Gökhan’dan duyarlılık

Geçen hafta ÇOMÜ Anafartalar Kampus’unda, yönetim polis işbirliğiyle öğrencilere yapılan saldırı karşısında Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın sessiz kalmaması demokratik haklar ve özgürlükler açısından son derece önemlidir.
Kentin belediye başkanının bu tavrı; kent halkına güven vermiş, olumlu karşılanmıştır.
Başkanın tavrının temel niteliğini; ifade özgürlüğü kapsamında öğrencilerin basın toplantısı hakkına sahip çıkarak demokrasi ve özgürlükler konusundaki hassasiyeti oluşturmuştur
AKP hükümetinin her geçen gün hak ihlallerini yoğunlaştırdığı koşullarda, demokratik haklara sahip çıkarak, yapılan saldırılara karşı durmanın önemi çok daha acil hale gelmişken Başkan Gökhan’ın tavrı daha bir anlam kazanmış ve öğretici olmuştur.

771
Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın demokratik haklara sahip çıkan duyarlılığı; iki noktada yapmış olduğu değerlendirmeyle olayın özüne ilişkin doğru bir analizle birleşmiştir.
Birincisi, üniversite yönetiminin basın açıklamasına izin vermeyerek polis ile yapmış olduğu işbirliğine karşı olduğu noktadır.
Diğer bir noktada polisin uyguladığı şiddete karşı olmasıdır.
Uygulanan şiddet sonrasında, öğrencilerin en temel haklarının yok sayılmasıyla beraber Başkan Gökhan, olayın bütününü doğru bir şekilde ele alarak bunu kamuoyu ile paylaşarak; kamuoyunda demokrasi adına bir bilinç ve demokratik haklara sahip çıkılması adına bir algının oluşturulmasına katkı sunduğu için de ayrıca değerli bir davranış göstermiştir.
Gökhan, sürdürdüğü duyarlılığını burada da bırakmamış, böylesi bir anlayışa sahip olan üniversite yönetimini kınayarak, uyarı görevini de yerine getirmiştir.
Demokrasi ve özgürlükler konusundaki böylesi bir yaklaşım doğal olarak yaşamın diğer alanlarında da kendisini gösterir.
IŞİD’çi çetelerin zulmünden kaçan Ezidi, Kürt, Türkmen, Arap ve çeşitli etnik kimliklerdeki vatandaşlar için sürdürülen yardım kampanyası tamda bu bilincin bir sonucudur.
Çanakkale Belediyesi öncülüğünde sürdürülen yardım kampanyası demokrasi ve özgürlükler bilincinin içselleştirilmesi anlamında önemli bir göstergedir.
Ülgür Gökhan’ın yaşanan son gelişmeler üzerine yaklaşımı böyle iken, CHP’nin Çanakkale’deki sessizliği dikkat çekmektedir.
Gençlik Kolları hafta sonu yapmış olduğu basın toplantısında ÇOMÜ’ de saldırıya uğrayan gençler için tek kelime dahi etmedi.
CHP il örgütü gerek ÇOMÜ’ deki saldırı, gerekse IŞİD çetelerinin saldırıları karşısında suskunluğunu sürdürüyor.
CHP Çanakkale örgütünün bu konudaki sessizliğini göz önünde bulundurduğumuzda; Ülgür Gökhan göstermiş olduğu duyarlılıkla doğal olarak partisinin aynı zamanda siyasal önderliği konusunda da yol almaktadır.
Partinin çeşitli noktalarında görev alan bazı kişilerin Belediye Başkanları aleyhinde işler yaptıkları, fiili olarak başkanlarına karşı gerici işbirlikleri oluşturmalarının dayandığı zeminde böylesi ideolojik bir konumdur.
Ülgür Gökhan’ın performansından rahatsız olanlar karalama, çamur at rolüne soyunmakta, hatta bu konuda gerici her türlü işbirliğini yapabilmektedirler.
Buradan çıkarılması gerekli olan bir ders ver.
Ülkenin her geçen gün daha bir karanlığa doğru yol almasına karşı, tüm demokrasi güçlerinin dayanışma ve birliğinin  güçlenmesi gerekirken, CHP içersinde Ülgür Gökhan’a muhalefet etme adına, gericilik ile yapılan işbirliklerini buna uygun bazı girişimleri anlamak mümkün değildir.
Geleceğimiz açısından, demokrasi ve özgürlüklere sahip çıkmak adına demokrasi ve özgürlük güçleri daha çok dayanışma içersinde olmalı, aynı parti içersindeki olumsuzluklara kesinlikle meydan verilmelidir.
Bu konuda yanlış yapanların tarih karşısında sorumlulukları son derece ağır olacaktır.
Paylaş