Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi, 16 Nisan Anayasa referandumunun ardından yayınladığı açıklamada; ”Tehlike büyük, görev acildir. Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi geçtiğimiz yıl bu sözle yola koyuldu. Yalnızca bu süre zarfında dahi başta hukuk ve eğitim olmak üzere her alanda büyük saldırılarla karşı karşıya kaldık. Her geçen gün toplumsal yaşantı dinsel kurallara daha fazla esir edildi, din siyaset ve eğitimin temel unsuru haline dönüştürüldü. Laiklik düşmanlığı bir özgürlük alanı olarak tarif edildi, halk buna ikna edilmeye çalışıldı. Yaratılmaya çalışılan yalnızca bir İslam Devleti değil, patronlara teslim olmuş ve talan edilmiş bir ülkedir. Gerici tahakküm tam boy bir sermaye teslimiyeti ile kol kola ilerlemektedir. 16 Nisan günü büyük bir şaibe ile geçirilen seçimde çıkan sonuç meşru değildir. Hırsızların başını tuttuğu referandumun sonucu adil olamaz. Halkımızın tüm iyi niyetli çabalarına rağmen, hile ve sahtekârlıkla ilan ettikleri sözde zaferlerini tanımıyoruz. Dün ‘Hayır!’ ile iktidarın karşısına dikilen emekçileri, kadınları, öğrencileri, tüm halkımızı; bugün sermayenin talanına, onların her türlü yandaşlarına, ülkemizi cihatçıların yuvası haline getirenlere, din bezirganlarına, emekçi halkımızı yoksulluğa mahkum edenlere, tümünü besleyen gerici düzenin kendisine karşı mücadeleye davet ediyoruz. Bu ülkenin aydınlık birikimi gericiliğin kazanmasına asla izin vermeyecek, biliyoruz! Bugün yegane güçsüzlüğümüz, iktidarın karşısına hayır ile çıkan halkımızın örgütsüzlüğüdür. Bunu değiştireceğiz. İktidarın örgütlü gücüne karşı, ülkemizin aydınlık insanlarını örgütlenmeye çağırıyoruz. Sandık oyunlarıyla sözde zaferler ilan edenler değil, gericiliğin karşısında örgütlenen halkımız kazanacak” ifadelerine yer verdi.