Gazeteci örgütleri tepkili

AKP yönetimi, kongreyi takip etmek için akreditasyon başvurusu yapan Cumhuriyet, Sözcü, BirGün, Evrensel, Yeniçağ ve Aydınlık gazeteleri ile bazı televizyon kanallarına ambargo uygulayarak, kongreyi izlemelerini engelledi. Taraf Gazetesi’nin iptal edilen akreditasyonu ise son dakikada onaylandı.

437
Gazeteci örgütleri yaptıkları açıklamalar ile bu uygulamaya tepki göstererek protesto ettiler. Yapılan açıklamalarda; akreditasyon uygulamalarının Anayasa ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde güvence altına alınmış bulunan ‘Halkın haber alma hakkını’nı engellediği söylenirken, "İliştirilmiş gazeteci modelinin hayata geçirilmesinin de tipik örneği" olarak nitelendirilen uygulama protesto edildi.
 
“Bu kurultay kara bir sayfadır”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP 4. Olağan Büyük Kongresi ile ilgili olarak, ``Bu kurultay Türk demokrasi tarihinin kara bir sayfasıdır. Medyaya ambargo uygulanmıştır. Bunu içime sindiremiyorum. Bir başbakan medyaya ambargo uygulayabilir mi? Ayrıca kurultaya giden gazetecileri de doğrusu isterseniz, onu da içime sindiremiyorum. Eğer bir ülkenin başbakanı medyaya ambargo uygular, medyayı böler, medya arasında ayrım yaparsa o ancak birilerinin başbakanıdır, ülkenin başbakanı değildir. O nedenle Sayın Bekir Coşkun, `Sen benim Başbakanım değilsin` diyordu. Haklı olduğu ortaya çıktı`` dedi...
 
Cumhuriyet, Sözcü, BirGün, Evrensel, Yeniçağ ve Aydınlık gazeteleri ile bazı televizyon kanallarına ambargo uygulanarak, kongreyi izlemelerini engellemesi gazeteci Örgütlerinin tepkilerine neden oldu.
 
Kendin pişir kendin ye toplantısı
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Başkanı Ahmet Abakay tarafından yapılan açıklamada da şunlar söylendi: "İktidar partisi olan AKP’nin bu tutumu basın özgürlüğü, halkın haber alma hakkının kullanımı açısından içler acısı, demokrasiden uzak süregelen tutumunun tepe noktasıdır. AKP kongresi daha yapılmadan, başlamadan şaibeli, lekeli duruma sokulmuştur. `Kendin pişir, kendin ye` toplantısına dönüşmüştür. Binlerce kişiye açık bir toplantıda, kendisinden saymadığı, yayın politikasını beğenmediği gazetelere yasak konulması, bu partinin, Genel Başkanının, yöneticilerinin korkusu, endişesi değilse ilkelliğin açık örneği olarak anılacaktır. Bu kararın derhal düzeltilmesini, yanlıştan dönülmesini, basın özgürlüğüne saygı gösterilmesini, bu kararı alanların özür dilemesini diliyor ve bekliyoruz."
 
