Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, kentin sosyal ve kültürel alanlarında faaliyet gösteren kent gönüllüleri ile toplantı düzenledi. Truva Otel’de düzenlenen toplantıya, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ve eşi Hale Gökhan, Belediye Başkan Yardımcıları Rebiye Ünüvar ve Özleyiş Çetin, Çanakkale Belediyesi birim amir ve müdürleri ve kent gönüllüleri katıldı. Programın açılış konuşmasını Belediye Başkan Yardımcısı Rebiye Ünüvar, yaptı. Ünüvar, kent gönüllüleri kuruluşundan itibaren, Çanakkale halkı için son derece özverili ve azimli bir çalışma gerçekleştirdiklerini söyleyerek; “Bizler, bir aileyiz, acılarımızı paylaşıyoruz, düğünlerimize gidiyoruz ve Çanakkale’de çok büyük bir gücüz. Buradan aldığımız güçle de her zaman sizin yanınızda yürümekten mutluluk duyuyoruz. Arkadaşlarımız fedakar bir şekilde yaz, kış demeden belediye hizmetlerinin yürütülmesine katkı sunuyorlar. Şehirde gördükleri çeşitli aksaklıkları, ihtiyaçları bize iletiyorlar. Dolayısıyla bu, bir sinerji oluşturuyor. Aynı zamanda kent gönüllüsü arkadaşlarımız, her daim bu şehirde kadınların görünür olmasını kılıyor. Dolayısıyla ben, kent gönüllüsü arkadaşlarımın huzurunda Belediye Başkanımız Ülgür Gökhan’a teşekkür etmek istiyorum. Bizi, görünür kıldığınız için, bugüne kadar sizin yanınızda yürümekten mutluluk duyduk bundan sonra da sizin yanınızda yürümek istiyoruz. Bu şehirde kadınların görünür olması ve bu şehre verdiğiniz katkılarla geleceğe hep birlikte yürümek istiyoruz” dedi.
“Kent Gönüllüleri, Çanakkale’den başka yerde kabul görmedi”
Kent gönüllülerin katılımıyla yapılan toplantıda konuşma yapan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan; “‘Gönüllülük’, belediye yasasının içinde olan bir kavram, çünkü kentlerdeki hemşerilerin gönüllü olarak kent yaşamına katkı vermeleri çok önemli. Yani bir kentin yönetimi sadece belediye başkanına, başkan yardımcılarına ya da belediye personeline bırakılamayacak kadar karmaşık ve detaylı bir iştir. Hiç birimiz bütün kentte neler olup bittiğini görebilme şansımız yok, insanların duygularını anlama şansımız yok. Gönüllüler, aynı bir belediye başkanı gibi bu kentte, yasaların da vermiş olduğu yetkiye dayanarak görev yapmaktadırlar. Nitekim kent gönüllülerinin ilk kuruluşu, belediye yasası ile beraber 2005 yılında olmuştur. Ne yazık ki bu, Türkiye’de çok fazla kabul görmedi. Kent gönüllüsü organizasyonunu, Çanakkale’den başka hiçbir yerde göremiyorum. Burada görevler belli, zamanlama belli, işler belli ve her bir gönüllümüz işlerini bilinciyle yapıyor. Sadece lazım olduğu zaman çağırılmıyorlar, her zaman belli programlar dahilinde üstlerine düşen görevleri yapıyorlar. Çağdaş ülkelerde gönüllülük çok önemlidir. Öncelikle bu işin başlangıcında yer almış kişilere teşekkür etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
“İnsanlar, bir kentte yaşarken mutlu olmayı ister”
Kent gönüllülerinin çok ciddi ve önemli çalışmalarda bulunduklarını söyleyen Gökhan; “Çanakkale’nin eğitimli, ileri görüşlü ve çağdaş kafa yapısına sahip insanları, kent yaşamına katkı sunmak için emeklerinin, zamanlarının büyük bir bölümünü ayırdılar. Gönüllüler, sadece kadınların organizasyonu değil, burada erkeklerin de payı büyük. Tabi kadınlar daha duyarlı, destek olma noktasındaki işlerde daha avantajlı. Sizler, çok ciddi, önemli işler yapıyorsunuz. Yani bu işler parayla, pulla olacak işler değil. Ramazan iftarlarında sıcak yemek dağıtımında yer alıyorsunuz, üniversitedeki öğrencilere çorba dağıtımında yer alıyorsunuz, bu çabalar çok önemli. Bebek, asker hediyeleri organizasyonunda yer alıyorsunuz. Cenazelerde, taziyelerde bulunuyorsunuz. Çanakkale’de cenazesi olan insanlar, sizlerin bu girişiminden dolayı son derece memnun olduklarını söylüyorlar. Yani bu çalışmalar, insanlar için çok önemli. İnsanlar, bir kentte yaşarken mutlu olmayı ister, ‘iyi ki bu kentte yaşıyorum’ demek ister. Altın Yıllar Yaşam Merkezi’nde de çok ciddi katkılarda bulunuyorsunuz. Oradaki yaşlılarımıza ciddi destek sağlanıyor. Orası da övgüyle bahsedebileceğimiz bir merkez. Çünkü orada da artık yaşlanmış olmaktan dolayı, bir işe yaramadığının psikolojisi içerisinde olan insanlar var. Bizler, düşüncelerinin tam tersi, onlara bir işe yaradıklarını gösteriyoruz. Genel Başkanımız da Altın Yıllar Yaşam Merkezi’ni ziyaret etti. Sayın Kılıçdaroğlu da merkezden çok memnun olduğunu dile getirdi. Ramazan ayından fakir, fukaranın evine iki tas çorba götürmek de çok önemli. Bunları alt alta koyduğumuzda gönüllülüğün yarattığı mutluluk birikimi kente de huzur ve barışı getiriyor. İnsanlar, kendilerini bu kentte sahipli gibi hissediyorlar” dedi.
