabyaları`nın hiçbir sürecinden haberim yok” diyen Başkan Gökhan, “Nasıl olacağına dair sayın valinin de bilgisi olduğundan şüphem var. Yani birileri bir yerde birşeyleri kotarıyorlar, sonra da gelip yapıyorlar. Göreceğiz yani ne diyeyim, o arkadaşların da böyle bir anlayışları var. yapsınlar bakalım göreceğiz” ifadelerini kullandı. Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı konusunda ise, “Orada yıllarca ekmek yiyen insanlar var, alan kılavuzları var, bunların durumu ne olacak, nasıl görev yapacaklar? Tahmin ediyorum bunlar süreç içinde yoluna girecektir” şeklinde konuştu.

 

 

Gazetemizin “CHP`nin her konudaki sessizliği hem parti tabanından hem de kent kamuoyundan tepki alıyor. `CHP uzayda mı yaşıyor?` deniyor. Siz de 30 Mart seçimlerinin ardından kent halkının büyük bir güven oyu ile göreve geldiniz. Dolayısıyla CHP`nin içinde bulunduğu durum noktasında kent halkının sizden ciddi anlamda beklentileri var. siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?” sorusu üzerine “Allahtan AKP`de böyle. O da sessiz. Maalesef iç kavgalarla uğraşmaktan biz dışarda siyaset yapmayı unuttuk. İşimiz gücümüz birbirimizle didişmek” dedi. CHP İl örgütü ile ilgili olarak ise “Eylem ve işlem yapamaz hale geldi” diyen Gökhan, “Çünkü kadroları yok. Çanakkale merkezdeki kadrolar üzerinde otorite kurulamıyor ve çalıştırılamıyor. İlçelerde ha keza. Bir özeleştiri yapılmalı. Bayramiç`i kaybettik, Ezine`yi kaybettik, Eceabat`ı alamadık, Çan`da üçüncü parti olduk. Bunlar sorgulanmadı bile” şeklinde konuştu. Komisyon belirleme oylaması sırasında AKP`li meclis üyelerinin de desteği ile Belediye Encümeni`ne seçilen CHP`li Muzaffer Özgen konusu ile ilgili de görüşlerini paylaşan Gökhan, “Biliyorsunuz bir meclis üyemiz aday oldu, gitti AKP`nin oyları ile seçildi, il başkanı hiç oralı bile olmadı. Adalet duygusu, eşitlik duygusu gitti” yorumunu yaptı.

 

 

Ülgür Gökhan: Hem mutluyum hem gururluyum. Çünkü Çanakkale halkının yarısından fazlasının oyunu alabilmiş olmayı önemsiyorum. Tabi bu yılların birikimi ve çalışmaların sonucuyla elde edilmiş bir başarıdır. Dolayısıyla “bunu bekliyor muydunuz?” derseniz, evet bekliyordum, ama bu kadarını beklemiyordum. Ben AKP`ye 10 bin oy fark bekliyordum, 13 bin oy oldu. Bu da sevindirici bir durum. Zaten o atmosfer vardı ve farklı kazanacağım belliydi. Ama bu derece olması ayrıca hem gurur verici hem de sevindirici.

 

 

Ülgür Gökhan: Üç tane ana projemiz var. bunları bitirmeye çalışacağım. Tabi bunlar bütçe ve mevzuat meseleleri ile de ilgili bir durum. Üç ana projemden birincisi yeni Belediye binamız. Çevreci, yeşil belediye binamızı yapacağız. Türkiye`de daha önce yapılmış olsa da en gelişmişi olması itibariyle ilk yeşil binalardan biri diyebiliriz. Onu yapmaya çalışacağız, biliyorsunuz orada bir de konferans salonumuz da olacak. İkincisi, hatta belki belediye binamızdan da önemlisi Kepez`e kadar sahilin 30 metre doldurulması suretiyle orada yeni bir kordon projemiz var. Yeni Kordon ile birleştirilmesi noktasında da o da önemsediğim bir projemiz. Nitekim, o alanlar yavaş yavaş gelişmeye başladı. Üç yeni alışveriş merkezi yapılıyor, Vali Konağı var, bir tane 5 yıldızlı otel yapılıyor, yurtların olduğu alanı turizm alanı yaptık, orada yine bir 5 yıldızlı otel olabilme imkanı çok yüksek, belediyenin hibe olarak aldığı eski tekel alanı var, orada da proje çalışması yapıyoruz. Dolayısıyla bu alan gittikçe gelişen bir yer. Bir de Cumhuriyet Meydanı`nı oradaki iş merkezi ile birlikte güzelleştirme adına çalışma yapacağız. Otopark sıkıntısını da hem belediyenin altında hem de cumhuriyet meydanı gibi projelerle çözmeye çalışacağız. Bunların dışında tabiî ki ekstra projeler de zaman içinde çıkıyor. Yoğun bir görev süremiz olacağını biliyoruz. Kültürel etkinlikler devam edecek, sosyal işler tabiki çok önemli, engelliler, yaşlılar, çocuklar, gençler ve kadınlar noktasında da projelerimiz, çalışmalarımız olacak. Gençlik demişken gençlik noktasında bizim Üniversite ile ilişkilerimizi düzenleyen bir birim kuracağız. Bağımsız bir birim olacak ve hem oradaki bilim insanları ile hem de üniversite gençliği ile diyalog kuracak bir birim oluşturacağız.