Sertel: “bu çağdışı uygulamadan vazgeçilsin”
Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı Atilla Sertel, Ankara’da yapılan AKP Kongresi’ne Cumhuriyet, Sözcü, Birgün, Evrensel, Yeniçağ ve Aydınlık’ın da aralarında bulunduğu bazı gazete ve televizyonların alınmamasını eleştirerek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Şimdi ifade özgürlüğünün zirvede olduğu bir dönemden geçiyoruz” sözünü hatırlattı. Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel yaptığı yazılı açıklamada, gazetecilerin kamu görevi gördüğünü hatırlatarak, şunları söyledi: “Genel Kurul toplantısına Cumhuriyet, Sözcü, Birgün, Aydınlık, Yeniçağ, Evrensel başta olmak üzere birçok gazete ve televizyona izleme yasağı konulduğu öğrenilmiştir. Bu uygulama demokrasi ve basın özgürlüğüyle çelişmektedir. Geçmişte Genelkurmay’ın akreditasyon uygulamalarını eleştirenlerin bugün aynı uygulama içine girmeleri düşündürücüdür. Gazeteciler kamuoyunun bilgilenmesi adına görev görüyor. Üstelik yapılan toplantı gizli bir toplantı da değil. Kongreye bazı gazete ve televizyonların alınmaması yurtiçi ve yurtdışında sıkça tartışılan ‘demokrasi’ ve ‘basın özgürlüğü’ne bir leke daha düşürecektir. Bu noktada Sayın Başbakan’ın geçtiğimiz günlerde Washington Post’a verdiği demeçte; ‘Şimdi ifade özgürlüğünün zirvede olduğu bir dönemden geçiyoruz’ sözünü hatırlatıyor, bu çağdışı uygulamadan vazgeçilmesini bekliyoruz.”
 
Gazetecilere Özgürlük Platformu;”kaygı verici”
Adalet ve Kalkınma Partisi`nin büyük kongresine bazı basın organlarına mensup muhabir ve yazarların alınmasına izin verilmemesi basın özgürlüğü açısından son derece kaygı vericidir. Ülkeyi yöneten iktidar partisinin bu tarihi olayını yerinde izleyip okur ve izleyicilere iletmek haber medyalarının temel görevidir. Daha önce başka kurumlar çerçevesinde protesto ettiğimiz akreditasyon sınırlamasının şimdi de varlığını demokrasiye borçlu olan bir siyasi parti tarafından uygulanmaya konması fevkalade üzücüdür. Kongreye girecek gazeteciler açısından da şaibe uyandıracak bu yanlış kararın derhal düzeltilmesi için gereken adımların atılacağına inanmak istiyoruz.
 
"İktidar söylemde çok sesliliği, uygulamada tek sesliliği istiyor"
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti yönetim kurulu Cumhuriyet, Aydınlık, Sözcü, Evrensel, Birgün, Yeniçağ gibi gazetelerinin AKP genel kuruluna akredite edilmemelerinin demokrasi ve ifade özgürlüğü anlayışıyla bağdaşmadığını açıkladı. TGC Yönetim Kurulu açıklaması şöyle; “Bu gazetelerde görev yapan gazetecilere AKP genel kurulunu izlemek için giriş kartı verilmemesi ayrımcılıktır. Söylemde çok sesliliği dillendirenlerin, uygulamada tek seslilikten yana olduğunu göstermektedir. Akreditasyon konusu Türkiye`de yıllardır bir sorun olarak gündemdedir. Sorunun çözümünü beklerken yeniden keyfi değerlendirmelerle iptaller yaşanmaktadır. İktidar, yayın politikasından hoşlanmadığı gazetelerin çalışanlarının mesleklerini yapmalarını engellemektedir. Halkın bilgilenme hakkını da yok saymaktadır. TGC olarak bu yanlıştan artık dönülmesinin bekliyoruz.”
 
TGS: Uygulama baskıcı yeni dönemin habercisi
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Ankara Şubesi Yönetim Kurulu, AKP`nin kongresine bazı gazete ve televizyonların girişini engellemesini protesto ettiğini belirterek, "AKP Büyük Kongresi`ni izlemekten alıkonulan gazetelere yönelik bu ambargonun baskıcı bir yeni dönemin de habercisi olacağı kuşkusunu taşımaktayız" dedi.
 