“Fevzipaşa Mahalle’miz, Çanakkale’nin kurucu mahallesidir”
Konuşmasının bir bölümünü, Fevzipaşa Mahallesi’nden gelen kent gönüllülerine yönelik yapan Gökhan; “Aramızda Fevizpaşa Mahallesi’nden de arkadaşlarımız var. Geçen yıl Fevizpaşa Mahallesi’nde yapılan bir organizasyonda gönüllüleri tespit ettiler. Fevzipaşa Mahalle’miz de çok önemli. Çünkü orada kısıtlı imkanlar, dar gelirlilik, çeşitli sorunlar var. Dolayısıyla mahallenin içinden gönüllülerin talepleri, çözüm önerileri çok önemli. Çünkü Fevzipaşa Mahalle’miz, Çanakkale’nin kurucu mahallesidir. Genç olanlarımız pek hatırlamaz ama o mahalle, Çanakkale’nin yükünü çekmiş bir mahalledir. Fevzipaşa Mahalle halkının, bu yörenin hamaliye noktasında çok ciddi emekleri vardır. Ayrıca o mahallenin Allah vergisi müzisyenleri var. Çok uğraştık ama bu organizasyonu yapamadık, devlet ellerinden tutmadı. Daha sonra işsizlik, yoksulluk, çaresizlik oradaki gençleri başka yerlere itti. Bu sefer o toplum yavaş, yavaş çürümeye başladı. Devlet, mahallenin sorunlarını göremedi. Mademki böyle bir durum var, o mahallenin gençlerinin farklı bir biçimde yetiştirilmesi gerekirdi. Onun için oradaki gönüllülük çok esas, o mahalleyi yeniden kazanmamız lazım. Bugüne kadar hep başka yerlere konut yapıp, mahalleliyi oraya taşımaya çalıştılar. Ben de ısrarla tam ters ‘O mahalleyi imar edelim mahalleli orada kalsın’ diyorum. Yani o zaman diğer mahalleleri de kaldıralım. Oraya şimdi iki tane müteahhit girdi ve oraya konut yapmaya başlandı. Halbuki devlet olarak bunu daha önce yapacaktık, oradaki insanların ellerinden tutup, gençlerinin sanatından, becerilerinden yararlanacaktık. Sonra da ‘buradaki çocuklar uyuşturucu kullanıyor’ diyorlar, kullanırlar tabi. Sen takip etmezsen, destek olmazsan, bilinçlendirmezsen kendilerini dışlanmış hisseden insanlar her türlü alışkanlığı edinirler. Sizler de mahalle için en güzel ve faydalı projelerinizi bizlere iletirseniz çok mutlu oluruz. Sonuç olarak ‘önce insan’ demeyi uygun görüyoruz. Önce insansa asıl mesele, bizler de gereğini yapmalıyız. Onun için biz, insanlara insan gibi bakacağız, geçmişlerini, nerden geldiklerini sorgulamayacağız. Bunu sorguladığımız zaman, ırkçı, faşist oluruz. Biz, hiç kimseyi dışlayamayız, kimseye farklı yaklaşamayız” dedi.
“Bayrağı, sizin gibi güzel insanlara devretmekten gurur duyuyorum”
Kent gönüllülerinin kurucularından olan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın eşi Hale Gökhan; “Öncelikle bu çalışma içince bana güvenip, inanan arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Bizler, çok fedakarca, özveriyle, sevgi içinde çalıştık. Fakat zaman içerisinde bu anlayışın, büyüdüğünü, çoğaldığını görmek ve bayrağı, sizin gibi güzel insanlara devretmekten gurur duyuyorum. Hayatta başlangıçlar ve bitişler vardır. Önemli olan bu arada iz bırakabilmek ve insanlara dokunabilmektir. Ben bu işi hepinizin yürekten ve çok güzel yapacağınıza inanıyorum” dedi.
(Baykal Sağlam)