 

 

Ülgür Gökhan: Şimdi orasıyla ilgili “Ne yapmalı?” sorusu üzerinden toplantılar yaparak, fikirde ortaklaşmaya çalışıyoruz. Herkes akıl verecek. Ne yapalım ve ne yapmayalım üzerinden tartışarak güzel bir fikir ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Biçim alacağımız bir kararın ötesinde, tüm kesimlerin ortak kararı ile o alanın değerlendirilmesini sağlayacağız. Zaten orasını “Burası Çanakkale halkının arsasıdır” derken de bunu amaçlamıştık. Bu arsa ile ilgili bir tasarruf söz konusu olduğunda, halkın siyasi ve sosyal tüm temsilcilerinin ortak görüşü ve düşüncesinin alınması önemlidir. Bu katılımcılık anlayışımızın bir gereğidir de aynı zamanda.

 

 

Ülgür Gökhan: Hile hurda var mı bilmiyorum, çarşı esnafına ne soruldu, onlar ne dedi, bunları bilemem ama benim için çok da inandırıcı değil. Çünkü üç ayda ne değişti ki? Yani olumsuz anlamda Bir şey değişmedi, insanlar bu derece fikir değiştireceği bir durum olmadı. Onların en büyük sorunu otopark konusu. Ama orada yanlış bir algılama, yanlış bir değerlendirme var. Zaten şuanda belediye ile ilgili birşey sormak da abes. Normal yaşantımız devam ediyor. O beklentiler noktasında, belli bir sürecin ardından sorulabilir. Anket hatası olabilir. Başka noktalar da var aslında. İşlerin iyiye gitmemesi, kapanan esnaflar, ekonomik sıkıntı içindeki esnaflar var. Tamam park sorunu olduğunu hepimiz biliyoruz ama o çözülebilir bir sorun. Ama asıl dikkat edilmesi gereken esnafın mevcut ekonomik problemleridir ve giderek de esnafın sıkıntısı, yükü artmaktadır.

 

 

Ülgür Gökhan: Hamidiye Tabyaları`nın hiçbir sürecinden haberim yok. Tabyaların restorasyona çıktığını biliyoruz. Onunla ilgili bir şey söyleyemem, ne olacağı ile ilgili hiç kimse bana bu konuda bir bilgi vermedi. Nasıl olacağına dair sayın valinin de bilgisi olduğundan şüphem var. Yani birileri bir yerde birşeyleri kotarıyorlar, sonra da gelip yapıyorlar. Göreceğiz yani ne diyeyim, o arkadaşların da böyle bir anlayışları var. yapsınlar bakalım göreceğiz.

 

 

Ülgür Gökhan: Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı konusunda kanuna göre tek bir otoritenin burada söz sahibi olacağı noktasında bence olumlu bir kanun. Ama boşlukları var. nitekim Çanakkale Belediyesi olarak koordinasyon kurulunun içine girdik. Bizim orada olmamız, bölgedeki faaliyetler konusunda kamuoyunu bilgilendirme adına bir avantajdır. Fakat, tabi orada kurulun yetkileri ne olacak? Orada yıllarca ekmek yiyen insanlar var, alan kılavuzları var, bunların durumu ne olacak, nasıl görev yapacaklar? Tahmin ediyorum bunlar süreç içinde yoluna girecektir. Ama şu var; yapılaşmaya izin yok. O bakımdan bence olumlu. Ama yapılaşmaya izin yok, yeni bina anlamında da. Ancak orada yalan yanlış şeyler yapılıp para harcanır mı? Ona da engel olmaya çalışacağız. En azından kamuoyu ile paylaşacağız.

 

Ülgür Gökhan: Allahtan AKP`de böyle. O da sessiz. Maalesef iç kavgalarla uğraşmaktan biz dışarda siyaset yapmayı unuttuk. İşimiz gücümüz birbirimizle didişmek. Yandaşları kollamak, hata yapanları hoş görmek var. Eylem ve işlem yapamaz hale geldi. Çünkü kadroları yok. Çanakkale merkezdeki kadrolar üzerinde otorite kurulamıyor ve çalıştırılamıyor. İlçelerde ha keza. Bir özeleştiri yapılmalı. Bayramiç`i kaybettik, Ezine`yi kaybettik, Eceabat`ı alamadık, Çan`da üçüncü parti olduk. Bunlar sorgulanmadı bile. Merkez ilçe danışma kurulu yapıldı ama, il danışma kurulundan ses seda yok. Tüzük ve amir hüküm olmasına rağmen. Tamamen Tarla Sokak`taki bir binanın ikinci katında, kapalı kapılar ardında belediye başkanını çekiştirme, onu çekiştirme, bunu çekiştirme modunda gidiyor. Allahtan belediyeyi kazandık, Allahtan iyi bir oyla kazandık, Allahtan belediyenin kent üzerinde bir otoritesi var. Ben açıkçası bu etkiyi ilçelere de taşımayı amaçlıyorum. Çünkü önümüzdeki seçimlerde bütün şehir olmamız söz konusu. Şimdiden seçimde yeterli başarıyı gösterememiş ilçelerimize moral motivasyon olması noktasında ziyaretler yapıyoruz. Gidiyorum, belediyeye kaybeden arkadaşlarımıza “merak etmeyin ben sizin belediye başkanınızım. Yerel yönetim gücüne ihtiyacınız olursa varım” diyorum. Çünkü o alanda çok boşluk var. Benle diyalog kuramadıkları için, benim bu yaptıklarımı birlikte yapalım diyemiyorlar. Ama ben görevimi yapmak zorundayım. Ben bu partide, Çanakkale merkezde birçok insanın desteğini almış biri olarak, ilçelere de bunu yaymak zorundayım.

