CHP de 31 Mart’ta yapılacak olan Yerel Seçim öncesi 2 Aralık’taki eğilim yoklaması için kolları sıvadı. Belediye Başkanı ve Belediye Başkan aday adayı Ülgür Gökhan, ön seçim öncesi vatandaşlarla buluşmaya devam ediyor. Belediye Başkanı Gökhan Çataltepeliler Derneği’ni ziyaret ederek, vatandaşlarla ön seçim öncesi fikir alışverişinde bulundu. Başkan Gökhan; “2 Aralık’ta burada, CHP Çanakkale Belediye Başkan adayının tespit edileceği bir eğilim yoklaması yapılacak. Burada, daha demokratik bir süreçte, sizlerin de katılımıyla aday belirlenmesinin doğru olacağına inandığım için ben de bu dönem adaylığım söz konusu olduğu için bunun tüm üyelerin katılımıyla tespit edilecek bir eğilim yoklamasıyla belirlenmesini istedim. Bu noktada ben de aday adaylığı başvurumu yaptım. 4 aday adayıyız ve bu aday adaylarının içinden çoğunluğu alan önümüzdeki süreçte CHP’nin mali yerel seçimlerde adayı olacaktır” dedi. 2 Aralık’ta yapılacak olan eğilim yoklamasından çoğunluğu sağlayıp CHP’nin Çanakkale Belediye Başkan adayı olması halinde ziyaretlerini tekrar ederek geçmiş dönemde yaptığı çalışmaların hesabını vereceğini söyleyen Gökhan; “Ben, aday olduğum taktirde yine buralara geleceğiz, toplanacağız ve önce geçtiğimiz 5 yılın hesabını vereceğiz. Çünkü benim diğer adaylardan farkım mevcut belediye başkanı olmamdır. Dolayısıyla 5 yıl boyunca bu kent insanının kaynaklarını kullandık. Neler yaptığımızı, hangi süreçlerden geçtiğimizi, eksiklerimizin hesabını vereceğiz. Eğer aday olursam, neler yapacağız, neler planlıyoruz, ayrıca hemşerilerimizin de önerilerini almak üzere yolumuza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Çanakkale’de çatışmanın ötesinde uzlaşmadan yana siyaset olmalı”
Çanakkale’de uzlaşmalı siyasetin hakim olması gerektiğine inandığını söyleyen Belediye Başkanı ve Belediye Başkan aday adayı Ülgür Gökhan; “Adalet ve Kalkınma Partisi’nin adayı Sayın Ayhan Gider oldu. Kendisini bugün aradım, tebrik ettim. Çanakkale’de Çanakkale’ye yakışan bir üslupta yerel yönetim çalışmalarını yapmamız lazım. Parti içinde de bu şekilde olması gerekiyor. Parti içinde de yaptığımız çalışmalar bize yakışan tarzda olmalı. Biz, Çanakkaleliler olarak farklı yapıda insanlarız. Bu, benden önce de böyleydi, Reşat Tabak’tan, İsmail Özay’dan beri böyle. 16 yıldır ben de böyleyim. Biz, Çanakkale’de çatışmanın ötesinde uzlaşmadan yana siyasetin olması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü bizim, çatışarak kaybedecek zamanımız yok. Tam tersine birlikte el ele gitme sürecindeyiz. Zaman kısıtlı, ekonomik şartlar belli, insanların ihtiyaçları belli. Beraber oluşturduğumuz bütçenin iyi bir şekilde yönetilmesi gerekir. Burada çatışmadan öte tam tersine uzlaşarak yol almamız lazım. Ben, bunu her zaman şiar edindim. Çanakkale’de hiç kimse siyasi görüşünden dolayı belediyede işi olup da ‘Ben şu partiden olduğum için işim görülmedi’ diyemez. Biz, hangi siyasi görüşten olursa olsun, Çanakkale belediyesinde işi görülür. Ama siyasi mücadelemizde de ayrı bir üslup ediniriz. Onun için Çanakkale’ye ‘Barışın, özgürlüklerin kenti’ diyoruz. Ben de bu kentte sizlerle beraber yaşıyorum. Ben, sizin temsilcinizim, ben sizin yöneticiniz değilim. Sizlerin yönetilmeye ihtiyacınız yok. Ben sadece belediye personelini yönetir, sizleri temsil ederim. Temsil ettiğim insanlar arasında da hiçbir şekilde ayrım göstermem. Bugüne kadar böyleydim, eğer 2 Aralık’ta belediye başkan adayı olur ve 31 Aralık’ta belediye başkanı olursam yine aynı şekilde ilerleyeceğim” dedi.
“Riskli alan ilan edilmesi gerekiyordu”
Konuşmasında, vatandaşların sorularına yanıt vererek sosyal konutlara da değinen Gökhan; “Bu bölge, Piri Reis Caddesine kadar zamanında ‘Sosyal Konut’ olarak nitelendirilen ve o günkü şartlarda, o günkü teknolojiyle yapılan, daha sonra da kooperatiflerin yapıldığı bir bölgedir. Bununla ilgili çalışmalarımızı 2013 yılında başlamıştık ve 2014 yılında da bu alandaki yapıların nasıl dönüşeceğine dair bir proje yarışması yapıldı ve sonunda bir projede karar kılındı. Daha sonra 860 kişiyle görüşüldü, herkese şartları sunuldu. Fakat sonunda bir yerde tıkandık. Buradaki evlerin bayağı bir bölümünde çeşitli sıkıntılar var. Mirasçılar var, haciz var, ipotek var. Bunları tek tek ayıklamamız mümkün değil. Onun için eğer burası, ‘Riskli alan’ ilan edilirse, olumsuz anlamdaki bütün şerhler ve alacağı binanın üstüne geçiyor. Sonuç olarak problem çözülmüş oluyor” dedi.
“Sosyal Konut raporunu bakanlığa kendim götüreceğim”
Bakanlığın sosyal konutlar için istediği tahlil raporlarının yapıldığını, raporlar teslim edildiği takdirde raporları kendisinin bakanlığa götüreceğini söyleyen Gökhan; “Biz, 2018’in Şubat ayında riskli alan kararını aldık. Dosyamızı hazırladık ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığına gönderdik. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 7 Haziran’da bizden ek bilgi ve belgeler istedi, verdik. Sonra burada bulunan binaların tahlilini istedi. Geçen hafta 12 binada Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi İnşaat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Hasan Orhun Köksal ve ekibi tahlil yaptı. Şuan itibariyle 1-2 hafta içerisinde bize raporlarını sunacaklar ve biz de bu sonuçları alıp Aralık ayı içerisinde Bakanlığa bizzat kendim götüreceğim. Çünkü bu sürecin hızlandırılması gerekiyor. Bununla ilgili daha detaylı bilgiyi, yine burada vereceğiz. Kötü bir dönemden geçiyoruz, burayı yapacak olan müteahhiti bulmak kolay değil. Ancak karamsar olmayacağız. Biz bu süreci yaparken işler yoluna girecek. Bu alanla ilgili başka bir şey var. Buradaki inşaatlar başladığı takdirde inşaatlar, rahatlıkla değerlenir ve alıcı bulur” dedi.
(Baykal Sağlam)