Halkın haber alma hakkı engellenmekte
"Cumhuriyet, Aydınlık, Sözcü, Gözcü, Evrensel, Birgün gazeteleri ile İMC Televizyonu Ankara Büroları`nın başvurularına rağmen kongreye alınmayacakları bildirilmiş bulunuyor" denilen açıklamada, AKP hükümetinin icraatlarını eleştiren ve muhalif çizgide yayın yapan gazete ve televizyonlara yönelik yok sayma operasyonu olduğu kaydedildi. Açıklamada şu değerlendirmelere yer verildi: "AKP`nin sadece kendi politikalarına övgü yapan gazete ve televizyonlara yönelik izin anlayışı, yeni dönem politikalarının da hangi yönde olacağının göstergesidir. Demokrasi ve değişim masallarıyla iktidarını yürüten AKP`nin, kongreyi izlemek isteyen bir çok gazete ve televizyona yönelik bu yok sayıcı, anlayışı basın özgürlüğüne ağır bir saldırıdır. Akreditasyon uygulamaları Anayasa ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi`nde güvence altına alınmış bulunan `halkın haber alma hakkını` engellemektedir. Bu ve benzeri uygulamalar demokrasi kültürüyle bağdaşmayan bir yaklaşımdır ve kabul edilemez. Halkın haber alma hakkına ve her görüşten medyanın haber verme görevine saygı gösterilmesi gerektiğini bir kez daha vurgularken, AKP Büyük Kongresi`ni izlemekten alıkonulan gazetelere yönelik bu ambargonun baskıcı bir yeni dönemin de habercisi olacağı kuşkusunu taşımaktayız. İliştirilmiş gazeteci modelinin hayata geçirilmesinin de tipik örneği olan bu uygulamayı protesto ediyoruz."
 
Yurt gazetesi kongreyi izlememe kararı aldı
Yurt gazetesi ise karara tepki olarak kongreyi izlememe kararı aldı. Gazetenin internet sitesinden yapılan açıklamada, "Gazetemiz YURT, akredite olduğu halde bu tutumu protesto için kongreyi izlememe kararı aldı" denildi.
 
CHP protesto etti, kongreyi izlemedi
CHP genel başkan yardımcıları Adnan Keskin ile Gülseren Onanç`tan oluşan CHP heyetinin, ‘basına ambargo uygulandığı` gerekçesi ile AKP kongresini izlemeyeceği duyuruldu. CHP Genel Başkanı Yardımcısı Adnan Keskin, yaptığı yazılı açıklamada, "Basına ambargo uygulayan, gazetelerle gazetecilere yasak koyan, böylece halkın haber alma gerçekleri öğrenme hakkını ayaklar altına alarak, bilgi edinme hakkını engelleyen AKP`nin yasakçı anlayışını protesto ediyoruz. CHP olarak kongreyi izleyerek, gazetelerin, televizyonların künyelerine ve köşelerine müdahale eden, yasaklar koyarak anayasamızın "Basın hürdür sansür edilemez" hükmünü çiğneyen AKP`nin yasakçı suçuna ortak olamayız." dedi.
 
Bu durumun tahammül edilemez olduğunu savunan Keskin, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: "Bu yaklaşım, Türkiye`ye yakışmayan çağ dışı, faşizan bir yaklaşımdır. Bu anlayış, demokrasiyi, çoğulculuğu, çok sesliliği ortadan kaldıran, Hitlervari tek adam ve tek ses anlayışıdır. Kurulduğu günden beri ülkemizde demokrasiyi kurumsallaştırarak kökleştirmeye, demokratik laik sosyal hukuk devleti ilkelerini yerleştirmeye çalışan Cumhuriyet Halk Partisi, AKP`nin ve Başbakan`ın Hitler dönemine bile rahmet okutan bu anlayışına, bu uygulamasına sessiz kalamaz, seyirci olamaz. Bu nedenle, CHP heyeti olarak, AKP`nin yasakçı anlayışını şiddetle kınıyor, kongre salonuna sözde demokrasi yolu yaparak, demokrasiyi, basın özgürlüğünü salon dışına atan AKP`yi kongre salonunda bu ayıbıyla baş başa bırakıyor, tek adam, tek ses şovunu izlemiyor ve kongre salonuna gitmiyoruz."
Paylaş