 

Ülgür Gökhan: Biliyorsunuz bir meclis üyemiz aday oldu, gitti AKP`nin oyları ile seçildi, il başkanı hiç oralı bile olmadı. Adalet duygusu, eşitlik duygusu gitti. Grupta soruşturmaya gerek yoktur, kararı almışlar, disipline verilmesine gerek yoktur dediler. Bir suç yoktur denmiş, takdir il yönetiminindir o konuda birşey söyleyemem, ama benim görüşüm burada açık ve net grup kararına aykırı bir hareket vardır. Üstelik AKP`nin oyları ile seçilmiştir ve bir grup üyesi arkadaşımızın hakkı yenmiştir. Ama öyle takdir görmüştür birşey söyleyemem.

 

Ülgür Gökhan: Bizim burada yapmamız gereken şey, özellikle yeni yapılan binaların deprem yönetmeliğine uygun olması noktasında denetlemelerimize devam etmemizdir. Zemin etüdü çalışmazı yaptık Çanakkale`de ve zemini bozuk alanlarda geotekni çözümleri istiyoruz. Bize düşen görev bunlar. Vatandaşın uyarılması noktasında da çalışmalarımızı yapıyoruz. Örneğin Esenler`de Güvenevleri sitesi var. onların sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. O insanların evlerini yeniden yapılabilir kılmaya çalışıyoruz. Nitekim bir imar değişikliği ile çözüm önerisi hazırlıyor imar müdürümüz. Çünkü oradaki insanların para vererek yeniden bir bina yapma şansları çok zayıf.

 

Ülgür Gökhan: Stratejik Plan çalışmamız iyi gidiyor. İlgi ve katılım oldukça yüksek. Çok da iyi akıllar çıkıyor. Oldukça geniş katılımlı toplantılar yapıyorlar, şimdilik bir sıkıntı çıkmıyor. Bu çalışma Belediye Yasası`nın gereği olarak yaptığımız bir çalışma. Her seçimden sonra belediyeler 6 ay içinde stratejik plan yapma zorundadır. Ama aynı zamanda stratejik plan konusunda bizim kullandığımız yöntemi uygulamadan da yapılabilir. Üniversiteden bir akademisyen çağırıp parasıyla da yaptırılabilir. Burada katılımcı bir anlayışla, bütün aktörleri işin içine katarak, sivil toplum kuruluşu, odası, meslek örgütleri, muhtarlıkları, mahalle meclisleri gibi örgütlenmelerle kentin stratejik planı noktasında akıl birliği yapılıyor. Dolasıyla hep birlikte ortak bir çözüm bulmuş olacağız. İşte işin katılımcılık tarafı orada. Yoksa bizim bir zorunluluğumuz yok. Yasa böyle yapılır demiyor, biz böyle yapıyoruz.

 

Ülgür Gökhan: Askeri alanın devri ile ilgili son durum iyi bir aşamada. Karşı cevap da geldi. Biliyorsunuz biz Meclis kararı almıştık, `tamam` demiştik, karşı taraf da `tamam` dedi. Şimdi yöntemler, usuller tartışılacak. Ama iyi gidiyor.

 

Ülgür Gökhan: Kentin kültür politikalarının belinlenmesi ve rota çizilmesi konusunda Mimar İsmail Erten arkadaşımızla bir çalışma yapmıştık. Daha sonra bir takım festivaller, bienaller, kentin kültürel mirasının korunması ve yapıların kültür ve sanata tahsisi gibi hem koruma hem de onların içinden kültür ve sanat çalışmaları noktasında yararlanılması. Kentsel meydanların ve sosyal alanların geliştirilmesi gibi akslarımız var. Hem mevcut kültürler hem de eski kültürlerin yaşatılması, geleceğe aktarılması konusunda hassasiyetimiz söz konusu. Çanakkale biliyorsunuz kozmopolit bir yapıda. Burada her inanıştan, her milletten insan var. Çanakkale belki de Türkiye`nin en kozmopolit kenti. Ben iddia ediyorum, Çanakkale bu kadar kozmopolit bir yapı içinde, barış içinde yaşayan ender illerden biridir. Neden? Çünkü 1968`den bu yana hep sosyal demokratlar yönetmiştir.

 

Ülgür Gökhan: Ben teşekkür ederim...